Azıcık bir yağmura bu kadar tepki veren başka kimseyi görmedim. | Open Subtitles | لم أرَ أي أحد يثار بشدة بسبب أمطار قليلة ومياة قليلة |
Vahşilerin hırsızlık amacıyla yaptıkları bir saldırıdan başka bir şey olduğu sonucuna varmama neden olacak bir şey görmedim. | Open Subtitles | لم أرَ شيئاً قد يؤدي بي للإستنتاج إلا أنه كان شيء آخر غير هجومٍ قام به متوحشين بغرض السرقة |
Sonra yaklaşık 10 yıl boyunca güneşi ve yıldızları görmedim. | Open Subtitles | وبعدها لم أرَ الشمس أو النجوم ثانيةً لقرابة عشرة أعوام. |
Hiç böyle bir şey görmemiştim. Neredeyse katarakttan kör olacak. | Open Subtitles | لم أرَ أبداً شيئا يشبهه تقريبا أعمى بسبب ماء العين |
Hiç bu kadar çok pullu kumaş görmemiştim daha önce. | Open Subtitles | لم أرَ قماشاً بهذا الكم من الخيوط المعدنية من قبل |
Buraya geldiğimizden beri tek bir güvenlik kamerası bile görmedim. | Open Subtitles | لم أرَ آلة تصوير واحدة للمراقبة مذ أن دخلنا هنا |
Senin çocukluğundan beri karabiberi bu kadar çok seven bir çocuk görmedim, Brian. | Open Subtitles | لم أرَ صبيّاً يبهّر طعامه بهذه القوة منذ أن كنت طفلاً يا براين |
Yani, herhangi jelimsi bir şey görmedim. - Yumruk çakmaya ne dersin? | Open Subtitles | أعني أنّي لم أرَ شيئًا هلاميًّا يحدث، ما رأيك في مصافحة بالقبضة؟ |
Daha önce hiç bu kadar mükemmel bir ışık tutan görmedim. | Open Subtitles | أنا لم أرَ أحداً مِن قبل يقبضُ على المصباح جيّداً هكذا |
Bu tutulma süper bir şeymiş. Bahçeden geçerken güneşi görmedim bile. | Open Subtitles | حفل الكسوف هذا كارثيّ، لم أرَ الشمس بالمرّة حين عبرت الباحة. |
İç işleri bana bir takım zor sorular sorarsa bir şey görmedim ben. | Open Subtitles | عندما تقوم الشئون الداخلية بالضغط عليّ ،والتحقيق معي سأقول أنّي لم أرَ شيئًا |
Çünkü gençlerin portre galerisine gitmek için gerçekten heyecanlandığını hiç görmedim. | TED | لأنني حتى الآن لم أرَ أطفالاً صغار يتحمّسون للذهاب إلى معرض لوحات. |
Ben görmedim. O zaman çocuktum. Babam anlattı. | Open Subtitles | أنا لم أرَ ذلك لأني كنت طفلاً ولكن والدي أخبرني |
Aslında kimsenin yanından geçmedim. Yol boyunca bir kişi bile görmedim. | Open Subtitles | في الواقع لم أمر بجانب أي أحد فأنا لم أرَ أي أحد في الطريق |
Oh, Hiç bu kadar kitabı bir arada görmedim. | Open Subtitles | انظر إلى كلّ هذه الكتب لم أرَ هذه الكمية أبداً |
Lost'un üçüncü sezonundan beri bu kadar gereksiz karışık bir şey görmemiştim. | Open Subtitles | لم أرَ أيّ شيء معقّد غير ضروريّ ''منذ الموسم الثالث لـ ''لوست. |
Hiç bir arabanın kenarına yazılmış bir iptal sinyali görmemiştim. | Open Subtitles | لم أرَ علامة إلغاء للمهمة على جانب سيارة من قبل |
Daha önce bir file o kadar yaklaşan hiç kimseyi görmemiştim. | Open Subtitles | لم أرَ من قبل أحدًا يدنو من الفيلة كما فعلت قطّ. |
Evet. 65 yaşında olup, bu kadar genç görünen birini görmemiştim. | Open Subtitles | أجل، لم أرَ يوماً رجلاً في سن الـ65 يبدو نشيطاً بقدرك |
Size bir tehdit olduğunu gösterecek hiç bir işaret göremedim. | Open Subtitles | لم أرَ أيّةَ إشاراتٍ تدلّ على أنّها تُشكّلُ تهديداً لكِ. |
Bu bakışı en son, eski karına evlenme teklif ettiğimde gördüm. | Open Subtitles | لم أرَ تلك النظرة منذ أن عرضت الزواج من زوجتك السابقة. |
Elliot'u uzun zamandır görmüyordum, şimdi en üst düzey bir doktor olmuş. | Open Subtitles | أنا لم أرَ اليوت منذ وقت طويل والآن هي طبيبة ممتازة |
-Vietnam'da o mayına bastığımdan beri bir şey göremiyorum. | Open Subtitles | لم أرَ شيئاً منذ وطئت على ذلك اللغم في فييتنام |
Ben bir şey görmedim. Hâlâ da görmüyorum. | Open Subtitles | لم أرَ أيّ شيء مازلت لا أرى شيئاً |