Bu banliyö trenine daha fazla dayanamayacağım. Hızlı trene binelim. | Open Subtitles | لم أعد أتحمل هذا القطار البطئ تعال, دعنا نأخذ السريع |
Düşündüğün birkaç günden daha fazla. Artık bir editör değilim. | Open Subtitles | إنها أكثر مِنْ بضعة أيام، مع ذلك لم أعد محررة |
Yemin ederim, Ben artık bu ailenin bir ferdi bile değilim. | Open Subtitles | أنامتأكد أنّي لم أعد حتى جزء من هذه العائلة بعد الآن. |
Sinirlendiğimde ve dönüp sana baktığımda... - ...Artık seni göremiyorum. | Open Subtitles | عندما أغضب وأنظر إليك لم أعد أراك أنت بعد الآن |
Saat 10'a kadar masamın başına dönmezsem bu dosya e-mail olarak Torchwood'a gönderilecek. | Open Subtitles | لو لم أعد إلى مكتبي الساعة العاشرة فسيتم إرسال هذا الملف إلى تورتشوود |
Teşekkür ederim. 10 yaşında değilim artık, bunu yapma bana. | Open Subtitles | شكرأ لك كثيراً لم أعد بالعاشرة من عمري بعد الآن |
Emir vermek istiyorsan kendine bir köpek al çünkü Artık hiç umurumda değil! | Open Subtitles | يجب أن تحضري كلباً إذا أردت إصدار الأوامر لأنني لم أعد آبه لذك |
Beni terketti çünkü artık onu güldüremiyordum, ve bana olan sevgisini kaybetti. | Open Subtitles | . . تركتني لأنني لم أعد اجلعها تبتسم و فقدت مشاعر الحب |
daha fazla kaldıramıyorum. Beni sevdiğini biliyorum, gerçekten. Ama burada boğuluyorum resmen. | Open Subtitles | لم يعد بإمكاني التحمل أعلم أنك تحبني، لكن لم أعد أطيق هذا |
Ve o an büyük bir acı ve travma anıydı benim için, çünkü bununla daha fazla yaşayamazdım. | TED | وكانت هذه لحظة من الألم والصدمة لأنني لم أعد استطيع التعايش مع هذا الوضع أكثر من ذلك. |
Oanım istemiyorsa eğer... daha fazla katlanmam. | Open Subtitles | و عندما أقول أنني لم أعد أتحمل هذا فهذا يعني أنني لم أعد أتحمل هذا |
Oanım istemiyorsa eğer... daha fazla katlanmam. | Open Subtitles | و عندما أقول أنني لم أعد أتحمل هذا فهذا يعني أنني لم أعد أتحمل هذا |
daha fazla tutamayacağım! | Open Subtitles | لم أعد أقوى على السيطرة عليها لوقت أطول. |
Ben artık bir subay değilim, general, ama erkek sözü veririm. | Open Subtitles | أنا لم أعد ضابطاً ، يا جنرال و لكننى أعدك كرجل |
Bu uzun zaman önceydi, Ben artık bu insan değilim. | Open Subtitles | لقد إستغرق الأمر كثيراً معي، لكني لم أعد كذلك مجدداً |
Ben artık senin şefin değilim. Bu konu beni aşıyor. | Open Subtitles | أنا لم أعد رئيسُكِ بعد الآن هذا القرار فوق صلاحيّاتي |
- Kendine hakim olmalısın. - Artık bunun üstesinden gelemiyorum. | Open Subtitles | يجب أن تتماسكي - لم أعد أستطيع التعامل مع هذا |
Saat 10'a kadar masamın başına dönmezsem bu dosya e-mail olarak Torchwood'a gönderilecek. | Open Subtitles | لو لم أعد إلى مكتبي الساعة العاشرة فسيتم إرسال هذا الملف إلى تورتشوود |
Ne de güzel bir kelime, ama polis değilim artık. | Open Subtitles | يسعدني دائماً سماع هذه الكلمة لكنني لم أعد نائباً الآن |
Fakat Artık hiç umurumda değil. Kafamı yormak bile istemiyorum. | Open Subtitles | ولكننّي لم أعد أكترث , أنتِ تعلمين لا أريد التفكير بالأمر |
Artık umurumda değil çünkü artık onu umursamıyorum. | Open Subtitles | إننى لا أهتم ، لأننى لم أعد أهتم بأمره بعد الآن |
Aradan sonra geri dönmedim. Herkes seni arıyor. | Open Subtitles | لم أعد بعد الأستراحة الجميع كانوا يبحثون عنك |
Dürüst olmak gerekirse, Artık hiçbir şeyi anlamıyorum. | Open Subtitles | لأكون صريحًا، لم أعد أفهم أي شئ بعد الآن. |
Beni hayal kırıklığına uğrattın, sen zavallısın ve zayıfsın, Artık seni sevmiyorum. | Open Subtitles | خيبت أملي فيك حقا أنت مثير للشفقة وضعيف وأنا لم أعد أحبك |
Bir zamanlar belki. Ama Artık değil. | Open Subtitles | ربما كنت كذلك ذات مرة لكننى لم أعد مؤمناً الآن |
Ve sonunda vakit doldu, sahne korkusu şarkısını çalmak zorunda değildim sonuçta. | TED | و في النهاية، مع مرور الوقت، لم أعد بحاجة إلى أن أغني أغنية رهاب المسرح أبداً. |
Kaç ruh olduğunun sayısını unuttum. | Open Subtitles | و لم أعد قادراً على إحصاء عدد الأرواح التي عذبتها |