ويكيبيديا

    "لم يتمكن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • edemedi
        
    • olamadı
        
    • alamadığı
        
    • alamıyordu
        
    "Hiçbir yabancı ordu Amerikan topraklarını işgal edemedi." Open Subtitles لم يتمكن أى جيش غريب من إحتلال الأرض الأمريكية
    Evet ama şüpheliyi ve kamyoneti tarif edemedi. Open Subtitles نعم و لكنه لم يتمكن من اعطاء الوصف عن الجاني او عن الشاحنة
    Ama doktorun söyledikleri Susan'ın onu rüyalarında görmesine engel olamadı. Open Subtitles ولكن ما لم يتمكن الطبيب من منع سوزان من فعله هو أن تحلم بذلك هو أن تحلم بذلك
    Malesef kullanma fırsatı olamadı. Open Subtitles لكن للاسف لم يتمكن من الاستفادة منهم
    Beni alamadığı için de diğer kadının peşine düştü.. kaza geçiren. Open Subtitles و حينما لم يتمكن مني، إتجه إلى السيدة الآخرى التي إصتدمت
    Tommy, nefes alamadığı için gidemedim. Open Subtitles وتومي لم يتمكن من التنفس ، ولم أرد الذهاب
    - yani tat farkını alamıyordu. - Evet. Open Subtitles و لذلك لم يتمكن من معرفة الفرق عن طريق التذوق هذا صحيح
    Kimse kontrol altına alamıyordu. Open Subtitles لم يتمكن أحد من التحكم في الأمر
    Bilimle inanç arasındaki farkı biliyorum ve oğlum torunumun gördüğü aynı rüyaları görmeye başladığında, bilim ona yardım edemedi. Open Subtitles اعرف الفرق بين العلم و الإيمان و عندما بدأ ابني برؤية نفس الأحلام التي يراها حفيدي لم يتمكن العلم من مساعدته
    Ve alarm zaten kapalı olduğu için, sismik detektörler matkabı fark edemedi. Open Subtitles و لأن جهاز الإنذار قد انطلق مسبقًا لم يتمكن جهاز استشعار الزلازل من كشف المثقاب
    Bilim adamlarımız çalışmasını zerre kadar taklit edemedi. Open Subtitles أجل. لم يتمكن علماؤنا حتى من الإقتراب من نسخ عمله.
    Munna doktor olamadı ama MBBS'si var! Open Subtitles (مونا) لم يتمكن من أن يصبح طبيباً لكن لا يزال يدع (م.ب.ب.س)
    Adli tabip tam emin olamadı. Kafatasında iki tane kurşun deliği var. Open Subtitles {\pos(195,240)} لم يتمكن الطبيب الشرعي من تحديد الوقت بالضبط كانت هناك ثقبي رصاص بوسط الجمجمة
    Peki, herkesin bildiği gibi, küçük oğlum Derek, önemli bir balık tutma gezisinde olduğu için, bugün bizim yanımızda olamadı. Open Subtitles حستاً، كما تعرفون، إبني الأصغر (ديريك)، لم يتمكن من الحضور... بسبب رحله صيدٍ هامّه.
    Benden çaldığı altını geri almadınız. - Onun alamadığı yarısını aldınız. Open Subtitles إنكم لم تسترجعوا الذهب الذي سرقه منّي، بل أخذتم النصف الآخر الذي لم يتمكن من سرقته
    George sadece istediği eşi alamadığı için kızgın. Open Subtitles جورج) غاضب لأنه لم يتمكن من) الحصول على الزوجة التي يرغب فيها.
    Ama zamanında Babam da satın alamıyordu. Open Subtitles لكن في نفس الوقت , والدي لم يتمكن أيضاً
    - Nefes alamıyordu. Open Subtitles ـ لم يتمكن من التنفس

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد