Ve sen de Julia olmalısın. Bu ne güzel bir an. | Open Subtitles | و أنت لا بد أنك جوليا يا لها من لحظة جميلة |
Bu ne hareket! Maggie Peyton Dale Jarrett'ı bir anda arkada bıraktı! | Open Subtitles | يا لها من حركة ماغي تركت ديل جاركيت لتصبح السيارة 88 خلفها |
aslında Ne kadar muhteşem bir armağan olabileceğini, hayatlarımızı nasıl yaşadığımıza dair nasıl çarpıcı bir içgörü olabileceğini fark ettim. | TED | ثم أدركت أن هذه التجربة هي هبة رائعة يمكن أن تحدث، يا لها من سكتة للبصيرة عن كيفية عيشتنا لحياتنا. |
Kralına kendi işine bakmasını, Ne kadar da nazik bir dille söylüyorsun. | Open Subtitles | يا لها من لباقة منك بأن تخبر مليكك بأن يهتم بشأنه الخاص |
Olaylara Çok, Çok gerçekçi bir bakış yöntemi. Çok mantıklı. | Open Subtitles | يا لها من طريقة واقعية للنظر إلى الأمور وراشدة أيضاً |
— Tanrım. Amma da nankör bir kaltak. — Evet, şu cürete bak. | Open Subtitles | ــ يا لها من عاهرة ناكرة للجميل ــ أجل، يا لوقاحة بعض الناس |
Benim ilk davam, biliyorsunuz. Tam bir başlangıç. | Open Subtitles | كانت قضيتى الأولى, كما تعلمين, يا لها من بداية |
Sizi burada "kendi" laboratuvarınızda görmek, Ne büyük bir sürpriz. | Open Subtitles | يا لها من مفاجأة ان اراك هنا في مختبرك ? |
Evlenme Yıldönümünüzü berbat etmek için ne güzel bir yol. | Open Subtitles | يا لها من طريقة رائعة لقضاء عيد زواجكِ الـ 25 |
Ve sen de Julia olmalısın. Bu ne güzel bir an. | Open Subtitles | و أنت لا بد أنك جوليا يا لها من لحظة جميلة |
Bu ne aşk, Bu ne dert, Bu ne huydur? | Open Subtitles | يا له من عشق رائع وألم يا لها من سعادة |
Milo, Bu ne sürpriz böyle? Görüşmeyeli nasılsın? | Open Subtitles | أهلا , ميلو , يا لها من مفاجأه كيف حالك؟ |
Stevie, Bu ne güzel sürpriz. Nasılsın? | Open Subtitles | يا لها من مفاجأة رائعة يا ستيفي كيف حالك؟ |
Milo, Bu ne sürpriz böyle? Görüşmeyeli nasılsın? | Open Subtitles | أهلا , ميلو , يا لها من مفاجأه كيف حالك؟ |
Ne kadar büyüleyici bir şehir. Seneye geri gelebilir miyiz, Baba? | Open Subtitles | يا لها من مدينة ساحرة، أيمكننا العودة السنة المقبلة يا أبي؟ |
Anılarını yazmamış olması bizim için Ne kadar büyük bir kayıp oysa ki. | Open Subtitles | نعم، ويا لها من خسارة لنا جميعاً أنه فشل في كتابة أيّ مذكرات |
Ne kadar küçük bir mesele ve hiç biriniz bu sorunu çözemedi mi? | Open Subtitles | يا لها من قضية تافهة ولا أحد منكم يمكن أن يحلّ هذه المشكلة؟ |
Çok şanslı bir kızsın, cesur bir savaş kahramanını büyüledin. | Open Subtitles | يا لها من فتاة محظوظة لأنّها مع بطل حرب ألمانيّ |
Bu film, İnsan algısının ulaşabileceğinin Çok ötesindeki gerçeklik hakkındadır. | Open Subtitles | إنها حول الحقيقة في أبعد حدود لها من الإدراك البشري |
Çok şaşırdım. İşgüzar eski karım da her şeye kural koyardı. | Open Subtitles | يا لها من مفاجئة, لدى زوجتي السابقة المتسلطة العديد من القوانين |
İşgüzarlığa bak. | Open Subtitles | مع لجنة ترحيب في كل واحد يا لها من كفاءة |
Daha erken gelemediğim için beni bağışla. büyük bir şok. | Open Subtitles | يجب ان تسامحينى لعدم حضورى سريعا يا لها من صدمة |
adeta bir zafer anı. | Open Subtitles | يا لها من لحظة رائعة! |