ويكيبيديا

    "ليس عليك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • zorunda değilsin
        
    • gerek yok
        
    • gerek yoktu
        
    • gerekmiyor
        
    • zorunda değildin
        
    • gerekmez
        
    • mecbur değilsin
        
    • zorunda kalmayacaksın
        
    • olmanıza gerek
        
    • zorunda değilsiniz
        
    Yapmak zorunda değilsin. Sen bana sadece biraz numune ver. Open Subtitles ليس عليك أن تفعل أى شىء فقط أحضر لى عينة
    Seyretmek zorunda değilsin. - Anne, orada neler olduğunu görmüyor musun? Open Subtitles ليس عليك أن تشاهدي ذلك أمي، ألا تلاحظين ما يجري هناك؟
    Seyretmek zorunda değilsin. - Anne, orada neler olduğunu görmüyor musun? Open Subtitles ليس عليك أن تشاهدي ذلك أمي، ألا تلاحظين ما يجري هناك؟
    Acı çekmek için zeki olmanıza gerek yok, fakat canlı olmanız gerekir. TED ليس عليك أن تكون ذكياً لتعاني، لكن ربما عليك أن تكون حياً.
    Beni tehdit etmenize gerek yok, daha önce sistemle karşılaştım. Open Subtitles ليس عليك تهديدي , لقد مررت بالنظام الجنائي من قبل
    Baba, bunu dert etmene gerek yok. Birisi bununla ilgilenecektir. Open Subtitles ابي , ليس عليك الاهتمام بذلك شخص اخر سيهتم بالامر
    En azından senin cadı olduğunu biliyor. Bir şey saklamak zorunda değilsin. Open Subtitles على الأقل هو يعلم أنك ساحرة ليس عليك أن تخفي أي شيء
    En azından artık peşinden koşmam hakkında endişelenmek zorunda değilsin. Open Subtitles على الأقـل ليس عليك القلق مـن مطـاردتـي لك بعـد الآن
    Beni yemeğe götürmek veya bana iyi davranmak zorunda değilsin. Open Subtitles ليس عليك ان تأخذني لتناول العشاء أو تكون لطيفا معي.
    Sen zorunda değilsin ama ben edeceğim. Herkesin dans etmesini istiyorum. Open Subtitles حسناً , سوف اذهب لأرقص ليس عليك أن ترقص ولكنني سأرقص
    - Yapmak zorunda değilsin. Eve gidebilirim. - Hayır, sorun değil. Open Subtitles ليس عليك هذا حقاً، يمكنني العودة للبيت بنفسي لا، لا بأس
    Önemli değil, anne. Onunla olmak zorunda değilsin. Bir sürü-- Open Subtitles أمي ، لا بأس ، ليس عليك الإستقرار معه، يوجدالكثيرمنالرجال..
    Bu çok saçma. Burada kalıp bunu yapmak zorunda değilsin. Open Subtitles هذا سخيـف , ليس عليك البقـاء هنـا و فعل هذا
    Acele etmene gerek yok. İlki o kadar da güzel olmaz. Open Subtitles حسنا , ليس عليك الاستعجال فالمرة الاولى لا تكون جميلة جدا
    Beni yere bırak, Çavuş. - Artık taşımana gerek yok. Open Subtitles يمكنكِ وضعي أرضاً أيّها الرقيب ليس عليك حملي بعد الآن
    Burası güvenli bir kare o yüzden kart çekmene gerek yok. Open Subtitles إنها فى الحقيقة مربع آمن لذا ليس عليك أن تأخذ بطاقة
    Birden fazla kişiden hoşlandığın için kötü hissetmene gerek yok. Open Subtitles ليس عليك الشعور بالذنب لأن لديك مشاعر لأكثر من شخص
    Dinle, artık dosya hakkında endişelenmene gerek yok. Tamam mı? Open Subtitles اسمعي , ليس عليك ان تقلقي بخصوصه بعد الان, اتفقنا؟
    Tamam, benden o şekilde hoşlanmıyorsun. Ama bu kadar acımasız olmana gerek yok. Open Subtitles حسنا , أنت لست معجبا بي , ليس عليك أن تكون لئيما هكذا
    Söylemiştim, hepsini vermene gerek yoktu. Open Subtitles السبب هو رومان و موريس أخبرتك أنه ليس عليك أن ترد كل شيئ لهم
    Mucizevi şey ise bunu başarmak için daha çok para harcamanız gerekmiyor. TED الشيء المذهل هو: ليس عليك أن تنفق المزيد من المال لتحقيق ذلك.
    Tanrım, komşusunu sevdiğini söyledi, ama bunu bu kadar kolay yapmak zorunda değildin. Open Subtitles يا الهي لقد قلت احب جيرانك لكن ليس عليك أن تجعلها بهذه السهولة
    Siyah güzeldir. Her gün buraya gelip, bu adamlardan iş dilenmeniz gerekmez. Open Subtitles ليس عليك ان تأتى إلى هنا تتوسل إلى هؤلاء الناس ليعطوك وظيفة
    Buna mecbur değilsin. Eğer 5000$ bulamazsak pezevenk, bunu yapacak. Open Subtitles ليس عليك أن تفعلى هذا , إذا لم نأت بخمسةألافدولارفىأسرع وقتسيقوم قوادهابهذا.
    Haftaya, tekrar şantiyeye gitmek zorunda kalmayacaksın. Open Subtitles الاسبوع القادم ليس عليك الذهاب للعمل في البناء
    Bugün bile, artık her sorununız olduğunda doktora gitmek zorunda değilsiniz. TED أصلا اليوم ، ليس عليك الذهاب إلى الطبيب في عدة حالات.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد