ويكيبيديا

    "ليس وقتاً" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • zaman değil
        
    • zamanı değil
        
    • sırası değil
        
    • uzun değil
        
    • vakit değil
        
    • zamanlama değil
        
    Bana ziyaretini haber vermeliydin. Pek uygun bir zaman değil. Open Subtitles كان يجب أن تخبريني قبل حضورك هذا ليس وقتاً مناسباً
    Tanrım, Frank, senden bunu isteyecek zaman değil, biliyorum... ama balistik saçmalıklarıyla uğraşmam gerekecek. Open Subtitles فرانك أعلم انه ليس وقتاً لأسألك لكني يتوجب علي أن أرجع لمحاضرات الـ باليستيكس اللعينة
    Ve şu an, senin o aptalca espirilerin için iyi bir zaman değil. Open Subtitles والآن ليس وقتاً مناسباً لاحدى تعليقاتك الذكيّة
    Yılın doğru zamanı değil. Balık akını olduğunda bir daha geliriz. Open Subtitles ليس وقتاً مناسباً على أي حال للصيد في السنة، سنعود عندما تعج البحيرة بالأسماك
    Biliyorum anne, ama sen hastayken bunun sırası değil. Open Subtitles انا , لا أعلم عندما تكوني مريضة هذا ليس وقتاً طيباً
    Özür dilerim, fikrimi değiştirdim, fakat evi satmak için hiç uygun bir zaman değil. Open Subtitles و عهود التنفيذ آسف ثانيةً على التراجع لكنه ليس وقتاً مناسباً لبيع المنزل
    Üstüne alınma ama şu an gerçekten biriyle tartışmaya girmem için doğru zaman değil. Open Subtitles حالياً، ليس وقتاً جيدا كي أدخل في نقاش مع أي أحد بلا إهانة
    Sadece şu an uygun bir zaman değil. Pekâlâ. Open Subtitles أعرف ما قلت، إنه فقط ليس الآن ليس وقتاً مناسباً
    Eminim. Fakat şimdi uygun zaman değil. Open Subtitles أعلم أنك ستفعلين لكن الآن ليس وقتاً مناسباً
    İyi bir zaman değil, gitmem lazım... bir yere. Open Subtitles الآن ليس وقتاً جيداً عليّ الذهاب إلى.. شيء
    Tatlım, şu an hiç uygun bir zaman değil. Open Subtitles عزيزي، هذا ليس وقتاً مُناسباً. أنتِ تقولين ذلك.
    Şimdi o kadar iyi bir zaman değil. Belki sonra. -Ne? Open Subtitles الآن ليس وقتاً طيباً ربّما في وقتٍ لاحق.
    Bu hiç iyi bir zaman değil. Open Subtitles ليس وقتاً طيباً إلاّ لو كنتما تعرفان طريق النجاة
    - Pek doğru bir zaman değil. - Hangisi kötü zaman? Open Subtitles . أجل ، إنه ليس وقتاً جيداً هل تعلمين ما هو الوقت الأسوأ ؟
    Önemli bir görüşmedeyim, şuan konuşmak için iyi bir zaman değil. Open Subtitles أنا في مقابلة الآن، لذا هذا ليس وقتاً مناسباً للتحدث
    - İnan ya da inanma, iyi bir zaman değil. Open Subtitles ،مرحباً، صدق أو لا تصدق .هذا ليس وقتاً مناسباً
    Artık her kimsen şu an masaj, striptiz veya icra edeceğin sosyal performans için uygun bir zaman değil. Open Subtitles أيّاً كنت، هذا ليس وقتاً مناسباً لتدليك أو رقص تعري أو أيّ عمل مجتمعي ربما تقوم به.
    - Çöpçatanlığın zamanı değil. Open Subtitles هذا ليس وقتاً مناسباً لتعثري لي على عشيق
    Konu çocukların yanına dönmesi ile ilgiliyse şu anda zamanı değil. Open Subtitles اعني, اذا كان ذلك بخصوص انتقال الأولاد معك فهذا ليس وقتاً مناسباً
    Burada uyuyamazsın. Şimdi uyumanın hiç sırası değil. Open Subtitles لا يمكنك النوم هنا، ليس وقتاً مناسب للنوم.
    İki gün, üç gün... Yeterince uzun değil... Open Subtitles -يومان أو ثلاثة، ليس وقتاً كافياً
    Şimdi ziyaret için çok iyi bir vakit değil aslında. Open Subtitles كل ما بالأمر, أن هذا ليس وقتاً مناسباً للزيارة
    Morgan bak bu hiç mi hiç iyi bir zamanlama değil. Open Subtitles مورجان اسمع انه فعلا فعلا ليس وقتاً مناسباً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد