Kabul etmeliyim ki pek umrumda olmayan bir kuralları var... ama Görünüşe göre altı aya kadar falan değiştirilecek. | Open Subtitles | لازم اعترف ان فى دور واحد انا مش مهتم بيه بس على ما يبدو حيتغير فى ست شهورحاجه كده |
Görünüşe göre Point Place'de gizli bir iş kolu varmış. | Open Subtitles | آه، على ما يبدو هو الصناعةُ المخفيةُ مكانِ نقطةِ، نعم. |
Anlaşılan, eskiden ordudaymış. Siz de selam verin, bakalım ne yapacak? | Open Subtitles | على ما يبدو كان في الجيش رد التحية وسترى ما سيفعل |
Anlaşılan onun için fazla iyiyim. Böyle bir şey olabilir mi? | Open Subtitles | حسنا، على ما يبدو أنني أكبر مما يريده هل تصدق هذا؟ |
Öyle görünüyor ki, evlenecek Prensler zavallı bir erkekten çok daha cefa çeker. | Open Subtitles | على ما يبدو ، أن الأمراء يعانون في الزواج أكثر من الرجال الفقراء |
Başka bir şey düşünmem gerekecek. Belli ki kültür, seçimini yapmış. | Open Subtitles | أظنني سأقوم بترتيبات أخرى فعلى ما يبدو أن الثقافة قامت بذلك |
Demek ki Görünen o ki baya genç olduğum . | Open Subtitles | أعني، على ما يبدو أنني صغيرة جداً على هذه الحفلات |
Yaklaşık sekiz mil sonra Şeytan'ın Merdiveni'ni gösteren... bir işaret direği göreceksin ve... Görünüşe göre şato öbür tarafta. | Open Subtitles | بعد ، أوه، ثمانية أميالِ سَوف تَرين لافتة لسلم الشيطانَ و حَسناً، على ما يبدو القلعة على الجانب الآخر |
Kardeşime sadık bir dost oldun. Ve Görünüşe göre, bana da. | Open Subtitles | لقد كنتَ صديقا وفيا لأخي ولي أنا أيضا، على ما يبدو |
Görünüşe göre, babalar şu çocuk büyütme işinde tam teçhizatlı değiller. | Open Subtitles | على ما يبدو بان الآباء غير كفوئين بصورة جيدة لهذه المسائل |
Görünüşe göre boya fırçasının ne olduğunu öğrendiğin zamanlarda yapmışım. | Open Subtitles | على ما يبدو رسمته وأنا ما زلت أتعلم مسك الفرشاة |
Görünüşe göre, yerel halktan biri çoraplarını yanlış yere koydu. | Open Subtitles | على ما يبدو رجل محلى أخطأَ في وضع جواربه السوداء |
Görünüşe göre, Binbaşı Drake olabildiğince çok sayıda yılanı kurtarmamızı istiyor. | Open Subtitles | علي ما يبدو ميجور دريكيريد انقاذ ما يمكن انقاذه من الثعابين |
Anlaşılan bu kız bir mankenlik ajansına girmek için fotoğraf istiyor. | Open Subtitles | تريد هذه الفتاة الصور أن تدخل معرض الأزياء على ما يبدو. |
Durumum gayet iyi, ve Anlaşılan eski karımın da öyle. | Open Subtitles | ابن جيدة وعلى ما يبدو ذلك هو بلدي الزوجة السابقة. |
Küçük yarışmacılar, Anlaşılan o ki, canlı yayına sarhoş çıkarıldı. | Open Subtitles | المتسابقان الصغيران على ما يبدو كانوا ثملين أثناء البث الحى |
Anlaşılan semptomlardan biri de bu ve oldukça da sinir bozucu. | Open Subtitles | و هو ما يبدو بأنه أحد الأعراض و هذا محبط جداً |
Hayır, Anlaşılan kod isimleri onun becerebildiği bir şey değildi. | Open Subtitles | كلا.. على ما يبدو الأسماء الرمزية لم تكن سترته القوية |
Kim bilir, ama Öyle görünüyor birkaç yıldır orada olmalı. | Open Subtitles | من يدري، لكن هذا ما يبدو. كان هناك لبضع سنوات. |
Esneme bazı anti depresanların yan etkisidir Belli ki birini kullanıyorsun. | Open Subtitles | التثاؤب أحد الأعراض الجانبية لمضادات الاكتئاب التي تتناولها على ما يبدو |
Görünüşe bakılırsa gece geç saate kadar kalıp kampus çevresinde koşmayı seviyor. | Open Subtitles | على ما يبدو هو يعشق البقاء مُتأخراً والذهاب للركض حول حرم المدرسة. |
Amy ise kendini Karma'ya çok kaptırdı Galiba ve dün gece onu sevdiğini söylemiş ve Karma onu reddetmiş. | Open Subtitles | أيمي متعلقة جدًا بكارما، تقريبًا هي كالخبز المعقود. على ما يبدو أنها اعترفت لكارما بحبها الليلة الماضية، وكارما رفضتها. |
Fakat olan şey şu gibi görünüyor, yapay zekâ otoyolda giden kamyonları saptamayı öğrenmişti, yani kamyonları arkadan göreceğimiz bir şekilde öğrenmişti. | TED | لكن ما يبدو وكأنه حدث هو أنه تم تدريبه للتعرف على الشاحنات في الطريق السريع حيث قد تتوقع رؤية الشاحنات من الخلف. |
diye Açıkçası pastırma gibi kokuyor. | TED | وعلى ما يبدو أنها تنبعث منه رائحة لحم الخنزير المقدد. |
ve bu gerçekten de benim DNA'ma benziyor. | TED | وهذا في الحقيقة هو ما يبدو عليه الحمض النووي الخاص بي. |
Büyüklük, diğer adamlara imkansız gözüken şeyi başarmakla ilgilidir. | Open Subtitles | العظمة هي تحقيق ما يبدو مستحيلاً للرجال الآخرين |
olacak adam görünüşte bir şey yapmak tutmak için gidiyor onun boktan kariyerine. | Open Subtitles | الرجل الذى على ما يبدو سيفعل اى شئ للحفاظ على مستقبله المهنى مستمر. |
Mikrodalga menzilinde idi, ve her yönden,aynı anda geliyor gibi görünüyordu. | TED | لقد كانت على نطاق الموجات الدقيقة, وكانت على ما يبدو اّتية من جميع الإتجاهات في وقت واحد. |
Ve burada yukarı doğru hareket eden baloncuklar ve işte dünyanın bugün neye benzediği. | TED | و الفقاعات تستمر في الحركة هنا فوق, و هذا هو ما يبدو عليه العالم الآن. |
bir harita oluşturmasını ve sonra geri gelip bana binanın neye benzediğini isteyebilirim. | TED | ويُنشئ خريطة ويعود ويخبرني ما يبدو عليه المبنى. |