"ما يكفي" - ترجمة من عربي إلى تركي

• yeterince şey
• yeterli
• - Yeterince
• yeteri kadar
• kadar şey
• zaten yeterince
• çok şey
• yetecek kadar
• için yeterince
• yeter
• yetecek kadarını

Zaten yeterince şey yaptın. Ama tüm bunlar benim suçum, Joy.
قمت بأمور منحرفة مع رجل مشرد فعلت ما يكفي حتى الآن

Gerçek şu ki bu şehir için yeterince şey yapmadım.
الحقيقة أنّي لم أفعل ما يكفي من أجل هذه المدينة

Sana minnettar kalmamız için yeterince şey yaptın.
لقد فعلت ما يكفي لجعلنا ممتنينا لك اكثر من آي وقت مضى

Bu bebek öyle küçük ki onu sıcak tutacak yeterli yağ dokusu yok.
هذا الطفل نحيف للغاية بحيث ليس لديه ما يكفي من الدهون للبقاء دافئاً.

Ve bizim buradaki "karşı" destekçimiz aslında yeterli olduğunu iyice açıkladı.
وقد أوضح معارض النووي هنا بأن لدينا ما يكفي في الحقيقة.

- Ama daha hepsini görmedin. - Yeterince gördüm ve sana güveniyorum.
لم تشاهدي الفيديو بشكل جيد لقد رأيت ما يكفي, فضلاً عن أنني واثقة بك

Peki ya yeteri kadar temiz hava ve temiz su olmazsa?
ماذا لو لم يتبق ما يكفي من الهواء النقي والماء العذب؟

zaten var olanı kullanmaya dayalı bir çözümdü. Ve şuna tamamen ikna oldum ki, telefonlar olmasa da farklı koşullar için benzer çözümler üretebilmenize yetecek kadar şey hep var olacak.
بل من استخدام ما هو متاح هناك، وأنا مقتنع تمامًا أنه إن لم تكن الهواتف، فسيكون هناك دائمًا ما يكفي لإيجاد حلول مماثلة يمكنها أن تكون فعالة جدًا في سياقات جديدة.

Bildiğin üzere bir süredir radyo işindeyim ve yayıncılık hakkında yeterince şey öğrendiğimi düşünüyorum.
هكذا الأمر , ولكنني في لعبة الإذاعة لفترة طويلة , وأظنني تعلمت ما يكفي عن

Bakın, tek demek istediğim, yeterince şey bildiği.
اسمعوا، كل ما أقوله فحسب أنه يعرف ما يكفي

Elimde hayatını kaydırmak için yeterince şey var.
وأنا لدي ما يكفي عنك للخلاص منك طوال الحياة

Bana o şeyle gelme. yeterince şey geldi başıma.
لا أريد المزيد من هذا أعتقد أنني قد حصلت على ما يكفي

Eminim bu işlerin nasıl yürüdüğüne dair babandan yeterince şey duymuşsundur.
انظروا، أنا متأكد من أنك قد سمعت قصص ما يكفي من والدك لمعرفة كيف يمكن لهذا عادة ما يذهب.

Daha önce konuşmuştuk, önce yeterli parayı bulup sonra gözlerimi iyileştirecekti.
لقد إتفقنا إذا جمع ما يكفي من المال سيأخذني لأعالج عيني

Zira bir şirket olarak yapmamız gerekenleri yapacak yeterli kişimiz yoktu.
لاننا لم نمتلك ما يكفي من الناس للقيام بما نحتاجه كشركه

Sen, aynı iksirden bir daha yapabilmek için yeterli kulak kaldı mı?
أنت ، هل لديك ما يكفي من الأذن لصنع جرعة أخرى ؟

- Yine mi bu? - Yeterince huzur verdim.
ـ هذا الرجل ـ لقد منحتك ما يكفي من الفرص

Belkide yeteri kadar keserse, seni burada tutmaya güçleri yetmez diye düşünüyor.
ربما يظن إن اقتطع ما يكفي من الميزانية فلن يمتلكوا ثمن راتبك

Plânına kaçmadan önce başlamış. Ve şeytanlarından kurtulmaya yetecek kadar şey yaptığına inanana kadar da devam edecek.
لقد بدأ خطّته قبل أن يهرب، وسيكمل خطّته حتّى يشعر أنّه قد فعل ما يكفي ليواجه شرّه.

- Bu aralar zaten yeterince gerildi. - Tamam. - Baksana!
لديها ما يكفي لتقلق بشأنه مؤخراً الرئيس يقول أنه عليكِ الرحيل

Bayan Bell, görünen öyle ki şimdiden birbirimiz hakkında çok şey biliyoruz.
ملكة جمال بيل، يبدو أننا نعلم بالفعل ما يكفي عن بعضها البعض.

Her türlü pislikle başa çıkmayı öğrenmeme yetecek kadar çok yanki ile savaştım.
لقد حاربت ما يكفي يانكيز لمعرفة كيفية التعامل مع أي نوع من الظربان

Akşamın geri kalanı için yeterince şampanya olduğundan emin misin?
ـ أتظن أنه يوجد من الشمبانيا ما يكفي لآخر الأمسية؟

Seni gelecek beş yıl boyunca içeride tutmaya yeter bu, pislik.
لدي ما يكفي لرميك داخلا للسنوات الخمس القادمة ايها القذر آني

Karaciğerinin büyük bir kısmını feda etmem gerekecek ama yenilenmesine yetecek kadarını bırakacağım.
أتعلمين ؟ سوف أضحي بجزء كبير من الكبد لكننا سنترك ما يكفي للتوليد