ويكيبيديا

    "مبرر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sebep
        
    • gereksiz
        
    • Sebepsiz
        
    • bahane
        
    • yere
        
    • Haklı
        
    • yersiz
        
    • nedeni
        
    • gerekçe
        
    • mazereti
        
    • mazeret
        
    • nedensiz
        
    • anlamsız
        
    Çok mutlu bir kızdı intihar etmesi için bir sebep yoktu. Open Subtitles هي كَانتْ بنت سعيدة جداً لا مبرر للإنتحارِ
    Bilginiz olsun, bu gereksiz bir düzlem-ayırma örneğidir, fakat labda bunu sürekli yapıyoruz. TED تذكروا ، أنها نوع من تمرين غير مبرر للتفكيك، لكننا نفعلها في المختبر طوال الوقت.
    Birisini Sebepsiz yere öldürmezsin. Bu saat hiçbir şeyi kanıtlamaz. Open Subtitles لا أحد يقتل شخصاً بلا مبرر الساعة لا تثبت شيئاً
    Fakat çoğu ayı bir insana saldırmak için herhangi bahane bulabilir. Open Subtitles معظم الدببة يبحثون عن اي مبرر لمهاجمة البشر
    O anda verdiğiniz bilgiler bu durumu tamamen Haklı çıkarıyor. Open Subtitles مبرر تماما نظرا ل المعلومات كان لديك في ذلك الوقت.
    Tahoe gölü'nün berrak suyu olsa bile tamamıyla yersiz korkular... Saçma ama orada. TED حتى إن كنت في بحيرة تاهو، حيث المياه عذبة ثمة خوف غير مبرر. أمر سخيف، لكنه موجود.
    Umarım siz çocukların bizi kenara çekmek için bir nedeni vardır. Open Subtitles آمل حقا يا شباب أن يكون لديكم مبرر مقنع لإيقافنا
    Bunların hiçbiri bir gerekçe olamaz tabi, ama şüphelenmeye hakkım vardı, beni masörüyle aldatıyormuş. Open Subtitles ليس هذا مبرر ما كانت لديّ أسباباً للشك بأنها كانت تخونني مع مقوم عمودها الفقري
    Bu bilimi hep sevdim ve onu böyle bir duruma getirmiş olmamızın bir mazereti yok. TED أنا أحب هذا العلم، وأعتقد أن هذا الموقف الذي وضعناه فيه غير مبرر.
    Eğer bizi koruyorlarsa, buna devam etmeyeceklerine inanmak için bir sebep yok. Open Subtitles صحيح إذا كانوا يحموننا فليس ثمة مبرر يمنعهم من مواصلة هذا
    Hiçbir şeyin değişmeyeceğini söyleyen her bir sebep ortadan kalkacak. Open Subtitles كل مبرر يخبرك بأن الأشياء لن تتغير , سيختفي
    Çünkü polisi satın almışlar, onlar için şüphelenecek sebep yok. Open Subtitles ولكونهم يسيطرون على الشرطة فلا يوجد مبرر للاشتباه
    Efendim bence bu olayda Doktor gereksiz yere telaş yapıyor. Open Subtitles أعتقد ، أنه في بعض الأحيان يصبح الدكتور قلقاً بلا مبرر
    Bana göre gereksiz şekilde. Sonuçta o kimdi ki? Open Subtitles غير مبرر تماما ، من وجهة نظرى و بعد كل شئ ، من هى ؟
    Ona hiçbir şey yapmadım. Bu saldırı tamamen gereksiz. - Ben şifa dağıtan biriyim. Open Subtitles هذا الهجوم غير مبرر كليا بحق السماء,انا اشفي الناس
    Görünüşe göre son konuğumuz Len Lyle Hix bir Los Angeles polis dedektifine Sebepsiz yere saldırarak kendini yeniden hapiste bulmuş. Open Subtitles ضيفنا الأخير, لين لايل هيكس, يجد نفسه عائد للسجن بسبب هجوم غير مبرر
    Gerilemeyi, avantaja çevirmek için gereken eforları felce uğratan meçhul, akıl almaz, Sebepsiz korku. Open Subtitles الخوف الغير معلوم والغير معقول والغير مبرر الذي يعوق مجهوداتنا المطلوبة لتحويل الإستسلام إلى تقدم
    Fakat çoğu ayı bir insana saldırmak için herhangi bahane bulabilir. Open Subtitles معظم الدببة يبحثون عن اي مبرر لمهاجمة البشر
    Bu bir bahane ve sen bunu biliyorsun. Open Subtitles بل يحب امتلاكي هذا مبرر سخيف و أنتِ تعرفين هذا
    Bu yeni, süslü birimimiz yok yere eski davaları kurcalıyor. Open Subtitles هذه الوحدة الجديدة الفخمة التي تنبش القضايا القديمة بلا مبرر
    Bugünkü Sezar'la cenkleşmenin Haklı bir anlamı yok denirse, şöyle düşünmeli: Open Subtitles وحيث أن خصومتنا ليس لها أي مبرر في الوضع الحالي، فلتكن حجتنا ما يأتي:
    Aynı sayıda Fransa'daki artık yemek torbaları hakkındaki yazıda Fransız bir adam tarafından s-kelimesinin yersiz kullanımı vardı. TED في نفس الموضوع، في مقطع عن حقائب الكلاب في فرنسا، كان هناك استخدام غير مبرر لشتيمة من قِبل رجل فرنسي.
    Davranışlarının bir sonucu olmayacaksa değişmek için bir nedeni yok demektir. Open Subtitles حسناً, إن لم يكن هناك نتائج للسلوك, فلن يكون لها مبرر للتغيير
    Ama şimdi mevcut görevlileri değiştirmek için bir gerekçe yok. Open Subtitles لكن الآن، إستبدال المسؤولين الحاليين ليس له مبرر.
    Bir TV filminde bana çok uygun bir rol var ve o bana bir deneme bile ayarlamadı. İyi bir mazereti olsa iyi olur. Open Subtitles ولم تجعلني حتى أتقدم له الافضل أن يكون لديها مبرر جيد
    Bizim gerçekte ne olduğumuzu göstermek için mazeret olarak bir kurmacaya ihtiyacımız vardır. Open Subtitles نحن نحتاج إلى مبرر الخيال لعرض وممارسة ما نحن عليه بالفعل
    Hava bükücülerim, bu nedensiz saldırının bir parçası olmayacaklar. Open Subtitles متحكمي بالهواء لن يكونوا جزءا من هجوم غير مبرر
    Buraya bu şekilde gelmesi anlamsız. Open Subtitles ليس لديه مبرر للحضور الى هنا بهذه الطريقة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد