| 11. bölgedeki yeni meclis üyesi kadınla evli olmasına rağmen. | Open Subtitles | رغم أنه كان متزوجا من النائبة الجديدة عن الدائرة الـ11 |
| Sanırım senin üstesinden gelme mekanizman evli bir adamı otel odana getirmekmiş. | Open Subtitles | أظن بأن آلية التعامل لديك هي أن تجلبين رجلا متزوجا الى غرفتك |
| Yani senden hoşlandığımı ve evli olmasaydım işlerin başka olacağını düşünmen gibi. | Open Subtitles | حسنا , أني معجب بك ولو لم أكن متزوجا لكانت الأمور مختلفة |
| Carol adında bir kadınla evliydi, ve harika bir ilişkileri vardı. | TED | كان متزوجا من امرأة اسمها كارول, وكانت بينهم علاقة رائعة. |
| O boşanmalar arasında ben yasal bir biçimde toplamda 12 yıl evli kaldım. | Open Subtitles | بين تلك الطلاقات كنت متزوجا و ليس بشكل مخادع لما اجماليه 12 سنة |
| Nasıl hem bana evlenme teklifi edip hem zaten evli olduğunu söylemezsin? | Open Subtitles | كيف يمكن أن تقترح لي و لا تقولوا لي كنت متزوجا بالفعل؟ |
| Yalnızca Hammond'un onunla evli olduğunu delil göstereceğim. | Open Subtitles | سوف اقدم فقط الدليل على ان هاموند كان متزوجا منها |
| Bayan McKenzie, Leonard Vole'un evli bir adam olduğunu biliyor muydunuz acaba? | Open Subtitles | ميس ماكنزى ، هل كنت تعرفين أن مستر ليونارد كان رجلا متزوجا ؟ |
| Ben seninle üç yıllık evli olsam... bunun canlı bir kanıtı olurdu. | Open Subtitles | اذا كنت متزوجا منك لثلاثة سنوات لكان عندك الدليل الحى |
| Ben seninle üç yıllık evli olsam... bunun canlı bir kanıtı olurdu. | Open Subtitles | اذا كنت متزوجا منك لثلاثة سنوات لكان عندك الدليل الحى |
| evli olmana rağmen kızlar peşinden koşardı. | Open Subtitles | أحضروا لاسي كارلسون. الفتيات كن يطاردنك حتى لو كنت متزوجا |
| - Hayır! Hayır, evli değilim. | Open Subtitles | لست متزوجا كنت أعلم أن هذا أفضل من أن يكون حقيقة |
| evli olmasaydı, bebek bakıcısına da ihtiyacı olmazdı. | Open Subtitles | لو لم يكن متزوجا لما احتاج إلى حاضنة أطفال. |
| Çocuğu yok. evli değil. Çalışmıyor bile. | Open Subtitles | هو ليس لديه اطفال، ليس متزوجا كما أنه لا يعمل |
| Doris'in patronu Koca Dave Brewster, mağazanın mirasçısı Ann Nirdlinger ile evliydi. | Open Subtitles | رب دوريس في العمل، بيغ ديف برويستر. كان متزوجا من آن نيردلينغر، وريثة المتجر. |
| evlisin ve bir yerlerde bir çocuğun var, sandım. | Open Subtitles | إعتقدت أنك ستقول أنك كنت متزوجا و لديك طفل |
| Ve otuz üç yıl cırlak, çatlak bir kadınla evliydim. | Open Subtitles | كنت متزوجا مدة 33 عاما كانت مليئة بالخداع والصياح الصاخب |
| Eğer evlilik birini besleyip temizlemek sınırlı iletişim ve basit birkaç komutu yerine getirmekse o zaman ben de faremle evliyim. | Open Subtitles | ان كان الزواج هو اطعام و تنظيف احدهم و تحديد الحوار الى تكرار عدة اوامر بسيطة اذن انا كنت متزوجا من فأري الاليف |
| Bana evlenme teklif ettiği ve geçirdiğimiz onca zaman zaten başkasıyla evliymiş. | Open Subtitles | طوال الوقت كان اقتراح بالنسبة لي، كان متزوجا بالفعل إلى امرأة أخرى. |
| Aynı anda birçok kadınla evlenmiş olmalı. | Open Subtitles | وفقا لهذه التواريخ، أنه يجب أن يكون متزوجا إلى نصف دزينة في نفس الوقت. |
| evliyken başkasıyla seks yapmadın mı hiç Nick? | Open Subtitles | ألم تضاجع إمرأه أخرى عندما كنت متزوجا يا نيك ؟ |
| Uzun zamandır evlendiğini görmek istiyordum. | Open Subtitles | إبني، أنا سعيد حيال ذلك. كنت أريد أن أراك متزوجا منذ سنوات |
| O adamın bir karısı ve iki küçük çocuğu vardı. | Open Subtitles | هذا الرجل كان متزوجا و لديه ولدين صغيرين |
| - Sadie ile mi evliydin? - Evet. Kusura bakma. | Open Subtitles | انت كنت متزوجا لسادي نعم |
| Bir defasında sevdiğim kızla evlendim. | Open Subtitles | كنت متزوجا ذات مره , من الفتاه التي احبها |
| Ama sonra evlendi. | Open Subtitles | ولكن بعد ذلك، حسنا، كان متزوجا |
| - Bir kere evlenmişti. | Open Subtitles | -كان متزوجا ذات مرة , منذ زمن طويل |
| evli değilim, hiçbir zaman da evlenmedim. | Open Subtitles | لست متزوجا ، لم أكن متزوجا أبدا من قبل |