ويكيبيديا

    "مثل أن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Mesela
        
    • Sanki
        
    • gibi mi
        
    • gibidir
        
    • gibi bir şey
        
    • nasıl bir
        
    • olmak gibi
        
    • gerçeği gibi
        
    Yapacak daha iyi bir işin yok mu, ...Mesela kıçına dövme yaptırmak? Open Subtitles ماذا قلت للتو؟ ليس لديك شيئاً أفضل لتفعله مثل أن توشمي مؤخرتك؟
    Kötü alışkanlık işte, tırnaklarını yemek Mesela, hatta daha kötüsü. Open Subtitles النقيصة هي كالعادة السيئة، مثل أن تعضي أظافركِ، لكن أسوأ.
    Bunu müze gibi düşünebilirsin Sanki her yerde kuş postları varmış ya da ne bileyim duvarlara kınkanatlılar asılıymış gibi... Open Subtitles يمكنك التفكير في الأمر كمتحف، تماما مثل أن يكون هناك جلود الطيور أو، كما تعلمون، علق الخنافس حتى على الجدار.
    Çok basitti ve çok kolay görünüyordu ama Sanki aynı zamanda imkansızdı da. Open Subtitles بالرغم من سهولة وبساطة الأمر, إلّا أنّه كان يبدو مستحيلًا. مثل أن يكون بينكِ وبين حافة الهاوية، خطوة,
    - Yani hep sola bakmayıp, arada sağa da bakmak gibi mi? Open Subtitles أتعني، مثل أن ننظر لليسار بدلاً من اليمين، هذا النوع من الأمور؟
    Şohben çalışsın diye duşta beklemek gibidir. Open Subtitles مثل أن تنتظر تشغيل المكيّف وأنت تحت الدش
    Kremasız olsun dememiştim. Bir köpek yavrunun olması gibi bir şey. Open Subtitles لم أقل بدون كريمه هذا مثل أن يكون لك جرو للمتعة
    Bir kadını mutlu etmenin nasıl bir şey olduğunu unuttunuz mu? Open Subtitles أنسيت ماذا يكون مثل أن تجعل المرأة سعيدة ؟
    Kendinizi çocuğun yerine koyun, böyle moral bozucu bir olaydan sonra Mesela babanız sizi tokatladıktan sonra, detayları hatırlayabilir miydiniz? Open Subtitles هل تعتقد أنك كنت ستتذكر التفاصيل إذا كنت في مكان الولد؟ بعد تجربة مريعة مثل أن يصفعك والدك؟
    Evet, Mesela çeneni kapatıp parayı alabilirsin. Open Subtitles لا أعلم لكن يجب أن أفعل شيئاً أجل، مثل أن تبقي فمكِ مغلقاً و تأخذين المال
    Üçümüzün beraber dansa gitmesi gibi Mesela. Open Subtitles مثل أن نذهب نحن الثلاثة للحفلة سوياً، أترين ؟
    Bir şey olursa, Mesela bir gün biriyle tanışırsan... siyah veya beyaz biriyle veya bir İspanyolla, eğer içtense, ona bir fırsat tanı, tamam mı? Open Subtitles أنا أقول في حال حدوث شئ مثل أن تقابلي شخص أبيض , أسباني أو أسود ,ممكن
    Kesinlikle öyleydi. Sanki bir rüyada gibiydim. Open Subtitles ذلك ماذا كان ، كان مثل أن تعيش حلماً ، حلم كبير
    Geldiğinde ise diğer her yerdeki ışıklar kararıyor Sanki. Open Subtitles عندما يكون بالجوار ، فهذا مثل أن تكون الأضواء خافتة في أيّ مكان آخر أتعرفين كيف يكون هذا مع بعض الشباب ؟
    Beni aşar. Sanki dev bir canavar ısırmış gibi. Open Subtitles هو تقريباً مثل أن يكون قضم بواسطة وحش هائل
    Sanki gecenin bir yarısı canım seks istiyor ve yapamıyorum diye sizi daha önce rahatsız etmişim de. Open Subtitles مثل أن أضايقكم أريد جنساً ولا يمكنني ذلك
    Başka seçeneğim varmış gibi mi görünüyordu? Open Subtitles قمت بنظرة مثل أن كان لدي الكثير من الإختيارات؟
    evren önünüze açılmış bir katalog gibidir ve sayfaları çevirdikçe: Open Subtitles هذا مثل أن يكون الكون كله بمثابة الكاتالوج لك وتقلب خلال صفحاته وتقول ـ أود المرور بتلك التجربة ـ
    Kar fırtınasında, kar tanesi olmak gibi bir şey. Open Subtitles انه كان مثل أن تكوني ندفة ثلجٍ في عاصفة ثلجية.
    Yani, diyorumki, yaşlı olmak nasıl bir şey? Open Subtitles لذا، أعني، ما هو مثل أن يكون الشخص كبير السن؟
    Ama bir bilimci olmak sanırım bu oturumda gördüğünüz gibi, kaşif olmak gibi. TED لكن أن تكون عالما أعتقد أنك قد رأيت ذلك من هذه الندوة إنها مثل أن تكون مستكشفا
    ABD'deki mahkumların ortalama bir park yerinden daha küçük tecrit hücrelerinde tutulabilecekleri gerçeği gibi. TED حقائق مثل أن المسجونين في أمريكا يمكن أن يوضعوا في غرف حبس انفرادي أصغر في الحجم من مساحة موقف السيارة العادي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد