Bizim hükûmetimiz, insanlarımız bu bilgileri belgelendirmedi, bu bilgileri ciddiye almadı. | TED | لم تُوثِّق حكوماتنا وشعوبنا، ولم يأخذوا هذه المعرفة على محمل الجد، |
Belki de bizi çocuk olduğumuz için ciddiye almamışlardır. Bir yetişkinin ismini yazalım. | Open Subtitles | ربما لم يأخذنا على محمل الجد لأننا أطفال لنضع عليه اسم شخص بالغ |
Çünkü, beni çalışan bir kadın, tasarımcı olarak ciddiye almıyorsun. | Open Subtitles | وذلك بسبب أنكى لا تأخذيننى على محمل الجدية كأمرأةعاملة,أو كمصممة. |
O öyledir. Kişisel algılama. | Open Subtitles | إنها تريد ذلك لا تأخذ الأمر على محمل شخصي |
FBI demek. Bunu çok ciddiye alıyorsunuz yani, değil mi? | Open Subtitles | إذاً، المباحث الفيدرالية تأخذ الأمر على محمل الجد، هه ؟ |
- Bunu ciddiye almak için bir sebep yok, değil mi? | Open Subtitles | ليس هناك سبب يدفعنا لنأخذ هذا على محمل الجدية ، صحيح؟ |
İşlerini ciddiye almadıkları için kampı kapatan çocuklarla ilgili olan mı? | Open Subtitles | الذين لم يأخذوا عملهم على محمل الجد وبعدها أغلق المخيم ؟ |
Lütfen. Bu işi tamamen ciddiye alıyor musun merak ediyorum bazen. | Open Subtitles | احياناً اتسائل إذا ما كنت تأخذ هذا العمل على محمل الجد |
- Muhteşem. Yapma böyle Mike. Bu işi ciddiye almalısın. | Open Subtitles | ، مايك ، فعليك أن تأخذ الأمر على محمل الجد. |
Bay Chase, gururum okşandı ancak işimi çok ciddiye alıyorum ve geçici bir arzu adına bunu riske atmayı hiç istemiyorum. | Open Subtitles | أشعر بالإطراء، لكن آخذ عملي على محمل الجد لا أريد تعريض كل شيء للخطر لقاء ما يزعم أنها رغبة سريعة الزوال |
Anlattığı olay, kendimi biraz fazla ciddiye aldığımı fark etmemi sağladı. | Open Subtitles | لكن ذلك جعلني ادرك اني اخذ نفسي على محمل الجد كثيرا |
Bil diye söylüyorum, Cary, müvekkilin olarak, ...bu işi çok ciddiye alıyorum. | Open Subtitles | ومعلوماتك يا كاري بصفتي موكلك أنا آخذ هذه الأمور على محمل الجد |
Ve ne hikmetse, onun bu tehditini ciddiye alan tek kişi benim. | Open Subtitles | ولسبب ما، يبدو أنني الوحيد هنا الذي يأخذ تهديدها على محمل الجد. |
Televizyondaki gösteri iptal edildikten sonra bilim dünyasında hiç kimse beni ciddiye almadı. | Open Subtitles | بعد ان الغي البرنامج في العالم العلمي لم يأخذني أحد على محمل الجد |
Ancak bu konsey, uluslararası korsancılık gibi şeyleri çok ciddiye almaktadır. | Open Subtitles | ولكن هذا المجلس يأخذ الأمور مثل القرصنة الدولية على محمل الجد |
Bu yüzden eğer işini ciddiye alıyorsan, onun ne üzerinde olduğunu bulursun. | Open Subtitles | فإن كنت تحمل وظيفتك محمل الجد فسوف تحاول اكتشاف ما ينوي فعله |
Tatlım, bunu kişisel algılama. Onlar doktorlar. Kimseyi dinlemezler. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تأخذي هذا على محمل جديّ هؤلاء الدكاترة لا يستمعون إلى أي شخص |
- Bunu kişisel algılama. | Open Subtitles | لقد خدعتني فورنيل : لا تأخذها على محمل شـخصي |
Bu kliniksel bir soruşturma. Kişisel olarak algılama. | Open Subtitles | إنه تحقيق موضوعي ولا داعي لأن تأخذيه على محمل شخصي |
Cevaplamaya çalışıncaya kadar oldukça açık bir soru, fakat şimdi Ciddi olalım. | TED | السؤال واضح إلى أن تحاول الإجابة عليه، لكن فلنأخذه على محمل الجد. |
Ama Cidden, bu dokunaklı sözleri dinlerken kurt kanunu yani, balta-yay ve ok kanunu dışında başka bir kanunla engellenemeyen, güzel bölgemize doluşmakta olan geniş bufalo sürülerini ve vahşi Kızılderilileri bir kez daha gözümün önünde canlandırma şansı buldum. | Open Subtitles | ولكن، على محمل الجد، تحت سحر بلاغته، أرى مرة أخرى القطيع العظمى من الجاموس وحشية ريدسكن بالتجوال بأراضينا الجميلة |
Dün gece, Lipovika köyü yakınlarında silah ve mühimmat Dolu bir tren çeteler tarafından soyulmuştur. | Open Subtitles | لمواطني بلغراد والمدن الأخرى قام قطاع طرق الليلة الماضية بالسطو على قطار محمل بالذخائر والأسلحة |
alınma ama, biz beraber olmadan önce, şeyy...ikimizde o zaman ne yaptığını biliyoruz. | Open Subtitles | لا تأخذ الأمر على محمل شخصي، لكن عندما لم نكن معا، ..حسنا ،كلانانعرف. |
Bunu kişisel bir şey olarak algılamayın, sadece iş. | Open Subtitles | لا تأخذوا هذا على محمل شخصي إنه مجرد عمل |
ciddiyim. Buraya gelip onları almamı istedi biliyorsun, yanıma taşınıyor. | Open Subtitles | على محمل الجد لقد طلبت مني القدوم هنا و إحظارها |