ويكيبيديا

    "مريع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • korkunç
        
    • kötü
        
    • berbat
        
    • iğrenç
        
    • korkunçtu
        
    • fena
        
    • berbattır
        
    Bu korkunç bir şey. Hapiste ne olduğunun farkında değildim. Open Subtitles هذا مريع, لم اكن اعلم ان ذلك يحدث في السجون
    Olanlar konuşulmayacak derecede korkunç ama burada bir daha böyle bir şey olmayacak. Open Subtitles ما حدث أمرٌ مريع ولا يوصف لكن لن يحدث أمراً مشابهاً له مجدداً
    Arkadaşının korkunç bir durumda olduğunu biliyorum ama bu önemli. Open Subtitles أعلم بأن صديقتك في وضع مريع ولكن هذا مهم أيضا
    Biri benim için kötü bir yol seçmiş olsa bile mi? Open Subtitles حتى و ان كان احدهم قد اختار طريق مريع لى ؟
    Oğluma haberlerin kötü olduğunu söyle. Bakım evinde kalması lazım de. Open Subtitles أخبر ابني أنّ الوضع مريع يجب أن أذهب إلى دارٍ للمسنين
    Sesin berbat geliyor sanki 90 yaşındaki kadın sesi gibi. Open Subtitles ان صوتك يبدو مريع مثل عجوز في 90 من عمرها
    Çok parası olabilir ama kızlar konusunda berbat bir zevke sahip. Open Subtitles اعتقد ان لديه الكثير من المال لكن ذوقه فى الفتيات مريع
    bu petrol korkunç bir şey. Suya karışmış. Oradaki tüm canlıları TED ان هذا مريع .. النفط يجتاح المياه انه لا محالة سوف يقضي
    ve yanınızdan geçen arabaların seslerini duyuyorsunuz ve sizi bu duruma sokan korkunç bir kaza geçirmiştiniz. TED ثم تسمعون صوت السيارة وهي تسير جيئة وذهابًا وتخيلوا أنكم مررتم بحادث مريع وهو السبب لما يحدث الأن
    Ve ayrıca bugünlerde yaptığımız korkunç derecede yanlış şeyler hakkında bilgimiz var. TED ونعلم أيضاً أن ما نفعله مريع للغاية هذه الأيام.
    Fakat geçen bir yıl boyunca, desteklediğim yetimhanenin korkunç bir şekilde yozlaşmış olduğunu keşfettim. TED لكن في خطتي للعام القادم، أتيت لأجد أن دار الأيتام الذي كنت أدعمه أصابه الفساد على نحو مريع.
    Bu benim geldiğim ilk cinayet davası. korkunç. Open Subtitles اٍنها أول محاكمة قتل أحضرها اٍنه شئ مريع
    Kafasında kendi kendine oluşturduğu bir imajı tamamlamaktan bir tür fedakarlıktan bir çeşit korkunç... Open Subtitles بتكملة الصورة التى كانت لديه عن نفسه كنوع من التضحية لنوع مريع من الرب ؟
    Ama sorun şu ki, eğer karşındaki de aynı senin yaptığın gibi sana samimi davranmaya başlarsa, oyun, korkunç derecede kafa karıştırıcı olabilir. Open Subtitles تكمن المشكلة إذا ما بدأ خصمك بالتمظهر بالصدق بذات الوقت معك فتصبح اللعبه حينها محيرة بشكل مريع
    Oğluma haberlerin kötü olduğunu söyle. Bakım evinde kalması lazım de. Open Subtitles أخبر ابني أنّ الوضع مريع يجب أن أذهب إلى دارٍ للمسنين
    Şu saçıma bak. Ne kadar kötü çıkmışım, değil mi? Open Subtitles أنظري لشعري في الصورة أنه مريع , أليس كذلك ؟
    Winston Churchill bir zamanlar, "Demokrasi, geriye kalanlar hariç en kötü yönetim şeklidir." TED وينستون تشرتشل قال مرة أن الديموقراطية هي نظام مريع باستثناء البقية.
    berbat bir karardı. Hakkını aradığın için seninle gurur duyuyorum, evlat. Open Subtitles كان ذلك حكم مريع, وانا فخور بك بني لوقوفك بجانب العداله
    Büyükannen Noel'de sana berbat bir dantel örtü verseydi, beğendiğini söyler miydin? Open Subtitles لو أعطتكِ جدتكِ غطاء مريع لإبريق الشاي بالكريسماس، فهل ستخبرينها أنّه أعجبكِ؟
    Bu doğum günü meselesi yüzünden sonunda kendimi berbat hissediyorum. Open Subtitles ‫ومن ثم موضع عيد الميلاد طرأ، والان أشعر ‫بشعور مريع
    Konuştuklarımızın aramızda kalacağını söylemiştin ama beni kandırdın iğrenç Şişko. Open Subtitles قلت ان لاشيء سيغادر هذه الغرفه وذلك لم يكن صحيحاً انت مريع ..
    Pekala, çok da kötü değildi. Katılıyorum. korkunçtu. Open Subtitles ـ حسناً، هذا لم يكن سيء للغايه ـ نعم، لقد كان مريع
    Yapamazsın çünkü çok fena bir şekilde sakatlanacaksın. Open Subtitles أنت لا تستطيع فعل ذلك لأنك ستصاب بشكل مريع, مريع جداً
    "Bak, evlat, ilkinin tadı hep berbattır ve sonuncusu da hep midemi bulandırır." Open Subtitles انظر يابني : الاول دائماً طعمه مريع والأخير دائماً يصيبني بالغثيان

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد