"مزرعة" - ترجمة من عربي إلى تركي

• çiftlikte
• çiftliğinde
• çiftliğine
• çiftliğe
• çiftliğini
• çiftliğinin
• çiftliğinden
• çiftliğim
• çiftliğimiz
• çiftliğindeki
• Ranch
• çiftlikten
• Farm
• çiftçi
• çiftlikleri

Ben atlarla konuşan annesiyle, her yerden uzakta bir çiftlikte yaşayan tek çocuğum.
أنا طفلة وحيدة تعيش في مزرعة خيول في العراء مع أم تهمس للخيول

Rutherford, Yeni Zelanda'nın uzak bir bölgesindendi ve bir çiftlikte büyümüştü.
كان رذرفورد من منطقة نائية في نيوزيلاندا و نشأ في مزرعة

Teksas'ta bir ceset çiftliğinde yaptığım sayısız yem deneyini zihnimde gözden geçirmeye başladım.
بدأت عقلياً أخوض عدة تجارب صيد وقد أجريتها في مزرعة الجثث في التكساس.

O dönemde Newton verem salgınından kaçmak için aile çiftliğine dönmüştü.
حين عاد نيوتن إلى مزرعة عائلته هربا من تفشي وباء الطاعون

Bir çiftliğe gittiğiniz zaman öyle hemen kalp krizi geçiren bir domuz bulamıyorsunuz biz de dedik ki stentler konusunda uzmanız.
وعندما تذهب إلى مزرعة ، لا تستطيع بسهولة أن تُحدث نوبات قلبية للخنازير فقلنا، حسنا ، نحن خبراء في تركيب دعامات

Ayrıca, Afrika'nın en büyük rüzgar çiftliğini ve Doğu Afrika'nın en büyük güneş santralini kurduk.
لقد قدمنا للتو أيضًا أكبر مزرعة رياح في أفريقيا على الإنترنت وأكبر منشأة للطاقة الشمسية في شرق أفريقيا.

Kırsal bir alanda, birçok hayvanla birlikte bir çiftlikte yaşıyorlarmış.
عاشتا معًا في مزرعة في الريف مع وجود حيوانات كثيرة.

- Çok fazla böcek oluyor. - çiftlikte mi yaşıyordun?
ـ الكثير جداً من البق ـ أنّكِ تعيش في مزرعة

Avusturya'da bir çiftlikte, sefalet içerisinde ve iyi bir eğitim alamayarak büyüdü.
لقد ترعرعت في مزرعة في النمسا، فقيرة جداً، لم تحصل على الكثير من التعليم.

Bir çiftlikte doğdum. Yarısından fazlası hâlâ yağmur ormanı olan bir çiftlik
ولدت في مزرعة مزرعة التي كانت أكثر 50 بالمئة منها غابات مطرية ولا تزال.

Maddiyattan bahsetmişken Zitto'nun çiftliğinde iki kafalı bir buzağı öldü.
وبالكلام عن التوظيف عجل برأسين ميتا في مزرعة في صمت

1932'ye kadar geriye dönelim Georgia'da bir fıstık çiftliğinde Roosevelt Grier adında küçük bir erkek bebeğin doğduğu yıllara.
لنعد الى عام 1932 عندما ولد طفل في مزرعة فول سوداني في جورجيا كان يدعى .. روزفلت جارير

Bill'in çiftliğine bazen gönüllü olarak gidiyorum, bu sayede yediğim etin nereden geldiğini yakından kendi gözlerimle görebiliyorum.
وفي بعض الاحيان اذهب الى مزرعة بيل .. واتطوع لكي استطيع ان اطلع وان اشاهد عن قرب كيف تصنع اللحوم التي تصل الى مائدتنا

Bir saha mühendisinin rüzgar çiftliğine gittiğini düşünün. Portatif bir cihaz hangi türbinin bakıma ihtiyacı olduğunu söylüyor.
تخيل وصول مهندس الحقل الى مزرعة الرياح مع جهاز محمول باليد ليخبرها أي التوربينات التي تحتاج إلى خدمة.

Hepsinin çok çok mutlu olduğu büyük bir çiftliğe gittiler.
,. ذهبوا إلى مزرعة كبيرة حيث يعيشون سعيداء جدا جدا.

Her şehrini, her fabrikasını, her çiftliğini, madenini ve kilisesini.
، كل مدينة ، كل مصنع ، كل مزرعة مناجم و كنائس

Evet, Wilma Jerzyk. Hindi çiftliğinin sahibi.
نعم,ويلما جيرزيك.صاحبة مزرعة الديك الرومي

Haberlerde söylendiğine göre, şehrin her tarafından insanlar MacIntosh çiftliğinden çıkıp çıkmadığına bakmaksızın tüm mandıra ürünlerini çöpe atıyormuş.
الأخبار تقول أن الناس في كل المدينة يتخلصون من منتجات الألبان ان كان مصدرها مزرعة ماكنتوش أو لم تكن

Yani, çiftliğim var en azından, ama aslında o gün ne zaman gelir düşünmek bile istemiyorum.
اعني ان لدي مزرعة و كل شيء ولكن حقيقتًا لا أريد ان اتخيل قدوم ذلك اليوم

çocuklarımız olması,bir çiftliğimiz tavuklar ve bir sürü esrar.
ويكون لديّ مزرعة لأربّي الدجاج وأزرع الممنوعات وأنتشي

Eski Brogan çiftliğindeki su kuyusuna uğradılar.
حفروا بحثا عن المياه فى مزرعة بروجان القديمة

Gerçi Ranch sos ile kaplı olduktan sonra ikisi de hoş.
او لا اريد اياً منهما ان قابلت شخصاً يدير مزرعة مواشي

- Kimseyle evlenmeyeceğim. - çiftlikten pay alır belki.
لن اتزوج أحدا ربما تحصل على حصة فى مزرعة

Şüpheli, Cedar Farm'dan yaya olarak kuzeye ilerleyen beyaz erkek.
لدينا رجل أبيض يسير على الأقدام متجهاً نحو الشمال في مزرعة الأرز

bu bahsettiğin çiftçi Jack'in Tavukçusu nun spesyali.tavuk tavuk tavuk.
هذا لأن الصدور المميزه موجود في مزرعة جاك للدجاج,دجاج دجاج

Lanet su dolmaya devam edip yatağından taşar, kontrolden çıkar, yoluna çıkan tüm çiftlikleri ve köyleri silip süpürür.
المياه اللعينة تصب فوق ضفاف النهر خارجة عن السيطرة آخذة معها كل مزرعة و مدينة و كل ما يعترض طريقها