"مغلق" - ترجمة من عربي إلى تركي

• kilitli
• kapandı
• kapalıydı
• kapalıyız
• kapatıldı
• kilitlenmiş
• kapalıdır
• kilitliydi
• kapalıyken
• mühürlü
• kilitlendi
• kapatılmış
• kilit
• kapalıymış
• kapanmıştır

Uyumaya gittiğinde, kapım kilitli çok daha iyi uyuduğumu düşünüyorum.
عندما ستذهب لتنام أجد أن النوم أفضل و الباب مغلق

Kim kilitli bir ofiste kilitli bir çekmecede sakladığı bilgisayara şifre koyar ki?
من يحمى الكمبيوتر بكلمة سر بينما هو داخل مكتب مغلق داخل قاعه مغلقة؟

Ama kilitli bir odadan çıkamam.
اظن ذلك , لكن لن يكون بمقدورى ان انفذ من خلال باب مغلق

görmek için gizli bir tünele girdik, kapı aniden kapandı ve hayatımı kurtardı.
على ما أتذكر كنّا نستكشف ممر سرّي وباب مغلق وهذا الرجل أنقذ حياتي

Her yer ya kapalıydı ya da boş yer yoktu.
لقد سعدت لانكم فاتحين للمطعم لان البقية فبين مغلق او محجوز

Merhaba Aloha değil, hoşçakal Aloha! Bugün kapalıyız, git buradan.
ليست أهلا بل مع السلامة المطعم مغلق اليوم.

Belki gizli bir hilesi vardır diye düşündüm. Görüyorsun ya kilitli.
ظننت أنه به مفتاح سرى أنه مغلق , كما ترى

Bu küpe kilitli olduğunuzu, 10 dakika süresince zincire bağlı havasız, suda asılı olduğunuzu söylersem, adamlar bana garip bakarlar.
لو قلت أنك مغلق في المكعب في سلسل لمدة عشر دقائق غائر في الماء سوف يضحك علي الرجل

Kapı kilitli; pencere ulaşılamaz.
حسنا .. الباب مغلق و النافذه متعذر بلوغها

- Bu kapı kilitli. - Anahtarı olan var mı?
ـ هذا الباب مغلق ـ هل لدى أي شخص المفتاح الرئيسي؟

Kapı kilitli. Kamarotlar rahatsız etsin istemiyorum.
الباب مغلق, لا أود أن يزعجني أحد المنظفين

Çıkarken ışıkların kapalı kapıların da kilitli olduğundan emin ol.
تأكد من أن الزر مضغوط للداخل والباب مغلق جيدا قبل رحيلك

İki kişi. Biri kilitli. Ben hallederim.
هناك رجلين.أحدهم مغلق عليه وسأعتني بهذا الأمر

KıIıcım o kadar keskin ki yara daha kanamaya başlamadan kapandı.
سيفي هو حاد جداً أن الجرح مغلق قبل أن تبدأ بالنزف

- Sanırım bir vidası düştü. - Birden kapandı, öğretmenim.
أظن بأن برغي خرج منه - أنه مغلق فقط .سيدي

Ondan sonra ara sokağa döndüm, dördüncü cadde'ye kestirmeden çıkabilirim diye düşündüm, ama sokak kapalıydı.
ثم لفيت عند ذلك الزقاق معتقدةً أني قادرة على قطع الطريق عبر الشارع الرابع، ولكنه كان مغلق

Hayır! Hayır, bir süreliğine kapalıyız. Sonra gelirsin.
لا، لا، لا، لا، إنه مغلق لبعض الوقت عد لاحقاً

Kofu Vadisi içindeki batıya giden otoyol tamamen kapatıldı.
الطريق الغربي السريع المؤدي إلى وادي كوفو .مغلق بشكل تام

İlkel bir bilgisayar sistemi gibi, ama kilitlenmiş.
يبدو و كأنه نوع بدائى من نظام الحاسب و لكنه مغلق تماما

Sonra restorana gideriz, ama restoran her pazar olduğu gibi tabi ki kapalıdır.
وبعد ذلك عندما نصل الى المطعم , المطعم مغلق 46 00: 02: 54,550

Transta, geçmişime açılan bir kapıya yaklaştım, ama kapı kilitliydi.
في الغيبوبة، اقتربت من باب ماضيي، ولكن الباب كان مغلق.

Annem bir keresinde bana dedi ki ben üç yaşındayken, lazımlığım kapalıyken, onu kaldırmaktansa, altıma sıçmışım.
قالت لي امي مرة عندما كنت في سن الثالثه ان غطاء كرسي الحمام مغلق وعوضاً عن رفعه, تغوطت على نفسي

Burada olmaman gerekiyor, evlat. Burası mühürlü.
لا يجب عليك التواجد هنا بنىّ هذا المكان مغلق

Tüm merdivenler, tuvaletler, keskin köşeler kilitlendi, mandallandı ya da kaplandı.
كل درج، كل المرحاض، كل زاوية حادة. قد تم إغلاقها، مغلق أو مبطن.

- Ev telefonu yok, cep telefonu ise kapatılmış gözüküyor.
ليس لديها هاتف بالمنزل و يبدو أن هاتفها المحمول مغلق

Hayır, kimse içeri girip çıkamaz, bayan. Hotel kilit altında. Üzgünüm.
لا يدخل أو يخرج أحد يا سيدتي الفندق مغلق حاليًا، آسفٌ

Onu bulduklarında bütün pencereler kapalıymış ve kapı içeriden kilitliymiş.
وجدت وكانت النوافذ مغلقة والباب مغلق من الداخل.

Ona tamamen güveniyorum ve bu konu kapanmıştır.
وأنا أثق به تماماً وهذا الموضوع مغلق نهائياً