| Bir toplumsal kabul gören bahanesiyle yarı çıplak erkek bakıyorum mi? | Open Subtitles | أتعنين التحديق فى رجال عاريين النصف فى تجمع مقبول اجتماعيا ؟ |
| Bu kesinlikle kabul edilemez. Bu konuda bana haber verilmiyor. | Open Subtitles | هذا أمر غير مقبول تماماً، لقد تم تجاهلي في هذا. |
| Yetenekli olduğunu biliyorum, ama davranışları, benim görüşüm, kabul edilemez ölçüde alçakça. | Open Subtitles | أعرف بأنّه موهوب لكن موقفه، في رأيي هبط إلى مستوى غير مقبول |
| Yapma ya, çocuk D bir kenara, hayatında C almadı. | Open Subtitles | هيا.أولادي لم يحصلوا في حياتهم على جيد, ماذا عن مقبول. |
| Fena değil kızlar, ama unutmayın bu teknik sadece sanatta kullanıldığında işe yarar. | Open Subtitles | مقبول .. لكن لا ننسي تلك استعمال الصنوج جيدا إنها تضفي جمال لفنك |
| Teşekkür ederim. Ben de öyle düşünüyorum. Özrün kabul edildi. | Open Subtitles | شكرا لك , أعتقد أنك كذلك أيضا , أعتذارك مقبول |
| Bu ne uygun, ne münasip. Ne kabul edilebilir, ne de makul. | Open Subtitles | بل هو غير سليم ولا مناسب يا سيدي وغير كاف وغير مقبول |
| kabul edilemez bir şey bu. Majesteleri beni hayal kırıklığına uğrattı. | Open Subtitles | تصرف الملك كان غير ناضج وغير مقبول لقد خاب ظني بجلالته |
| Boğaz ameliyatı seni insancıllaştırabilir, ama bunu kabul edilebilir yapmaz. | Open Subtitles | حسناً جراحة الحنجره انسنته لكم ولكنه لا يجعل هذا مقبول |
| Bu kabul edilemez ve seni de ilgilendirmez, ayrıca tamamen doğru değil. | Open Subtitles | هذا غير مقبول كما أنه ليس من شأنك و بالكاد يكون الحقيقة |
| Bu uygun olmayan, anlaşılması zor, ve kabul edilemez bir şeydir. | Open Subtitles | انه غير ملائم –و غير وافي بالغرض – و غير مقبول |
| Hayır. Herkes aynı şeyi söylüyor, ve bu kabul edilemez. | Open Subtitles | لا الجميع يستمرون بقول هذا و هو امر غير مقبول |
| - Bunu da kesinlikle kabul edemem. Büyüklük bende kalmalı. | Open Subtitles | وهذا أجده غير مقبول مطلقاً يجب ان أكون الرجل الكبير |
| Şiddetin çözüm olarak kabul edildiği bir çevrede yetişmemeli Henry. | Open Subtitles | هنري لايمكنه العيش في بيئة حيث العنف هو حل مقبول |
| Hangi insan bunu görüp de ahlaki olarak kabul edilir bulabilir? | Open Subtitles | كيف يُمكن لأحد.. أُنظُر لهذا وفكِر أن هذا مقبول أخلاقياً ؟ |
| kabul edilemez olan şey, on yıllar boyunca ülkenizin yaptığı ikiyüzlülüktür. | Open Subtitles | ما هو غير مقبول أن تشترك دولتك في المعاملة بوجهين لعقود |
| O haldeyken hiç de kabul edilebilir olmadığı halde eli dururken kıçını sünger sopayla silmeye niyetlendiği tespit edilmiştir. | Open Subtitles | شُوهد ييضعه بقرب الصاري وهذا تصرف غير مقبول من إنسان، وبدلا من ذلك، اختار أن يمسح براحتي يديه العاريتين |
| Cebirden "D" alan biri için hiç de kötü değil. | Open Subtitles | لا بأس بالنسبة لشخص حصل مقبول في الجبر عام التخرُّج. |
| Evet, şehirli bir üniversite mezunu için Fena değil. | Open Subtitles | أجـل مقبول لشـاب جـامعي سبق وأن أشتريت أسهم هنـا |
| Biz de bir açıdan bu işin dişi kısmıyız. Bu sorun değil, bu gayet havalı, sen git ve erkek ol, biz de biraz daha fazla dişi gibi davranalım. | TED | و نحن الجانب النسائي من المعادلة. و هذا مقبول, و هذا جيد, إذهب أنت و كن رجولياً, و نحن سنكون نسائيين بعض الشيء. |
| Bence o iyi bir kız... ve sevmekle iyi olmak arasında hoş bir çizgi vardır. | Open Subtitles | أعتقد أنه لا بأس بها و الخط بين الحب و لابأس مقبول |