| Düşündükçe evliliğinizin bir tren enkazına dönüştüğüne iyice ikna oldum. | Open Subtitles | و أكثر شيء أنا مقتنع به أن زواجك كالقطار المحطّم |
| Caliliklarda dev, mutant bir kopegin dolandigina tamamen ikna olmus durumda. | Open Subtitles | مقتنع تماماً بأن هنالك كلب بريء متحولاً ضخماً يجول في المستنقع |
| Onca yıldır, ailedeki herkes klarnete ilgisi olanın asıl Raj olduğuna ikna olmuştu. | Open Subtitles | وعلى مدى سنوات, الكل بعائلتي كان مقتنع أن هو من كان يحب المزمار |
| Bu geri dönmenin, bilinçli bir eylem tarafından tetiklendiğine eminim. | Open Subtitles | أنا مقتنع بأن ذلك الانحدار كان بفعل هجوم وعي داخلي. |
| Madam, bu adamın ailesini beslemekte çaresiz olduğu için bunu yaptığına inanıyorum. | Open Subtitles | سيدتي ,أنا مقتنع أن الرجل قام بهذا لأنه كان يائساً لإطعام عائلته |
| Ama iyice inceledikçe dosyanın bilinçli olarak çıkarıldığına daha çok emin oluyorum. | Open Subtitles | الشىء الواضح تماماً انى مقتنع ان هذا الملف اخذه شخص ما بتعمد |
| Bu köprüyü inşa etmenin iyi bir fikir olduğuna inanıyor musunuz? | Open Subtitles | سيدي , هل أنت مقتنع بأن بناء هذا الجسر هو فكرة جيدة ؟ |
| Çalılıklarda dev, mutant bir köpeğin dolandığına tamamen ikna olmuş durumda. | Open Subtitles | مقتنع تماماً بأن هنالك كلب بريء متحولاً ضخماً يجول في المستنقع |
| Cidden, şimdiye kadar rastladığım en harika kadın olduğuna ikna oldum. | Open Subtitles | جدياً، أنا مقتنع رسمياً بأنك أكثر إمرأة مذهلة كنتُ من قبل |
| Babanın gelmiş geçmiş en iyi evlenmelik adam olduğuma ikna olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | حتى والدك لا اعتقد انه كان مقتنع كنت افضل صيد في العالم |
| Ben sadece bu güncellemeyle hackerlık yapacağına ikna olmuş değilim. | Open Subtitles | أنا غير مقتنع أن مجرد تحديث للبرمجيات هو غطاء لعملية |
| Bakış açısını etkileyici bir biçimde ifade etse de, hiçbir şekilde ikna olmadım. | TED | بينما كان يعبر عن وجهات نظره ببلاغة، ظللت غير مقتنع. |
| zaten var olanı kullanmaya dayalı bir çözümdü. Ve şuna tamamen ikna oldum ki, telefonlar olmasa da farklı koşullar için benzer çözümler üretebilmenize yetecek kadar şey hep var olacak. | TED | بل من استخدام ما هو متاح هناك، وأنا مقتنع تمامًا أنه إن لم تكن الهواتف، فسيكون هناك دائمًا ما يكفي لإيجاد حلول مماثلة يمكنها أن تكون فعالة جدًا في سياقات جديدة. |
| Kalenin güvenli olduğuna eminim ve öğrencileri evlerine yollamak da istiyorum. | Open Subtitles | انا مقتنع القلعةآمنة زيادة على ذلك أنا سأرجع الطلبة لبيوتهم المدرسية |
| Chenlerin sağlam bir işaret olduğuna inanıyorum, dinlemeye devam et sen. | Open Subtitles | انا مقتنع ان آل شين علامة مهمة لذا استمري في التنصت |
| Bebeğin senden olmadığına kesinlikle emin misin? | Open Subtitles | ياصديقي هذا افضل خبر سمعت طوال النهار وهل انت مقتنع بأن ليس من المحتمل ان يكون لك.. |
| Hap olmadan uyuyamayacağına inanıyor, ama ben bunun şeker olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | انه مقتنع انه لن يستطيع النوم بدون الحبة، ولكنى اعرف انه سكر وهذا يفلح؟ |
| Polis tatmin olup peşimi bıraktı... ama sen her zamanki gibi ensemdesin. | Open Subtitles | والبوليس مقتنع بهذا وتركنى حرا ولكنك مازلت تستشيط غضبا علىّ كالعادة |
| Biliyor musun onu herkesten çok hak ettiğime inanmış durumdayım. | Open Subtitles | تعلمين, أنا مقتنع بأنّي أستحقّها أكثر من أيّ شخص آخر. |
| Ben adalete katiyetle inanırım. Sadece imkânsız olduğunu düşünüyorum. | TED | وانا الان مقتنع تماما بمفهوم العادلة .. ولكن اعتقد ان تحقيقها بصورة تامة امرٌ مستحيل |
| Bunca yıl, bu işi yapanın onun babası... olduğuna mı inandın? | Open Subtitles | كل هذه الأعوام وأنت مقتنع بأنك رأيت والد لوري يقتل زوجته |
| Ben birisinin öldürüldüğüne inanmıyorum. | Open Subtitles | حسناً . ماتعنيه هو أنى لست مقتنع تماماً بأن هناك شخص مقتول |
| Ve şimdi sen, bir tür psişik gücüm olduğundan eminsin. | Open Subtitles | والآن أنت مقتنع عندي نوع من القوة الروحية. |
| Baal başka türlü düşünüyor. O, Asgard'ın bu galakside daha fazla bulunamadığından emin. | Open Subtitles | هو مقتنع أن الأسغارد لم يعد يمتلكون تلك السطوه في المجره |
| Kendini eğer kaleyi yok ederse kimsenin onu kontrol edemeyeceğine inandırmış. | Open Subtitles | ،إنه مقتنع إذا تمكن من تدمير القلعة فلا أحد سيكون قادراً على التحكم به |
| Glee kulübünde olduğuma neden bu kadar inandığını bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف لماذا أنت مقتنع جداً أني من نادي الغناء. |
| Hayır ama sevdiği kişiyle konuştuğuna inanıyordu. | Open Subtitles | لا ، كان مقتنع بأنه يتحدث مع الشخص الذي يحبه |