"مقرب" - ترجمة من عربي إلى تركي

• yakın
• samimi
• yakından
• çok iyi
• yakındı
• yakınımdır
• yakınsınız
• yakınlaşmıştı

İnsanların kendilerini sana yakın sanıp başından neler geçtiğini hiç bilmemeleri tuhaf şey.
الغريب أن يعتقد المرء أنه مقرب جداً من أحدهم لكنه يجهل تماماً مايعانيه

Sen ateşli damat ve en yakın gay dostun karışımısın.
أنت كزوج مثير و صديقٌ مقرب منحرف الإثنان في واحد

13 yaşındayken, benim için bir amca gibi olan çok yakın bir aile dostumuz pankreas kanseri sebebiyle vefat etti.
عندما كنت في الثالثة عشر من عمري، توفي صديق مقرب للعائلة والذي كان بمثابة عم بالنسبة لي بسرطان البنكرياس.

Brendan O'Byrne bilhassa yakın bir arkadaşımdı.
كنت مقرب بالتحديد إلى شخص يدعى بريندان أوبارني.

Size gerçekten yakın birisi bu gibi büyük bir mücadeleye girdiğinde duygu yoğunluğu oluyor.
الأن، عندما يمر شخص مقرب جدا منك بصراع كبير كهذا، تغمرك المشاعر بحق.

Beni bulmasının nedeni de iki olaydı: Çok yakın bir arkadaşım, genç, benim yaşlarımda, beklenmedik bir şekilde pankreas kanserinden ölmüştü ve sonra evlenmeyi düşündüğüm kız arkadaşım beni terk etti.
وجدتني هذه الأداة بسبب أمرين: صديق مقرب جدًا، وهو رجل شاب، في مثل عمري توفي بسب سرطان البنكرياس بشكل غير متوقع، ومن ثم صديقتي، التي اعتقدت أنيّ سوف أتزوجها قد هجرتني.

''Onlar marazi olarak görüntü alırlardı, Otobanın ortasında Chad'in ayakkabılarına yakın çekim.
"وإستعانوا ببعض الخامات الفنية, منظر مقرب لحذاء تشاد في منتصف الطريق السريع.

Başkan'a yakın çalışan... buna karşın pek tanınmadan kalmayı başaran... sizin gibi insanlara rastlamak hep çok şaşırtıcı olmuştur.
دائما ما نُفاجأ عندما نجد رجالاً مثلك... يعملون بشكل مقرب من الرئيس, ورغم ذلك... يتمكنون من البقاء غير معروفين

Larry hayatı karışık ve bana ihtiyaç duyan yakın bir arkadaşım.
إن لاري صديق مقرب إلّي و هو يمر بوقت صعب لذلك إنه بحاجة إلّي

Ondan bir elma bile satın almam ve o benim yakın bir dostum oluyor.
انا لن اشترى تفاحة من ابن الساقطة هذا وانا اعتبره صديق جيد و مقرب لى

Bu gece, hepimiz yakın bir arkadaşımızın onuruna buradayız.
الليلة ، جميعنا حضرنا لنكرم صديق مقرب لقلوبنا

Dikkatlice dinle. Adım Logan. Max'in yakın arkadaşıyım.
إستمع إلي جيداً ، إسمي هو لوجان أنا صديق مقرب من ماكس ، أخبرني ما هو إسمك

Hasta, yakın bir arkadaşının intiharına tanık olmuş ve post-travmatik stres yaşıyor.
الموضوع مؤلم قليلا من شاهده على انتحار صديق مقرب

Ucube dediğin insanlar hakkında bu haberleri yazıyorsun ama sana yakın birinin onlardan biri olduğunu bilmiyorsun.
تكتبين هذه المقالات كلها عن أشخاص تسمينهم غرباء الأطوار ولا تدركين حتى أن أحدهم هو شخص مقرب منك

Birisiyle çok yakın olduğunuzda içinizde bir tür altıncı his oluşuyor.
عندما تصبح مقرب من شخص ما أنت تطور نوع من الحاسة السادسة

India Times gazetesinde çok yakın bir tanıdığım var.
لي صديق مقرب ، صحفي في جريدة إنديا تايمز

Bu arada da Prens Ali Yusuf'un en iyi dostu Bob Rawlinson'la çok yakın bir ilişki kurdu.
أثناء القيام بذلك أخذت تشكل علاقة على أشدها مع صديق مقرب جدا من الأمير ًً بـــوب راويلســـون ً

Aralarına girip onlarla nasıl samimi olacağız?
كيف سنصل إلى شخص مقرب ؟

O zaman daha farklı görünüyordum ama yakından bakarsan anlarsın.
لقد بدوت مختلفاً وقتها, ولكن أنظر بشكل مقرب. إنه أنا

Bu davayı çözen dedektif çok iyi bir arkadaşım. Tamam işi batırmam.
المحقق الذي يعمل على هذه القضية هو صديق مقرب لي

Yani katil yakındı ve kişisel bir şeydi. Belki de tanıdığı biriydi.
إذاً القاتل كان مقرب وشخصي ربما شخص تعرفه

Beni elitistmişim gibi göstermekten hoşlandığını biliyorum ama işin aslı bu insanlarla yakınımdır ben.
أنتي تعتقدين أني أتكبر عليهم لكن في الحقيقة أنا مقرب إليهم

Tae Gong Shil'le yakınsınız değil mi?
هل أنت مقرب من تاي غونغ شيل؟

..çünkü Shoaib Sultan'a iyice yakınlaşmıştı.
..لان شعيب اصبح مقرب من سلطان.