ويكيبيديا

    "مليئة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • dolusu
        
    • dolu bir
        
    • doludur
        
    • doluydu
        
    • sürü
        
    • dolusun
        
    • kaynıyor
        
    • her
        
    • kadar
        
    • doldu
        
    • dolmuş
        
    • ile dolu
        
    • vardı
        
    • doldurulmuş
        
    • tüm
        
    Bir oda dolusu, aşırı sıkılmış gencin dikkatini nasıl çekersiniz? TED كيف تجذب الانتباه بغرفة مليئة بالمراهقين الضجرين إلى أبعد الحدود؟
    55 yaşındayım ve tek sahip olduğum bir araba bir spor çantası dolusu iç çamaşırı ve tatlı, kokmuş ot. Open Subtitles لدي 55 عاماً وكل الذي لدي بجانب اسمي سيارة و حقيقة قماشية مليئة بالملابس الداخلية و الحلوى، و عٌشب نتن
    18 Şubat 1943'te Sophie ve Hans broşürlerle dolu bir çantayı üniversitelerine getirdiler. TED في 18 فبراير عام 1943، أحضرت صوفي وهانز حقيبة مليئة بالمنشورات إلى جامعتهم.
    Muhtemelen kurşun ve cıva doludur. Denizdeki tüm zehirler gövdesindedir. Open Subtitles غالباً هى مليئة بالزئبق والرصاص . وكل السموم الموجودة بالبحر
    Ve kafam güvendiğim arkadaşımın çocuğumu çalmasının öfkesi ile doluydu. Open Subtitles ورأسي مليئة بالغضب من صديق موثوق فيه قام بسرقة طفلي
    Evet çok yoğunuz. Bir sürü boyanacak yüz, gidilecek set var. Open Subtitles أجل ، إنها حياة مليئة بالأشغال أماكن نقصدها ، ووجوه نصبغها
    Bir dolap dolusu eldivenim var. Ama artık hiçbiri ellerime olmuyor. Open Subtitles و الدليل أن عندي خزانة مليئة بالقفازات التي لم تعد تناسبني
    O Kuzey Kutupluların tek büyülü şeyi bir depo dolusu parlak bir şeyler. Open Subtitles الشيء الوحيد السحري بأولئك سكان القطب الشمالي، أن تلك الحاوية مليئة بمواد براقة
    Burada sadece iki yetişkin, bir oda dolusu çocuk arasında öpüşüyor. Open Subtitles نحن فقط اثنان بالغان طبيعيان يتبادلا القبل في غرفة مليئة بالاطفال
    Zaten iğrenç yarasalarla dolu bir ambarınız var. Bundan kurtulmak istiyordunuz. Open Subtitles لنفترض أنّ لديك حظيرة مليئة بالخفافيش القذرة، وأنت أردت التخلّص منها
    Nitekim onu, içi silah ve porno dergileriyle dolu bir odada buldum. Open Subtitles على أي حال، عرفت بكذبها في غرفة مليئة بأسلحة ومجلات سبانك هاوس
    İçinde öldüren bir şey varsa isteyeceğimiz son şey çocuklarla dolu bir göldür. Open Subtitles وإن كان بداخلها شيء يقتُل، إذن كل ما نحتاجه هو بحيرة مليئة بالأطفال
    Hayat sürprizlerle doludur ancak en büyük sürpriz bitmek zorunda olmamasıdır. Open Subtitles الحياة مليئة بالمفاجآت ولكن أعظم المفاجآت أن هذا لا ينتهي ابدا
    Londra'da gece karşıya geçemeyiz. Vahşi köpeklerle doludur. Bizi canlı canlı yerler. Open Subtitles لا يمكننا عبور لندن في الظلام فهي مليئة بالكلاب المتوحشة وستأكلنا أحياء
    Bahçeler bu değişim için olan büyülü irfanla doludur. TED الحدائق مليئة بالحكمة السحرية لهذا التحول.
    Bence o teneke kutu salmonella enteritis adlı bir bakteriyle doluydu. Open Subtitles أظن أن تلك العلبة كانت مليئة عن آخرها ببكتيريا تدعى السالمونيلا
    Yukarıya baktım ve gökyüzü, sınırsız sayıda yıldızla doluydu. TED ثم نظرت للأعلى، فكانت السماء مليئة بعدد لا يحصى من النجوم.
    Tabii ki, gerçek, tahmin edilemiyor. Bir sürü tutku ve birayla dolu. Open Subtitles إنها لعبة غير متوقعة و مليئة بالإثارة و الهوت دوج و المشروبات
    Öylesine çok sürprizlerle dolusun ki, Nutkum tutuldu. Open Subtitles أنتِ مليئة بالمفاجآت.. أنا غير قادرة على الكلام
    Gözlerini dört aç ama. Etraf Kuzeyli kaynıyor. Open Subtitles ولكن كن متيقظاً فالمنطقة مليئة باليانكيز
    Düzgün bir çözüm yoktu. her çözüm birçok riski ve boşluğu barındırıyordu. Open Subtitles لم تكن هناك حلول جيدة، فكل الحلول كانت مليئة بالعيوب ومحفوفة بالمخاطر
    Ama bu kadar kısa bir zamanın böyle keyifli olabileceğini hiç bilmiyordum. Open Subtitles لكني لم أعلم أبدأ بأن تلك المدة القصيرة قد تكون مليئة بالسعادة
    Arka taraf doldu. Kalan benzini koltuğa koyacağım. - Bırak! Open Subtitles المؤخرة مليئة , سأضع باقى الوقود على المقعد
    Anne, hani pizza yiyecektik? Yiyecektik, ama buzdolabı yemek artıklarıyla dolmuş. Open Subtitles ـ أمى, اعتقدت بأن لدينا بيتزا ـ اعتقدت ذلك, لكن لدينا ثلاجة مليئة بالبقايا
    Bir adaya adam yasaklamak güzel kadın ile dolu ve hala yakınıyor. Open Subtitles لا أصدق هذا أنفى الرجل لجزيرة مليئة بالنساء الجميلات ومازال يتذمر ؟
    Hatırlamıyorum. Oh, bizde uzun bir fikir listesi vardı. Belki benimdi. Open Subtitles لا أتذكر ,لكن كان لدينا قائمة مليئة بالأفكار ربما كنت أنا.
    Bunlar karbon dioksitle doldurulmuş baloncuklar, şarabın fermantasyon sürecinde üretilen bir gaz. TED هذه الفقاقيع مليئة بثاني أكسيد الكربون، وهو الغاز الذي ينتج أثناء عملية تخمير النبيذ.
    Buna göre tam bir skandal. tüm yarımada silah başında. Open Subtitles .فضيحة بكل إطلاق, تبعاً لهذا شبه الجزيرة كلها مليئة بالأسلحة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد