Aslında o benim üvey kardeşim ve Josh'ın burada olmaması gerekiyordu sanırım. | Open Subtitles | بالواقع نحن اشقاء وجوش لم يكن من المفترض ان يكون هنا الان. |
Semptom raporlarınızı doldurmanız ve biz sizi çağırınca buraya gelmeniz gerekiyordu. | Open Subtitles | كان من المفترض ان تملأ تقرير أعراضك وتأتي عندما نتصل بك |
Tamam, neyse. Bu çocuklar hafta sonu için misafirimiz. Teknik olarak yurtta kalmamız gerekiyordu ama oda arkadaşımız biraz... | Open Subtitles | حسنا مهما يكون هؤلاء الرجال ضيوفنا في عطلة نهايه الاسبوع حسنا , تكتيكيا , من المفترض ان نبقى بالمساكن |
Bu taco dürümlerinin sert veya yumuşak olması gerekmiyor mu? | Open Subtitles | هل من المفترض ان تكون قشرة التاكو صلبة ام لينة؟ |
Tayin formları tabii. Onları bugün tabura göndermemiz gerek. | Open Subtitles | نماذج الاستعواض من المفترض ان تكون فى الفرقه النهارده |
Senin kendini riske atman gerekirdi. Onun yerine Aaron attı. | Open Subtitles | كان من المفترض ان تقف أنت بجانبي بدلا من آرون |
Sabıkalı olmayan biriyle iletişime geçmem gerekiyordu ve tanıdığım tek kişi de sendin. | Open Subtitles | كان من المفترض ان اتواصل مع شخص غير مجرم وكنت الوحيدة التي اعرفها |
Aslında düğün olması gerekiyordu ama gelinin partisinde iki kız kavgaya tutuştu. | Open Subtitles | كان من المفترض ان يكون حفل زفاف لكن فتاتين من الحفل دخلوا |
Basit bir soygun olması gerekiyordu her şey onun yüzünden ters gitti. | Open Subtitles | كان من المفترض ان تكون عملية سرقة بسيطة, وفسد الأمر كله بسببه. |
- Yapacak bir şeyim kalmamıştı Toni. - Bana sahip çıkman gerekiyordu. | Open Subtitles | لا اعرف مالذي افعله غير ذلك كان من المفترض ان تهتمي في |
Ha birde annenle kurduğunuz tuzaktan sonra hislerini umursamam mı gerekiyordu? | Open Subtitles | اوه,وانا من المفترض ان اهتم بمشاعرك, بعد الذى فعلته انت ووالدتك؟ |
Aslında hepsini Komutana vermem gerekiyordu ama bazılarını kendime sakladım. | Open Subtitles | واستبدلها بارواق فارغة كان من المفترض ان اعيدها كلها للقائد |
Bakın, birkaç gece önce alması gerekiyordu, fakat hiç görünmedi. | Open Subtitles | كان من المفترض ان تأتي لأخذ ذلك قبل عدة أيام |
Bitmiş projenin bir enerji santralinden daha fazlası olması gerekiyordu. | TED | المشروع النهائي من المفترض ان يكون ليس أكثر من مجرد محطة طاقة. |
Bize yardımcı olabilmen gerekmiyor mu? | Open Subtitles | اليس من المفترض ان تكون هنا للمساعده.. ؟ |
Dur bir dakika, orospu çocuğu. Bu külüstürü benim sürmem gerek! | Open Subtitles | انتظر يا ابن العاهرة من المفترض ان اقود هذا الشيء |
İlkinde veya ikincisinde yere düşmesi gerekirdi. | Open Subtitles | 'من المفترض ان تنخفض في الأول أو الثاني. |
Olabilir ama şarbon solumuş olması lazım ki o da imkansız. | Open Subtitles | كان من المفترض ان تكون التعرض للجمرة هذا امر غير مرجح |
Bizim balayımız olması gereken zamanda oraya gittiğimde çok güzeldi. | Open Subtitles | عندما ذهبت هناك لماكان من المفترض ان يكون شهر العسل |
- Haddini aştın ve beni beklemen gerektiğini çok iyi biliyorsun. | Open Subtitles | انت خارج الخط انت على حق كان من المفترض ان تنتظرنى |
Güya Gennou'nun çalmış olduğu inşaat planları burada ne arıyor? | Open Subtitles | لماذا مخططات البناء التي من المفترض ان تكون مسروقة من قبل جينو موجودة هنا؟ |
Onu elimizden geldiğince çok hatayla ve mucizeyle doldurmamız gerekir. | Open Subtitles | من المفترض ان نملأها بكل خطأ و معجزة يمكننا تخيلها |
Kraliyet Şeker bize bağımsızlığımız için yardım edecekti; tam tersi değil. | Open Subtitles | الشركة الملكية كان من المفترض ان تساعدنا على الاستقلال وليس العكس |
Ben, artık hepimiz dostuz sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت اننا جميعا من المفترض ان نكون اصدقاء الان |
Tekerlekli sandalyedesin diye herkesin sana acıması mı gerekiyor? | Open Subtitles | هل من المفترض ان يشعر الجميع بالاسف لانك في كرسي متحرك لعين؟ |