ويكيبيديا

    "من نفس" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • aynı
        
    • kendi
        
    • aynısından
        
    • kişiler tarafından
        
    Bu aynı kirlilikten elde edilmiş çok koyu bir siyah. TED إنه حبرٌ أسود حاد جدًا تم إنتاجه من نفس التلوث.
    #Türkler gibi fes ve çarık giydiler... #...aynı yiyeceği yediler... #...birlikte sıkıntı çektiler... #...yük işlerinde, ulaşımda eşekleri kullandılar. Open Subtitles كانوا يرتدون نفس الملابس التي يرتديها الأتراك الطربوش و الصندل يأكلون من نفس الطعام و يعانون من الحرارة معاً
    - Çocuğun babasının Bay Villefort olduğunu onaylayan aynı doktorun belgesi Open Subtitles شهاده من نفس الدكتور يشهد بان السيد ديفيلافورت هو ابو الطفل
    Fraunhofer'in spektral çizgileri görünen kozmosun tamamının aynı elementlerden oluştuğunu gösterdi. Open Subtitles كشفت خطوطه الطيفية أن الكون المرئي مصنوع بالكامل من نفس العناصر
    O da benim gibi gerçek. Bizler aynı büyünün iki tarafıyız. Open Subtitles إنها حقيقيةُ، مثلي نحن جانبانَ من نفس السحرِ ، دعْيها تَذْهبُ
    Senin önceki oyunlarını okudum. Onlar da aynı sorundan muzdariplerdi. Open Subtitles لقد عدت لقراءة مسرحياتك السابقة إنها تعانى من نفس المشكلة
    Sizin gibi iki genç bayan, aynı kişi tarafından aldatılmış olabilirler. Open Subtitles ربما يكون قد نصب عليهم من نفس الرجل الذي تتعاملين معه
    Ama güneyli bir beyaza, aynı cinsten iki kişinin... yani bir Yahudi'yle sevişen siyah bir adamın öyküsünü anlatan... kitabım sorun yaratır mı diye... sorma! Open Subtitles لكن لا تأتي و تسأل رجل أبيض من الشمال هل كتابك الذي عن رجل أسود يقام علاقة جنسية مع رجل عبري من نفس جنسه مشكلة
    Silah şematikleri, nükleer tetikleyici dizaynları. Hepsi de aynı kişiden. Open Subtitles تخطيط أسلحة، تصميم زناد للأسلحة النووية، كلها من نفس الشخص.
    Yani suyu kontrol eden bir şey aynı kaynaktan gelen suyu. Open Subtitles أقصد شيئا بإمكانه التحكم بالماء الماء الذي يأتي من نفس المصدر
    LAPD'ye göre aynı sevkiyattan başka bir kara borsa silikon Open Subtitles فإن الأعضاء الزرعية الصدرية من السوق السوداء من نفس الشحنة
    Kemik parçaları erkek ve babamla aynı yaşta birine ait. Open Subtitles إذاً شظايا العظم هي من نفس عمر و جنس أبي
    Eğer daha iyi hissetmeni sağlayacaksa, ben de ailemle aynı şeyleri yaşıyorum. Open Subtitles اذا كان هذا سيعوضك قليلا , اعاني من نفس الحالات مع والداي
    - Benim hakkımda ne söyledi. - Eğer dedikleri doğruysa aynı kaptan içmemeliyiz. Open Subtitles حَسناً، لو هي تُقول الحقيقةَ فيَجِبُ أنْ لا نَشْربَ معاً من نفس الكأسِ.
    Bir çok kez aynı yerde çalıştılar, Bir çok ortak ardaşları oldu. Open Subtitles عمل الكثير من نفس الأماكن، لديها الكثير من الأصدقاء من القواسم المشتركة.
    NCIS kayıtları, iki aramanın da aynı kullan-at cep telefonundan yapıldığını gösteriyor. Open Subtitles سجلات إتصالات الشعبة تظهر أنّ كلا المكالمتين جاءتا من نفس الهاتف الخلوي.
    Bunca yolu, kızımı aynı köyden bir pisliğe vermek için gelmedim. Open Subtitles لم أسافر كل تلك المسافة لأزوج ابنتي لأخرق من نفس القرية
    Şansımıza zihinsel duyarlılık ve sağduyu nadiren aynı pakette gelmiş. Open Subtitles لحسن حظنا البراعه العقلية والحس السليم تأتي من نفس المصدر
    aynı türden bile değiliz. Muhtemelen buna karşı kanunlar vardır. Open Subtitles لسنا من نفس الفصيلة حتى ربما هنالك قوانين ضد ذلك
    Hayır, kimse kendi yerinden başka yere gitmeyecek. Koçun emri. Open Subtitles لا تقيم فتاتان من نفس الولايه مع بعضهما اوامر المدرب
    Geçen sene köfteli sandviç aldığım büfeden yine aynısından almam lazım. Open Subtitles حسناً , انا اريد شطيرة لحم من نفس المطعم الذى اشتريتها منة العام الماضى
    Bunlar genelde tıbbi eğitim almamış kişiler tarafından çalıştırılan küçük, aile işletmeleri tarzı yerler. TED يوجدُ هناك أحيانًا محلات صغيرة يملكها أشخاص من نفس العائلة وتشغّل من قبلهم ولا يملكون تدريبًا طبيًا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد