ويكيبيديا

    "مهووس" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • takıntılı
        
    • manyağı
        
    • manyak
        
    • takmış
        
    • takıntı
        
    • saplantılı
        
    • takıntısı
        
    • inek
        
    • takmışsın
        
    • ucube
        
    • delisi
        
    • saplantı
        
    • takıntılısın
        
    • deli
        
    • ineği
        
    D-Rev’de bir adım daha öteye gidiyor ve kullanıcı takıntılı olmanız gerektiğini söylüyoruz. TED و في دي ريف، نتقدم بخطوة إلى الأمام ونقول لابد أن تكون مهووس بالمستخدم
    Sırf Kim Hye Jin'e takıntılı diye aralarında bir şey olduğunu gösteren hiçbir kanıt yok. Open Subtitles لا يوجد دليل على حدوث شيء بينه وكيم هي جين لمجرد أنّه مهووس بها
    - Evet, çünkü o bir kontrol manyağı. - Kapatmalı mısın? Open Subtitles نعم , لأنه مهووس بالتحكم اوه , يجب أن تذهبي ؟
    İşe yarayacağını düşündüm ve denedim. Bu herif saçmalayan bir manyak. Open Subtitles حسنا لقد اعتقدت ان الأمر يستحق العناء هذا الرجل مهووس يهذي
    Böceklere kafayı takmış durumdayım, özellikle de uçuşlarına. TED أنا مهووس بالحشرات وخاصةً طريقة طيرانها.
    Sanırım esas ilginç olan, şu an bedenin teknolojisini takıntı haline getirmiş olmam. TED واعتقد أن الشيء المثير للإنتباه هو أني الآن مهووس بتكنولوجيا الجسم.
    Hız saplantılı bir dünya, herşeyin daha hızlı yapıldığı; daha az zamana daha fazlanın tıkıştırıldığı. TED عالم مهووس بالسرعة, بفعل كل شيء بشكل أسرع ،و بحشو أكثر وأكثر في وقت أقل و أقل.
    Sağlıksız bir takıntısı olan birine göre de iyi bir arkadaşsın. Open Subtitles و قد كنت رائعًا في معاملة شخص أنت مهووس للغاية به
    Marquis, başka insanların.. (sadist) cinsel yaşamına takıntılı bir adamdır. Open Subtitles يبدو ان السيد مهووس بالنشاطات الجنسية لدى الاخرين
    Steve'in IBM'i yoketmeye doğuştan takıntılı olduğunu düşünür olmuştum. Open Subtitles كنت اعتقد ربما أن ستيف ولد وهو مهووس بمحو اي بي ام
    Evet, ne yazık ki Ben tür onunla takıntılı. Open Subtitles .. حسناً ، للأسف أنا نوعاً ما مهووس بالمستقبل
    Kellerman ayrıca çok zeki, takıntılı ve işine sadık. Open Subtitles كليرمان ذكيٌ أيضاً و مهووس و متعهد بتنفيذ الأوامر
    Hepsini dolaba kilitleyelim. Bunların manyağı bir katil var. Open Subtitles يجبوضعالأسلحةبالدولابوغلقه، فهناك شخص مهووس بالقتل
    Benim seks manyağı olduğumu ve senin Muhteşem Yabancı'yı tercih ettiğini biliyor mu? Dikkatini bana vermelisin. Open Subtitles هل تَعْرفُ أَني مهووس جنسيا وأنت تُفضّلُ غرباءَ مثاليينَ؟
    Senin de ailende cinayete meyilli bir manyak var yani nereden geldiğimi biliyorsun. Open Subtitles حسنا، مهلا، لديك قاتل مهووس في الأسرة أيضا اذا تعرفين من اين اتيت
    Ve bunu söylüyorum çünkü siyah ölümlerine kafayı takmış bir toplumda yaşıyoruz. TED وأقول هذا لأننا نعيش في مجتمع مهووس بموت السود،
    Fakat benimle ilgili sapık bir takıntı istemiyorum. Open Subtitles لكنّي حقا لست بحاجة إلى شخص مجنون بى او مهووس.
    Bütün günlerini, saplantılı bir biçimde... babanın onuruna yapacağı festivali planlamakla geçiriyor. Open Subtitles إنه يقضي معظم اليوم وهو مهووس بتخطيط المهرجان لتكريم أبيك
    Benim dikkatimi çeken ve bende böylesi bir devasa ölçek ekonomisini yakalayabilecek bir batarya icat etme takıntısı yaratan işte budur. TED إن هذا ما جذب انتباهي و استولى عليه إلى درجة أني أصبحت مهووس بابتكار بطارية تتمكن من الإستيلاء على هذا الاقتصاد الضخم.
    Demek inek olmakla ya da zeki olmakla ilgili değil inatçı olmakla ilgili? TED أي أنه لا يتعلق بكونك مهووس أو ذكي، أنه يتعلق بكونك عنيد ؟
    Adam, eğer bunu seyrediyorsan kafanı o lanet seks kasetine takmışsın demektir. Open Subtitles أدم , اذا كنت تشاهد هذا فهذا يعنى أنك مازلت مهووس بالشريط الجنسى اللعين
    Bence Trump ahlaki bir ucube ve sanırım şu gerçeğin karşısında çözülecek, hiçbir konuda hiçbir şey bilmediği ve merak da etmediği gerçeği. TED أعتقد أنه مهووس أخلاقي، أعتقد أن الحقيقة ستداهمه، حقيقة أنه لا يفقه شيء في أي شيء ولديه فضول حيال ذلك.
    Sizin UFO delisi olduğunuz doğru mu? - Hayır, arabamız bozuldu da. Open Subtitles UFO هل صحيح أنك مهووس ب - لا ، سيارتنا تحطمت -
    Ya adamımız bir kilise işinde filan onu tanımış ve saplantı yapmışsa? Open Subtitles ماذا لو رجلنا يعرفها من الكنيسة، أو العمل، أو شيء من هذا، وانه مهووس بها؟
    Sorun şu ki, eve geldiğinde bile burada değilsin. takıntılısın. Open Subtitles المشكلة هي حتى عندما تعود للمنزل، تكون شاردًا، أنت مهووس.
    Tabi ki deli. Tıpkı kafayı sıyırmış babası gibi! Open Subtitles طبعاً مجنون فأبوه كان مهووس ومريض نفسياً
    Siz beni her zaman bir bilgisayar ineği sandınız. Open Subtitles أترون، يارفاق كنتم دائماً تعتقدون أنني مجرد مهووس كومبيوتر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد