ويكيبيديا

    "مواعيد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • randevu
        
    • randevusu
        
    • buluşma
        
    • randevularım
        
    • randevularını
        
    • tarihleri
        
    • randevular
        
    • randevuları
        
    • randevum
        
    • planlarım
        
    • randevuya
        
    • randevusunu
        
    • tarih
        
    • tarihler
        
    • randevularımı
        
    Aha. Başkanın randevu defteri. Aradığımız şey burada yazıyor olmalı. Open Subtitles دفتر مواعيد العمدة هذا يجب ان يحتوي على مانريد معرفته
    Ajandasına göre kocanız son birkaç haftada birden fazla tedavi için randevu almış. Open Subtitles وفقاً لمُفكرته، كان لدى زوجكِ مواعيد علاج مُتعدّدة على مدى الأسابيع القليلة الماضية.
    Ne randevusu? Herkes senin ormana yerlestigini sanyor. Open Subtitles أَيّ مواعيد الناس يَعتقدونَ بأنّك هاجرتَ إلى الغابةِ.
    - Benim hatam. Birkaç buluşma iptali. - Bu gerçekten önemli mi? Open Subtitles ـ عُذراً ، عدة مواعيد مُلغاه ـ إجتماع هام حقاً ؟
    Hep randevularım olur, teşekkürler. Open Subtitles كان لدي مواعيد طوال الوقت شكراً لك كثيراً.
    Sanırım bu sabahki, o randevularını unutup akışına bırakabilirmişsin gibi geliyor. Open Subtitles لقد ظننت أنك لا تأخذ مواعيد بل تعيش كل يوم بيومه
    Gidip bir şeyler yiyelim, tur tarihleri hakkında da konuşuruz hem. Open Subtitles لم لا نأكل قليلاً ثم نتحدث عن مواعيد الرحلة لاحقاً
    Tıbbi randevular iş saatleri sırasında olacaktı ve cerrahi işlemlerden sonra iyileşmek için zamana ihtiyacım olacaktı. TED سيكون لدي مواعيد طبية خلال ساعات العمل، وكنت أعلم أنني سأحتاج إلى إجازة للتعافي من العمليات الجراحية.
    Eğer katı çekerseniz, siz haklısınız ve oyun randevuları konusunda endişelenmeye gerek yok demektir. Open Subtitles و إن سحبتم مادة صلبة تكونون محقين و لا قلق على مواعيد اللعب
    Yani randevu defteri, değil mi? Open Subtitles هذا جدول مواعيد , أليس كذلك لم يكن موجوداً
    Bu buluşmalar randevu şeklinde miydi yoksa tesadüfen arada bir mi oluyordu? Open Subtitles هل كانت تلك اللقاءات مواعيد غرامية ؟ ؟ أم أنها كانت تحدث بالصدفة كل فترة واخرى؟
    Mösyö Blunt, Mösyö Amberiotis'in ismini Mösyö Morley'in randevu defterinde gördü. Open Subtitles السيد "بلانت" رأى اسم السيد "أمبريوتيس في سجل مواعيد السيد "مورلي"
    Saat neredeyse beş oldu ve bu saatten sonra yeni randevu vermiyoruz, o yüzden başvurunuza bu damgayı vuracağım. Open Subtitles للأسف قربت الساعة الخامسة لم نعد نعطي مواعيد سأختم طلبك الأن
    Demek istediğim bu randevusu, diğerlerinden daha az veya daha çok mu önemliydi? Open Subtitles هل هناك مواعيد أهم أو أقل أهمية من مواعيد أخرى ؟
    buluşma yok, erkekler yok. Open Subtitles لن يكون هناك مواعيد, لن يكون هناك اولاد.
    Oh, çok isterdim, ama aslında başka randevularım da var. Open Subtitles لكن لدي عدة مواعيد اليوم في الواقع
    Neredeyse tüm randevularını bitirdiğine göre ne kadar meşgulsün biliyorum. Open Subtitles أعرف كم أنت مشغول بعد أن ألغيتُ كل مواعيد جدولك
    Artık kaçırdığı mahkeme tarihleri yüzünden itaatsizlikle yargılanmamak için bir takvim taşıyor ve tekrar telaşlanmadan önce enerji toplamak için her gün programına bir mola yazıyor. TED والآن يحمل تقويمًا ليتجنب القبض عليه بسبب تفويت مواعيد المحكمة، وهو يجدول استراحات خلال يومه كل يوم لإعادة شحن طاقته قبل أن يهتاج.
    -Evet, o günkü bütün randevular burada işte. Open Subtitles هل أنت متاكد ؟ ها هى كل مواعيد ذلك اليوم
    bugün şu aptal yapımcı ve oğlu ile olan randevuları iptal et... ve tüm günleri bizim süper kahraman filmine ayır! Open Subtitles قم بإلغاء جميع مواعيد ذلك المُنتج الأحمق وابنه وأعطي جميع المواعيد لبطل فيلمنا العظيم
    - Birkaç buluşmam olmuştu, ama bu akşam, iki yakışıklı erkek ile randevum var. Open Subtitles لدي بضع مواعيد والليلة لديّ موعد مع رجلان وسيمان
    Ama yarın için bozamayacağım planlarım var. Open Subtitles لكن يوم غد عندى مواعيد لا يمكن أن اتركها
    Bu adam kızla randevuya çıkmıyor. Partilere gitmiyor. Gruplar karşısında kendini rahat hissetmiyor. Open Subtitles المُخرّبون يعجزون أن يكونوا إجتماعيين هذا الرجًُل لا يخرج في مواعيد غرامية
    Doktor randevusunu kaçırdığın için hayatını cehenneme çevirdiğimi biliyorum ama aslında bu yüzden değildi. Open Subtitles أعرف أنّني شكوتُ كثيراً بشأن تفويتك مواعيد الطبيب ولكن الأمر لم يكن حقيقة بشأن ذلك
    L l beş gitti düşünüyorum, altı tarih benim boşanma sonrası kadar sonunda l tekrar rahat kalma insanlar hissetmeye başladı. Open Subtitles أظن أننى ذهبت فى خمس أو ست مواعيد غرامية منذ طلاقي حتى بدلأت أشعر بارتياح فى مواعدة نساء آخريات
    Ben tarihler hakkında gereksiz konuşarak herşeyi berbat mı ettim? Open Subtitles أنا عابث، من خلال الحديث عن مواعيد ، أليس كذلك؟
    Ama sadece öğle yemeği. Bundan sonra, kendi randevularımı kendim alacağım. Open Subtitles ولكن للغذاء فقط ومن الان سأحصل على مواعيد بنفسى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد