Bu iş için rozetini ortaya koymaya hazır olduğundan Emin misin? | Open Subtitles | أأنت مُتأكّد أنّك مُستعدّ للمُراهنة بشارتك على هذا؟ الإحتمالات ضعيفة جداً. |
Birini aramak istemediğine Emin misin? Ailen falan? | Open Subtitles | أأنت مُتأكّد أنّك لا تُريد الإتصال بشخصٍ ما؟ |
Ancak birinin kurbanınız hakkında şikayette bulunduğundan oldukça Emin. - Bu herhangi bir şey olabilir. | Open Subtitles | وتقرير الحادث لمْ يتم وضعه بالحاسوب، لكنّه مُتأكّد أنّ شخصاً قدّم شكوى ضدّ ضحيّتكِ. |
Ona biraz daha vakit ayırırsam daha iyi olacağına Eminim. | Open Subtitles | أنا مُتأكّد إن كرّست وقتاً إضافياً له ، سيكون أفضل |
Teddy Farrow ekibi için zor bir haftaydı. Eminim ki duymuşsunuzdur. | Open Subtitles | وإنّي مُتأكّد أنّكم قد سمعتم، لقد فقدنا أحد أفرادنا ليلة الأحد. |
- Emin misin? Kafayı bulmadığından ya da grup arkadaşına Hulk yumruğu çakmadığından Emin misin? | Open Subtitles | أأنت مُتأكّد أنّك لمْ تنتشِ قليلاً، وتقتل زميلتك في الفرقة؟ |
Arabada kalmak istemediğine Emin misin? | Open Subtitles | إذن أأنت مُتأكّد أنّك لا تودّ البقاء في السيّارة؟ |
Bu, sakınmak için çok uğraştığından Emin olduğum utanç ve skandalı daha da körüklerdi. Hayır. | Open Subtitles | ذلك يُضاف للإحراج والفضيحة، حيث أنّي مُتأكّد أنّه سيدفع الكثير لتجنب ذلك. |
İçecek ya da atıştıracak bir şey istemediğine Emin misin? | Open Subtitles | أأنت مُتأكّد أنّك لا تُريد مشروب أو وجبة خفيفة؟ |
Bunlardan biriyle hayatını geçirmek istediğinden Emin misin? | Open Subtitles | أأنت مُتأكّد أنّك تُريد قضاء بقيّة حياتك مع إحداهنّ؟ |
Yaz süresince indirim kuponumun geçerli olduğu bir hafta olmadığına Emin misiniz? | Open Subtitles | أأنت مُتأكّد من عدم وجود أسبوع خلال فصل الصيف سيكون فيه كوبوني ساري المفعول؟ |
Ona bir mesaj iletmemi istemediğinden Emin misin? | Open Subtitles | أأنت مُتأكّد أنّك لا تُريدني أن أعطيها رسالة منك؟ |
Demek istediğim senin yapabilecek bir şeyin olup olmadığından Emin değilim. | Open Subtitles | أقصد، لمْ أكن مُتأكّد أنّه شيء يُمكنكِ القيام به. |
Bu konuyla ilgili herhangi bir yere bir şey yazmadığına Emin misin? | Open Subtitles | لذا أأنت مُتأكّد تماماً أنّك لمْ تكتب شيئاً؟ |
Hiçbiri ne olduğundan Emin değil. | Open Subtitles | مع كلّ الإرتباك، لا أحد مُتأكّد ممّا حدث بالضبط. هل حالفكما الحظ؟ |
Emin misin çantayı adamın Latin Amerikan ve 20'li yaşlarda olduğuna? | Open Subtitles | أأنت مُتأكّد أنّ الرجل الذي ترك حقيبة الظهر كان أسبانيّاً وفي العشرينات من العمر؟ نعم. |
Bunu yapmak için uygun yer olduğundan Emin misin? | Open Subtitles | أأنت مُتأكّد أنّ هذا هُو المكان المُناسب للقيام بذلك؟ |
Burada ölmeyi tek hak eden kişinin sen olduğuna bayağı Eminim. | Open Subtitles | الشخص الوحيد هنا الذي أنا مُتأكّد أنّه يستحقّ الموت هُو أنت. |
Bu arada, bu olayın artık zaman aşımına uğradığına Eminim. | Open Subtitles | وبالمناسبة، مُتأكّد أنّ قانون التقادم قد إنتهت مُدّتة حيال ذلك. |
Eminim bu beyefendi seve seve parasını ödeyecektir. Değil mi? | Open Subtitles | مُتأكّد أنّ هذا الرجل سيكون سعيدًا لدفع ثمنها، أليس كذلك؟ |