ويكيبيديا

    "مُحق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • haklı
        
    • haklısın
        
    • Doğru
        
    • Haksız
        
    • haklıyım
        
    • haklıydın
        
    • haklıdır
        
    • haklısınız
        
    • haklıydı
        
    • haklıymış
        
    • haklısındır
        
    • haklıysa
        
    • Aynen
        
    • haklıymışsın
        
    - Onları nehirde atlattık sanıyordum. - Atlattık ama adam haklı. Open Subtitles ـ أعتقد أننا تركناهم عند النهر ـ نعم ، لكنه مُحق
    Çünkü bu haklı olduğum anlamına gelirdi ve buna dayanamazdın. Open Subtitles لأن ذلك يعني بأني كُنت مُحق وهذا شيء لايمكنك تحمُله
    O zaman sizi tebrik etmem gerektiğini düşünmekte haklı mıyım? Open Subtitles إذنً , يبدو أننى مُحق فى تهنئتكم على هذا الأمر.
    Tamam, teknik olarak haklısın ama bu sana yardım etmemi gerektirmez. Open Subtitles حسناً، علمياً أنت مُحق ولكن هذا لا يعني أن عليّ مساعدتك
    Bununla övünmekten hoşlanmayız, Will, fakat kesinlikle haklısın. Open Subtitles نحن لا نَحْبُّ التَفَاخُر حول ذلك يا ويل لكنك مُحق تماماً
    Doğru söylüyor. Kazanmaya çalışalım ama açık arayla değil. Open Subtitles نعم ، إنه مُحق دعونا نحآول الفوز لكن لانفوز بفارق أكثر من اللازم
    haklı. Ama yine de bütün tablolarımı alacağına inanamıyorum. Open Subtitles إنه مُحق ، لكن من الصعب تصديق أنه يُريد أن يشتري جميع لوحاتي
    Bundan hoşnut olurlar. Tiyatroda bir basın acentem var. haklı olduğumu biliyorum. Open Subtitles سيسعدون بذلك فحسب ، عملت كوكيل صحفي في المسارح و أعلم أني مُحق
    haklı. Onsuz bir şansın olamaz ve onun da sensiz. Open Subtitles إنه مُحق ، لا أمل لديكِ بدونه و لا أمل لديه بدونك
    Yine de çocuk haklı. Sorun çıkarıyorsun. Open Subtitles على الرغم من ذلك, الولد مُحق كنت ستواجه مشكلة.
    Aman Tanrım! O haklı. Cesetten kurtulmamız gerekiyor. Open Subtitles يا إلهي،إنه مُحق علينا أن نتخلص من الجثة
    Gerçekten, bana sorarsan büyük jürinin etrafındaki kişileri araştırmaya başlayacak olursan haklı olduğumu göreceksin. Open Subtitles إنها الحقيقة لكن أنصحك بمباشرة البحث بين الأشخاص الذين يتولّون هيئة المحلّفين سترى بأني مُحق
    Bence haklı ve bunu konuşmalıyız. Open Subtitles أعتقد بأنه مُحق. و أعتقد أن علينا الحديث عن الأمر.
    Evet, ağır ksenonun ışık ürettiği bir dünyada yaşıyor olsaydık o zaman haklı olurdun. Open Subtitles نعم , لو عشنا في عالم حيث الزينون البطيء ينتج الضوء فستكون مُحق
    Bence bizim hakkımızda tamamen haklısın. Biz beraber olamayız. Open Subtitles ،أنّك مُحق تماماً بشأننا ماء نقي وزيت صافي
    haklısın. Yani, kendi düğünümüze gelmiştim. Open Subtitles انت مُحق , لأننى أعنى اننى كنت فى زفافنا
    haklısın baba.haklısın Bu yaptığım oldukça kötüydü. Open Subtitles أنت مُحق يا أبي. أنت مٌحق. ما فعلته كان سيئاً جداً.
    Evet bu Doğru! Ama çalışmayla bir ilgisi yok bunun! Open Subtitles أجل , أنت مُحق ولكن لايوجد أفضل من العمل
    Haksız değil. Erzaklar neredeyse tükendi. Yakında tekrar kıtlığa düşeceğiz. Open Subtitles إنه مُحق في هذا، تكاد تنفذ المخزونات وقريبًا سيُهاجمنا الجوع مع كل خطوة نسيرها
    İspatımı okumadı bile. – Albert... – haklıyım, eminim. Open Subtitles لم يقرأ إثباتي حتى. أنا مُحق, انا واثق من هذا
    Unutma, önemli olanın yalnızca bu dünya olduğunu söyleyen sendin ve haklıydın da. Open Subtitles تذكر، أنت من قال أن هذا هو العالم الوحيد الذي يهم وكنت مُحق
    Müşteri her zaman haklıdır, bu nedenle kovuldum. Ama bu müşteri haksızdı. Open Subtitles الزبون دائما مُحق,لذا فأنا مطرود لكن هذا الرجل لم يكن مُحقاً
    Evet, haklısınız. Aklım başka yerlerdeydi. Open Subtitles نعم, انت مُحق, تفكيرى كان مشتتا اثناء غنائى الآن
    Bunu kabul etmekten nefret ediyorum ama sanırım Sweets haklıydı. Open Subtitles ـ"بوث"؟ ـ نعم؟ أكره أن أقر بهــذا ,لكني أظن أ"سويتز"مُحق
    İnanamıyorum. Çocuk haklıymış. Open Subtitles حسناً ، الولد مُحق وضعها بين القدور والمقالي
    Eminim haklısındır ama buraya benimle bunları konuşmaya gelmedin herhalde? Open Subtitles متأكدة أنك مُحق لكنك لم تأت معي لتلقي خطابا ، أليس كذلك؟
    Pekala, eğer Mitch haklıysa ana hücre oluşumu hızlandıran bir şeyse sınırlı bir çevrede açığa çıkıp sıçanların üremesini hızlandırmış olabilir. Open Subtitles لو (ميتش) مُحق والخلية الأم تُسرّع، ربما بتَعرّضهم لها في بيئة واسعة، قد تُسرّع طبيعة عملية التناسل للفئران
    - Haklisin, baba. Aynen öyle dedi. Open Subtitles أنت مُحق أبي، هذا ما كانت تقوله.
    haklıymışsın. Havuz yönündeki kan bifteğe ait. Open Subtitles كنت مُحق الدمّ الذي قاد إلى البركة من شريحة لحم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد