ويكيبيديا

    "نؤمن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • inanıyoruz
        
    • inandığımız
        
    • inanmak
        
    • inanırız
        
    • inanmayız
        
    • inancımız
        
    • inanmamız
        
    • inanmalıyız
        
    • inanmamızı
        
    • biz
        
    • inandık
        
    • inanmaya
        
    • inanayım
        
    • düşünüyoruz
        
    • inanalım
        
    Bunun da tasarımcılar olarak bizi alıcılarımıza karşı sorumlu tuttuğuna inanıyoruz. TED ونحن بصفتنا مصممين، نؤمن بأن هذا ما يجعلنا محاسبين أمام زبائننا
    biz insanın ekolojik ölüm bakımına erişimin insan hakkı olduğuna inanıyoruz. TED نحن نؤمن بأنّ الدخول إلى دار رعاية موتى بيئيّة حق إنساني.
    Çünkü orada gördüğüm şeye göre inandığımız şey hakkında bir şey bilmiyorsun. Open Subtitles لأنه بالحكم على ما رأيته هناك ليست لديك فكرة عما نؤمن به
    "Bu, tıpkı bir bilim insanı olup Tanrı'ya inanmak gibi bir şey." Open Subtitles و مازلت تؤمن بالحب انه يبدو كأن تكون عالما و نؤمن بالله
    Bu doğru, biz Philip Morris Şirketlerinde ikinci şanslara inanırız Open Subtitles هذا صحيح نحن في شركة فيليب موريس نؤمن بفرصة ثانية
    Siz beşinizin düşman hatlarının arkasına geçerek, dikkat çekmeden kubbeye gizlice girebileceğinize ve bu şifreleme modülünü çalabileceğinize inanıyoruz. Open Subtitles اننا نؤمن انكم الخمسة يمكنكم ان تسللوا خلف خطوط العدو بدون اية انتباه الى انفسكم ونسرق جهاز التشفير هذا
    biz, almakta olduğunuz riskleri her zaman anlamanız gerektiğine inanıyoruz. Bu yüzden anlamadığımız şeylere yatırım yapmıyoruz. TED انه يعني اننا نؤمن انه يجب دوما أن نفهم المخاطر التي سنوشك على خوضها فنحن لا نستثمر في الامور التي لا نفهمها
    Ve her ne kadar da Excel'in kral olduğu finans sektöründe çalışıyor olsak da, biz duygusal kapitale inanıyoruz. TED ورغم اننا نعمل في القطاع المالي حيث أن برنامج ميكروسوفت إكسل هو الملك فنحن نؤمن برأس المال العاطفي
    Ve inanıyoruz ki, duygusal hizmet finansal hizmet kadar önemlidir. TED ونحن نؤمن ان الاعتناء بالناحية العاطفية هو مهم جداً كما الاعتناء بالناحية المالية
    Şuna inanıyoruz; 12 Afrika ülkesinde ve Amerika Kıtaları'ndan Pasifik'e kadar trahomu yok edebiliriz. TED حسن، نؤمن أنه يمكننا أن نقضي على التراخوما في 12 بلدًا إفريقيًا وفي أرجاء الأمريكيتين وفي أنحاء المحيط الهادي كلها.
    Aksine, inanıyoruz çünkü bunlara inanmak için yanlılaşmışız. Ve inanmak için yanlılaşmışız çünkü ölümden çok korkuyoruz. TED بالرغم من ذلك نحن نؤمن بهذه القصص لأننا متحيزين لكي نؤمن بها, نحن أيضًا متحيزين كي نؤمن بها لأننا نخاف الموت بشدة.
    İnandığımız şey için dostlarımıza ne sıklıkla meydan okuruz ki. Open Subtitles ..كَم علينا أن نتحدّى أصدقائنا من أجل ما نؤمن به
    Yapmaya çalıştığımız şey ya da inandığımız şey çünkü bu dünyanın gerçekte nasıl yürüdüğüne olan inanışımız çevre olmazsa hiçbir şeye sahip değilsiniz. TED ما نحاول القيام به، أو ما نؤمن به، لأننا نعتقد أن العالم يعمل هكذا، هو أنه من دون البيئية ليس لدينا شيء.
    Biliyorsunuz, özünde, hepimiz görmediğimiz şeylere inanmak zorundayız. TED تعلمون في النهاية ، إننا نؤمن بأشياء لم نراها من قبل.
    biz bir kadının eğitiminin erkeğinki kadar önemli olduğuna inanırız. Open Subtitles نؤمن بأن تعليم المرأة لا يقل اهمية عن تعليم الرجل
    Bize doğru denildi diye ona inanmayız. İncil ne der peki? Open Subtitles لا أن نؤمن بالشيء الذي يحمل الحقيقة، ما الذي يقوله الإنجيل؟
    Bu benim kaderim. Hepimiz tanrıların elinde değil miyiz? Bu bizim inancımız. Open Subtitles هذا معتقدي و كلنا بين يدي الله- و هذا ما نؤمن به-
    Bize ulaşmanın bir yolu bulacağına... inanmamız gerekiyor. Open Subtitles لاتفقد ايمانك يجن ان نؤمن بأن هناك طريقة ما هو
    Birlikte kalıp birbirimize inanmalıyız. Open Subtitles علينا أن نقف بجانب بعضنا البعض علينا أن نؤمن ببعضنا البعض
    Bizim yok oluşumuz, senin şu inanmamızı istediğin tabloya nasıl uyabilir ki? Open Subtitles كيف يُلائم إنقراضنا مع هذه الصورة التى تريدنا أن نؤمن بها ؟
    biz orduya yazıldık çünkü çünkü bu fikre ve etrafımızdaki insanlara inandık. TED وقعنا لأننا نؤمن بالفكرة ونؤمن بالأشخاص الذين هم على يميننا أو يسارنا.
    Bu yüzden ekonomik ilerlemenin de tıpkı evrim gibi sürekli yükselen bir büyüme çizgisine sahip olacağına inanmaya hazırız. TED لذا، لا عجب من أننا نؤمن وبسهولة بأن التقدم الاقتصادي سيأخذ ذات المنحنى، هذا الخط المتصاعد للنمو.
    Sana neden inanayım. Open Subtitles لماذا يجب أن نؤمن لك؟
    Sonuç olarak, bu sayede büyük bir yazar olacağını düşünüyoruz. Open Subtitles على اي حال, نحن نؤمن ان هذا سيظهرك كموهبة عظمى
    Eğer o Mesih ise çarmıhtan kurtulup insin ki biz de görüp inanalım. Open Subtitles إذا كان هو المسيح فلينزل من على الصليب لكى نرى و نؤمن

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد