"نراه" - ترجمة من عربي إلى تركي

• gördüğümüz
• görüyoruz
• görmek
• görelim
• görmedik
• gördük
• görmeyeceğiz
• onu
• görmediğimiz
• görürüz
• görmemizi
• göremediğimiz
• görmemiz
• göremeyeceğiz
• gördüklerimiz

Şimdi gördüğümüz her şey yapay zekânın evriminde anlık bir görüntüdür.
كل الذي نراه الآن هي مجرد لقطة في تطوير الذكاء الإصطناعي.

gördüğümüz şeyi bizim oluşturduğumuza dair oldukça ikna edici kanıtlar var.
ولكن هناك بعض الأشياء التي تفرض نفسها بأننا ننشئ ما نراه

Biz bu yapıyı, suyla çok fazla temas eden hayvanlarda görüyoruz ki bu suda yüzüş kontrolü için çok önemli bir şey.
مرة أخرى، هذا شيء نراه في الحيوانات التي تقضي الكثير من الوقت في الماء، وذلك مفيد في التحكم في الطفو على الماء.

Madem ki onu görmek bu kadar zor, belki ona bir kartvizit bırakabiliriz.
اذا كان من الصعب أن نراه ، ربما يتعين علينا ترك بطاقة اتصال.

ama bizim gerçekte gördüğümüz böyle devam etmesinden daha da ileri gidileceği.
و لكن ما نراه حقيقة نحن في الحقيقة نفعل أكثر من المجاراة.

Tanrı denizcileri görünce zevke gelir... çünkü biz gördüğümüz her şeyi öldürürüz!
إن الله يبارك قوات سلاح البحرية لأننا نقتل كل شيءٍ نراه أمامنا

Fakat gördüğümüz şeyin ardında en yakın yıldızımızın bambaşka bir resmi var.
لكن إن تخطينا ما نراه سنحظى بصورة مغايرة جداً لأقرب النجوم إلينا.

Siz, ben, güneş, yıldızlar, gördüğümüz herşeyin ortak bir noktası var.
أنت وأنا والشمس والنجوم وكل شيء نراه لديه شيء واحد مشترك

Bugün gördüğümüz güzel ve düzenli güneş sistemiz her zaman böyle değildi.
النظام الشمسي الجميل والمنظم الذي نراه اليوم لم تكن حالته هكذا دائماً

Günlük hayatta yaptığımız ve gördüğümüz şeylerden sonra seni bu mu etkiliyor?
مع كل شىء نفعله و نراه بشكل يومى هذا يصل اليكى ؟

Bir bağımlılığından dolayı tutuklanıyor ve başka bir bağımlılığa yakalandığını görüyoruz.
يُسجن الرجل بسبب إدمان واحد و نحن نراه يُدمن على أخرى

♫ Modayı yayıyorum; bak nasıl giyindiğime ♫ CL: Tamam, burada durduruyorum. Beyinde ne görüyoruz?
♫انني لا اهتم بالأزياء . .يمكنكم ان تروا ملابسي♫ شارليز ليمب : سوف اتوقف هنا .. إذاً مالذي نراه في الدماغ ؟

Bizim görmek istediğimiz şey, taş gibi ya da güzel, kişiye özel olması, benzersiz veya zarif durması değil.
مالا نراه هو النحت أو الجمال أو الكفاءات الفردية أو التفرد أو الأناقة لهم.

İlk tekneyi görelim. Parayı sonra konuşuruz.
دعنا نراه اولا و بعدنا نتكلم عن السعر

- onu günlerdir görmedik. - Derhal bir rapor istiyorum.
ـ لم نراه منذ عدة أيام ـ أريد تقريرا فورياً

Biz yaratık bizim ne görmemizi istiyorsa onu gördük, bizi izinden uzaklaştırmak için.
لقد رأينا ما أراد الوحش أن نراه لأجل إقصائنا عن الحقيقة

5 dolarına bahse girerim ki, onu bir daha görmeyeceğiz.
خمسة دولارات وتقول نحن لا نراه مرة أخرى.

Bizim içimizden birisi hile yapıyorsa, bizde onu görüyorsak, grup olarak bu şekilde davranmanın daha uygun olduğunu hissediyoruz.
إن كان شخص ما من مجموعتنا يغش ونحن نراه يغش، نحس أنه أكثر صحةً، كمجموعة، أن نتصرف بهذه الطريقة.

Bazen onu iki sene görmediğimiz bile olurdu.
نحن لا نراه أحيانا لمدة تتجاوز السنتين.

Görmeyi bekledigimizi görürüz ve bu her zaman gerçekte olan sey degildir.
نحن نرى ما نتوقع ان نراه ليس بالضرورة, ما هو موجود بالفعل

Şimdi, buradaki anafikir ise daha fazla veri bizim sadece daha fazla görmemizi değil, baktığımız şeyin daha fazlasını görmemizi sağlar.
المقصود بهذا هو أن كثرة البيانات لا تسمح لنا فقط برؤية أشياء أكثر عن ما نراه.

Burada, Hickory Sokağı'nda bir şeyler var, bu iki ölümün ardındaki göremediğimiz şeyler.
هناك شئ ما في طريق هيكوري شئ ما خلف تلك الوفيتان لا نراه

Eğer bu işe yararsa görmemiz gereken şey, Christy'nin manzara resmini her gördüğünde buranın manzara, manzara, manzara, manzara demesi.
وإذا تم ذلك، ما ينبغي أن نراه في كل مرة تحصل فيها على صورة مشهد ينبغي أن يقول مشهد، مشهد، مشهد، مشهد.

Asla göremeyeceğiz ama her zaman bunu düşünüp mağduru oynamak seni zırdeli ediyor.
ولن نراه أبدًا وأنت تفكر به دائمًا سيراكم هذا العذاب عليك ويجعلك تجن

Bugün gördüklerimiz Mars, Dünya, Merkür ve Venüs iç güneş sistemimizin hayatta kalanları.
ما نراه الآن المريخ والارض وعطارد والزهرة هذه الكواكب الداخلية في النظام الشمسي