Polis aylarca onu aradı. Bir daha ondan haber alamadık. | Open Subtitles | الشرطة بحثت عنها لأشهر و لكنا لم نسمع عنها شيئاً |
Aslında görevin başından beri onlardan hiç haber alamamamız kötüye işaret. | Open Subtitles | حقيقة أننا لم نسمع من البعثة منذ مغادرتهم هي علامة سيئة |
Tabii ki, haberlerde hep polislere ve askerlere bunun olduğunu duyuyoruz. | Open Subtitles | بالطبع، إنها كل ما نسمع أنه يحدث للشرطة والجنود على الأخبار. |
Bu hikâyeleri anlatırken, ne gibi fikirleriniz var, duymak isteriz. | TED | نريد أن نسمع ما لديك من أفكار لرواية هذه القصص. |
- Yalan söylüyorsun Scalise. - Önce hikayesini dinleyelim Dixon. | Open Subtitles | انت تكذب يا اسكاليسى دعنا نسمع روايته اولا يا ديكسون |
Jeff Han'ın bu yeni model teknoloji konusunda ne söylediğini duyalım. | TED | دعونا نسمع ما لدى جيف هان ليقوله عن هذا تكنولوجيا فتية جديدة. |
Floransa alevlerin parlak olduğunu ve Keşiş Savonarola'nın hâlâ daha vaaz verdiğini duyduk. | Open Subtitles | نسمع أن النار تُحرِق بسطوع في فلورنسا و الراهب سفونارولا ما زال يبشر |
Sizden kronik ve gizli sıtma arasındaki farkın ölümcül özel klinik türleri... bakımından özetini dinlemek istiyoruz. | Open Subtitles | نودّ أن نسمع منكِ تقريراً عن العلامات السريريّة الخاصة لـ الخبيث .. و مالفرق بين الملاريا المزمنة و الكامنة. |
Birkaç gündür işe gelmiyor ve kendisinden hiçbir haber alamadık. | Open Subtitles | لم يأتي للعمل منذ بضعة أيام ولم نسمع منه شيء |
Birkaç gündür işe gelmiyor ve kendisinden bir haber alamadık. | Open Subtitles | لم يأتي للعمل منذ بضعة أيام ولم نسمع منه شيء |
Genç münzevi yıldızımızdan hâlâ haber yok ama içimden bir ses... | Open Subtitles | ومن هي شريكتي بالسكن؟ وحتى الآن لم نسمع عن نجمنا المختفي |
Yünün ağaçta yetiştiğini veya peynirin bitkiden üretildiğini düşünen şehirli çocukların olduğunu duyuyoruz. | TED | تعلمون، نسمع عن أولاد المدينة هؤلاء الذين يعتقدون أن الصوف ينمو على الأشجار أو أن الجبنة تأتي من النبات. |
Bu tuvaletleri inşa ediyorsunuz ve sıklıkla tuvaletlerin kendi evlerinden daha iyi olduğunu duyuyoruz. | TED | لذلك بنينا هذه المراحيض، وكثيراً ما نسمع القرويون يصفونها بأنها أفضل من منازلهم. |
Mezhepçiliği duyuyoruz ve korkunç olumsuz haberler sürekli kulağımıza geliyor. | TED | نسمع عن الطائفية وكل هذه الأخبارالسلبية الشنيعة التي تصل إلينا دائمًا. |
Ne kadar garip olursa olsun her şeyi duymak istiyoruz. | Open Subtitles | و نريد أن نسمع كل شئ مهما بدى الأمر غريباً |
İyi ülkeler hakkında bir şeyler duymak istiyoruz, ve şimdi sizden bir şey rica edeceğim. | TED | نريد أن نسمع عن الدول الخيرة، لذا، أريد أن أطلب منك خدمة. |
-Peygamberin ne dediğini dinleyelim. -Gitme. Nereye gidiyorsun? | Open Subtitles | هيا نسمع ما قاله النبى لا ترحلى ، اين تذهبين ؟ |
Sayın Başkan, tüm bölümlerin görüşlerini bir kez daha dinleyelim. | Open Subtitles | المحافظ باجبي ... دعنا نسمع من كلّ الأقسام مرة أخرى. |
Bu taraftan da gelsin, duyalım! | Open Subtitles | هيا، دعونا نسمع من هذا الجانب من المسرح. |
Hadi söyle işte. Güzel. duyalım hadi! | Open Subtitles | حسناً , قوليها , هيا , رائع , دعينا نسمع ذلك |
Bu ülkede, ve bence dünyada, en çok konuşulması gereken konunun ırk olduğunu duyduk, değil mi? | TED | أننا نسمع في الآونة الآخير دعوات للحوار على طول البلاد، وأعتقد أن هذا يحصل أيضا عالميا، عبر الأعراق، صحيح؟ |
Her gece aynı lafı dinlemek ne demek bilir misin? | Open Subtitles | هل لديك فكرة عن أننا نسمع هذا كل ليلة ؟ |
Neden duyduğumuz düşündüğümüzde, bu oldukça önemli bir şey olduğu halde genelde bir alarm veya sireni duyabilme yetisini düşünmeyiz. | TED | عندما نفكر لماذا نسمع, نحن لا نفكر كثيرا بالقدرة على سماع صفارة إنذار أو جرس, على الرغم من هذا أمر مهم للغاية. |
Her gün dinliyoruz, ve umuyoruz ki bugünlerle Nisan arasında bir yerde sonda tekrar uyanacak. | TED | فنحن نسمع كل يوم، ونأمل أنه في وقت ما بين اليوم وشهر أبريل، سوف يستيقظ المسبار من سباته. |
İnsanların hiç de umursamadığını ne sıklıkta duyarız? | TED | لماذا كثيراً ما نسمع ان الناس غدت لا مبالية |
Oyun bize bilim insanlarının travma sonrası gelişme dediği çok da duyulmayan bir durumu deneyimlememizde yardımcı oluyordu. | TED | حيث ساعدتنا اللعبة لتجربة مايسميه العلماء بنمو ما بعد الصدمة وهو شيء لا نسمع عنه عادةً |
Bu olay gerçekleşmeden önce onun sesini duymamız gerekiyor çünkü öncesinde bir takım gümbürtüler duyuyorsunuz. | Open Subtitles | يُفترض بنا أن نسمع قدومه أولاً فله همهمة منخفضة |
" Görmedim, duymadım." İşte bu en iyi klan politikasıdır. | Open Subtitles | لم نرَ شيء، لم نسمع شيء. ذلك أفضل طريق للعشيرة. |
Ve bildiğiniz gibi bu haberleri yeterince duymuyoruz. | TED | وكما تعلمون، نحن لا نسمع تلك الحكايات بما يكفي. |