Bu harekete nasıl eriştiği konusunda gerçekten hiçbir fikrimiz yok. | TED | نحن في الحقيقة لا نملك اي فكرة عن كيفية حركتها |
Hiçbir fikrimiz yok. Ne olacağı ile ilgili bir şey bilmiyoruz. | TED | لا نملك أي فكرة. لم نكن لنعرف ما الوضع المغاير سيكون. |
Uzun menzilli bombardıman uçaklarımız var ama kalkacak pistlerimiz yok. | Open Subtitles | نحن نملك قاذفات بعيدة المدي لكن لا توجد مطارات لدينا |
Artık onlara sahip olmadığımız için, ondan neden bahsedeyim diye düşündüm. | Open Subtitles | و بما أننا لا نملك واحدةً، اعتقدته أمراً لا يستحق الذّكر |
Oğlunun elimizde olduğunu kanıtlayıncaya kadar daha fazla oyunda kalmayacak. | Open Subtitles | انه لن يستمر معنا الا اذا اثبتنا اننا نملك ابنه. |
Önümüzde bir mücadele olsa da bizde Voldemort'ta olmayan bir şey var. | Open Subtitles | رغم أن هناك معركة تنتظرنا نحن نملك شيئا واحدا لا يملكه فولدمورت |
Eğer babam benle konuşursa. bizim pek iyi bir ilişkimiz yok. | Open Subtitles | هذا لو تكلم معي فنحن لا نملك رابطة حميمة فيما بيننا |
Çok fazla verimiz var, bu yüzden de çok fazla güce sahibiz. | TED | إننا نملك الكثير من البيانات ، لذا فلدينا الكثير من القوة والسلطة. |
Bunun bir üçkağıt olmayacağını söylemiyorum... fakat seçim şansımız da yok. | Open Subtitles | لست أقول أن هذا لن يكون صعب لكننا لا نملك اختيارات |
Hey bunu bir dakika düşünelim. - Bir dakikamız yok! | Open Subtitles | ـ أنتظر حتي نفكر لدقيقة ـ نحن لا نملك دقيقة |
- O geri dönebiliyor mu? Gerekli tıbbi olanaklarımız yok. | Open Subtitles | لا نملك المعدّات الطبية اللازمة قد يموت إن لم نعده |
Sınıra ulaşmak bir günümüzü alır. Ama yeterli yakıtımız yok | Open Subtitles | وصولنا للحدود سياخذ اليوم بطوله ونحن لا نملك وقود كافي |
Çünkü hiç kuralımız yok. Bütün bu kavgaları durdurmanın bir yolunu bulmalıyız. | Open Subtitles | لأننا لا نملك قوانين مشؤومة، علينا اكتشاف طريقة لتسوية هذه الخلافات كلها |
Ya tüm ipuçlarına sahibiz ve aptalız ya da tüm ipuçlarına sahip değiliz. | Open Subtitles | إما أنّ لدينا كلَّ المعلومات لكنّنا حمقى أو أنّنا لا نملك كلّ المعلومات |
Biliyorsun, açıklamaların zamana ihtiyacı var ki biz zamana sahip değiliz. | Open Subtitles | أنتى تعلمين أن الشرح سيتطلب بعض الوقت ونحن لا نملك هذا |
Çünkü elimizde, DNA eşleşmesi yapacak bir şey olduğunu bilmiyordu. | Open Subtitles | لأنها لا تعلم أننا نملك ما نطابق به حمضها النووي |
Bu kez kesin itiraf ettireceğiz çünkü elimizde delil var. | Open Subtitles | نحن بالتأكيد نستطيع أن نجعلها تعترف كما أننا نملك الدليل |
Kara Pençe sandığın bizde olduğunu bilmiyor ve bulması için gönderilen adamlar öldü. | Open Subtitles | المخلب الاسود لا يعرف اننا نملك الصندوق والرجال الذين ارسلوهم للعثور عليه ماتوا |
Eğer bu ev bizim olsaydı, onu çok hoş yapardık. | Open Subtitles | اذا كنا نملك هذا المنزل لكنا جعلناه يبدو جميلاً للغايه |
Ve bu değişimin nedeni de Elimizdeki yeni bilgilerdir. | TED | والسبب في ذلك التغيير هو أننا اليوم نملك معلوماتٍ جديدة. |
Eskiden bir otobüsümüz vardı. 60'lar, onu sattığımız gün bir bakıma bitti. | Open Subtitles | لقد كنّا نملك حافلة، بطريقة ما عندما انتهت حقبه الستّينات قمنا ببيعها. |
Bu grip salgınıyla mücadele etmek için yeterince ilacımız kalmadı artık. | Open Subtitles | نحن لا نملك مدس على مواصلة القتال هذه الانفلونزا بعد الآن. |
Ancak tek sorun, programı başlatmak için hiç paramız yoktu. | TED | لكن المشكلة الوحيدة هي أننا لم نملك المال لبدء البرنامج. |
Böyle ikili bir doğası vardır. | TED | إذا نملك طبيعة إزدواجية فيما يخص التمدن |
Henüz bunların cevabını bulamadık, ve bulmak için çok fazla zaman harcıyoruz. | TED | ونحن لا نملك الجواب على ذلك حتى الآن ، وننفق الكثير من الوقت في محاولة لهذا. |