ويكيبيديا

    "نوعٌ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tür
        
    • nevi
        
    • bir çeşit
        
    Sanki bir tür kazazede pişmanlığı yaşıyordum. TED كان لدي نوعٌ من تأنيب الضمير الذي يحس به الناجون.
    Keşif ve sömürü arasında bir tür doğal gerilim var. TED هناك نوعٌ من التوتر الطبيعي بين الاستكشاف والاستغلال.
    Bir gün, kimsenin nereden çiçeklendiğini bilmediği bir tohumdan yeni bir tür çiçek filizlenmişti. Open Subtitles ويوم ما، من بذرة انبثرت، ولا أحد يعلم من أين أتت، نوعٌ جديدٌ من البراعم نمى.
    Sizlerle paylaşacağım hikâyede, bizleri sarmalayan bu dünyanın ve içerisindeki bizlerin bilinç deneyimleri, canlı bedenlerimiz ile birlikte ve onun dolayısıyla gerçekleşen bir nevi kontrollü halüsinasyonlardır. TED فى القصة التى سأُخبرُكم إياها، خبراتنا الواعية للعالم من حولنا ، و لأنفسنا بداخله، هى نوعٌ من الهلاوس المتحَكَّم فيها تحدث مع وخلال وبسبب أجسادنا الحية.
    Bu planının bir parçası olabilir, bir çeşit intikam için. Open Subtitles يُمكنُ أن تكونَ هذه واحدة من خططِه، نوعٌ من الانتقام
    Diyebiliriz ki, ben bir tür turistim sürekli tatilde olan bir turist. Open Subtitles لنكتفي بقولِ أنني ..نوعٌ معيّنمنالسيّاح. سائحٌ هوَ في.
    Ekmek, tereyağı ve kuruüzümden yapılan bir tür muhallebi. Open Subtitles هو نوعٌ من الحلوى, يُصنع مع الخبز والزبدة والزبيب
    Galiba başka birşeyin bir tür nakil ünitesi. Open Subtitles أظن أنها نوعٌ ما من وحدة متحولة من شئ آخر.
    Bugün buraya geldiginizde aranizda bir tür sogukluk, bir mesafe vardi. Open Subtitles حينما وصلتما إلى هنا, كانت هناك... مسافة بينكما, نوعٌ من الجفاء.
    Bu bir tür güç gösterisi mi? Open Subtitles هل تمارس عليَ نوعٌ من أنواع السلطة الغريبة ؟
    Ne tür bir avukat olduğunu bilmiyorum ama, kesinlikle ilginç bir adam. Open Subtitles لا أعلم أيُ نوعٌ منالمحامينهو ، لكنه بالتأكيد مثيّر للإهتمام.
    Ne bu bi tür şaka mı ? Open Subtitles ما هذا ؟ نوعٌ من الأصطياد بالمنازل أو شئٌ كهذا ؟
    Değişik bir tür canavarım. Biraz vampirlik var, biraz kurtluk. Open Subtitles نوعٌ مُختلف من الوحوش، لديّ شق مذؤوب، و آخر مصّاص دماء.
    Genelde böceklerden oluşan konaklarını felç etmek için nörotoksin salınımı yapabilen bir tür. Open Subtitles نوعٌ قادرٌ على إطلاق سمٍّ عصبيٍّ يشلّ المضيف.
    Kendine yakın birini öldürmek ise, karşı koyamayan birini öldürmek seni bambaşka bir tür katil yapar. Open Subtitles شخصٌ لا يستطيعُ مقاومة القتال ذلك نوعٌ مختلفٌ من القتل
    Ta ki büyük bir patlama gerçekleştirene kadar varlığından bile haberdar olmadığımız bir tür yıldız. Open Subtitles نوعٌ من النجوم لم نعرف حتى بوجودها حتى أفصَح عنها التوهّج العظيم
    Dünya liderleri hakkında güçlü fikri olan bir tür yazar. Bu da onu yarım düzine ülkede istenmeyen adam yapıyor. Open Subtitles إنّه نوعٌ من الكُتّاب ذوي الرأي القويّ عن زُعماء العالم .ممّا يجعله شخصًا غير مرغوب فيه بعددٍ من البلدان
    Buna göre öyle bir tür varmış. Open Subtitles طبقًا لما هو مكتوب هنا، يوجد نوعٌ لعين منهم
    Bi nevi kandırmaca çünkü bu çok yanlış. Open Subtitles ولكنه نوعٌ مِن الخُدع لأنه أيضاً خطأٌ كبيرٌ
    Artık bunlar bir nevi çok basit bir hayat formudur. Fakat bu damlacıklar soyutlama ile ilgili bir hile öğrendiğinde işler ilginçleşmeye başladı. TED والآن هذا نوعٌ بسيط جدا من أشكال الحياة الكيميائية، ولكن الأمور أصبحت أكثر إثارة عندما تعلمت تلك القطرات حيلة حول فن التجريد.
    Bir çok kadının eteğinin altında giydiği bir çeşit giyecek. Open Subtitles إنّه نوعٌ من الملابس الذي ترتديه أغلب النساء تحت تنّوراتهم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد