Ama Bu hat çok meşgul. | Open Subtitles | و لكن هذا الخط مشغول للغاية ليكون بالأحري مشغول .. |
Gerçek ismimi kullanma, dostum. Bu hat güvenli mi bilmiyorum. | Open Subtitles | لا تستخدم اسمي الحقيقي يا رجل لا أعرف إذا كان هذا الخط آمناً |
Bu hattı bağlamamıştım, ama ana hattı bağladım. | Open Subtitles | لم أوصل هذا الخط لكنني أوصلت الخط الرئيسي |
- Babam, o burada yokken... - ...bu çizgiyi geçmememi söylüyor. | Open Subtitles | بابا يقول بينما هو بعيدا، أنا لست على تجاوز هذا الخط. |
Bu çizginin, hayatımın bir tarihçesi olduğunu söyleyebilirsin. | Open Subtitles | بإمكانك القول أن هذا الخط هو تاريخ حياتي حتى هذه اللحظة |
bu hattın öbür tarafına dağılın. Hareket eden ne varsa vurun. | Open Subtitles | راقب هذا الخط جيدا اطلق النار على أى شئ يتحرك |
Dünya nüfusunun yarısı, zaten bu çizgi üzerinde yer alan ülkelerde yaşıyor. | TED | ونصف سكان العالم يعيشون في بلدان تعدت هذا الخط بالفعل |
- Bu hat kömür deposundaki kapaktan suradaki boru hattina çikiyor. | Open Subtitles | هذا الخط يقود من باب بغرفة الفحم في نظام المواسير |
Bu hat... Bu yazı ne yazarsa yazsın, çok güzel. | Open Subtitles | هذا الخط الجميل وهذه الكتابة أيّا كان المكتوب فهو جميل جداً |
Herhangi bir yer, aslında, Bu hat boyunca. | Open Subtitles | في الحقيقة, في أي مكانٍ على طول هذا الخط. |
Yemin ederim ki kapattıracağım Bu hattı. | Open Subtitles | سأقوم بقطع هذا الخط الهاتفي . أُقسم بالله |
Dikkatle dinleyin! Bu hattı açık tutmam lazım. | Open Subtitles | هذا ملخص الأحداث، أريد أن يظل هذا الخط مفتوحاً |
Bu hattı meşgul tutmamam lazım. Keys. | Open Subtitles | علي أن احافظ على هذا الخط غير مشغول هذا كيز |
Eğer bu çizgiyi geçersen beni öldürmeye hazır olsan iyi olur. | Open Subtitles | إن تخطيت هذا الخط .. فمن الأفضل أن تكون مستعدا لقتلي |
Baban etrafı toparlamam için bu çizgiyi geçmeme izin vermeyecektir. | Open Subtitles | والدكَ لا يتركني أتخطى هذا الخط من أجل التنظيف والترتيب |
ve bu çizgiyi oluşturmak 24 saat sürdü. | TED | و هكذا استغرقت قرابة 24 ساعة للحصول على هذا الخط. |
Yarık kapanmaya başladığında Bu çizginin diğer tarafında olmak istemezsiniz. | Open Subtitles | هى 20 قدم من المولد وبمجرد أن يبدأ هذا الصدع فى الانغلاق انت لا تريد أن تكون على الجانب الآخر من هذا الخط |
Bunun sebebi, çok kesin çizgiler çiziyoruz ve Bu çizginin bir tarafında esasında rutin, tekrarlayan ve öngörülebilir olarak algıladığımız tüm iş ve görevler bulunuyor. | TED | والسبب هو أننا نميل لرسم خط متميز جدًا، وعلى أحد جانبيًّ هذا الخط يوجد كل الوظائف والمهام التي نُميزها على أنها نمطية ومتكررة بشكل أساسي ويمكن التنبؤ بها. |
bu hattın onlardan biri olduğunu nereden bilebilir ki? | Open Subtitles | كيف نعرف أن هذا الخط واحد منهم ؟ ألا يتعدى مركز الإرسال ؟ |
Ama bir mercek alırsanız, böyle, bu çizgi kgkgıkgıkgıkgk. | TED | ولكن إذا أخذنا عدسة، هذا الخط سيكون متعرج. |
Bozuk zaten. Şirketin bu hatta fazla otobüsü yok. | Open Subtitles | ليس ذنبنا؛ ترسل الشركة باصات قليلة على هذا الخط |
Şunlar yakın ama Şu çizgiyi oluşturacak dikişler lazım. | Open Subtitles | هذه قريبة , لكن يجب أن تحمل خياطةً عبر الأصابع لتصنع هذا الخط |
O hattın ötesinde, Orta ve Doğu Avrupa'nın eski devletlerinin başkentlerinin tümü bulunuyor. | Open Subtitles | فيما وراء هذا الخط تقع جميع عواصم الدول القديمة لوسط وشرق أوروبا |
Sizinle bizim aramızda çok fark yok ancak şu çizgi kadar. | Open Subtitles | الفرق الذى بيننا و بينكم ليس أكبر من هذا الخط |
Ve şimdi, gizeme ve tehlikeye giden bu sınırı geçmenin vakti geldi. | Open Subtitles | والآن ، آن وقت تعدي هذا الخط نحو الغموض والخطر |
Tutup kaçın, yakalayın ve sakın çizgiye basmayın yoksa takımınız kaybeder. | Open Subtitles | راوغها , امسكها ولا تتعدى هذا الخط والا سوف يهزم فريقك |
Simülasyonu yaptıktan sonra, fark ettim ki tüm köyün etrafında spiraller var, aynı bunun gibi. Burada tekrarlanan çizgi ise -- fraktala dönüşen kendini-yenileyen çizgi. | TED | الآن, بعد أن قمت بالمحاكاة, أدركت أن القرية بأكملها متكونة من اللوالب حولها ، تماما مثل هذا ، وهنا هذا الخط المتكرر -- خط ذاتي التكرار والذي يتحول الى كسورية. |
Ve o lityum aldı, çizgiden aşağıya kaydı. | TED | ولقد أخذ الليثيوم ، وأخذ ينزل في هذا الخط . |