ويكيبيديا

    "هناك شيء واحد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tek bir şey var
        
    • tek şey var
        
    • bir şey varsa
        
    • bir şey daha var
        
    • bir şey vardır
        
    • tek şey vardır
        
    • bir şey vardı
        
    • Aslında bir şey var
        
    • birşey var
        
    • olan bir şey var
        
    Kitapta yazdığına göre hamile kadınların yapamayacağı tek bir şey var. Open Subtitles كما يقول الكتاب هناك شيء واحد للحامل لا يمكن أن تفعله
    Yapabileceğim tek bir şey var o da seni reddetmek. Open Subtitles هناك شيء واحد امامى فحسب لافعله أنا ارفض مشاعرك أسفة
    - Yapabileceğimiz tek şey var. Open Subtitles ماذا فعلنا؟ هناك شيء واحد نستطيع أن نفعله، بومبا
    Milli Teşkilat'ta iken öğrendiğim bir şey varsa, o da nasıl yemek yapılacağıdır. Open Subtitles إن كان هناك شيء واحد تتعلمه في الحرس الجمهوري ، فهو كيف تطبخ
    Bilmen gereken bir şey daha var. Burada kutuplar terstir. Open Subtitles هناك شيء واحد يجب أن تعرفه هنا بأسفل، الأقطاب معكوسة
    Ve iş aşk konusuna gelince güvenebileceğin tek bir şey vardır. Open Subtitles عندما يتعلّق الأمر بالحب هناك شيء واحد يمكنك أن تثقي به
    Güzel bir kadının gözlerine bakarken her şeyin yoluna gireceğini söylemesinden daha iyi olan tek şey vardır. Open Subtitles هناك شيء واحد فقط أفضل من النظر إلى أعين مرأة جميلة و تجعلها تقول إن كل شيء سيكون بخير
    Annen hakkında söyleyebileceğim tek bir şey var birlikteyken çok gülerdik. Open Subtitles أعني, هناك شيء واحد سأقوله حول أمك كُنا نتعالى بالضحك عالياً
    Aklıma gelen tek bir şey var, ama her şeyi düzgün yapman gerek. Open Subtitles انظر, هناك شيء واحد يمكنني ان افكر به ولكن عليك ان تلعبها بدقة
    Hatırladığım tek bir şey var. Bir adam uyarıdan önce ateş etmeye kalkarsa onu bir köpek gibi vurmak benim görevim ve bunu yaparım. Open Subtitles هناك شيء واحد أنا أَتذكره إذا أما تدور المحاولات لضرب الإشارة
    Bütün bunlardan çıkardığım tek bir şey var. Open Subtitles تعلمون، هناك شيء واحد أدركت خلال كل هذا.
    Yapabileceğim tek bir şey var Ajan Mulder. Open Subtitles هناك شيء واحد فقط بأنّني يمكن أن أعمل، الوكيل مولدر.
    Böyle yaktığını bildiğim tek bir şey var. Radyasyon. Open Subtitles هناك شيء واحد فقط أعرف بأنّ الحروق مثل تلك.
    Ama yapabileceğin tek şey var. Open Subtitles لكن هناك شيء واحد أنت يُمْكِنُ أَنْ تَعمَلُ.
    Bu nikahı mükemmel hale getirecek bir tek şey var Open Subtitles هناك شيء واحد سيجعل هذا الزفاف مكتمل الأتقان.
    Yapman gereken tek şey var, Roma'ya geri dönmek. Open Subtitles هناك شيء واحد يجب أن تفعلة عليك أن تعود إلى روما
    Senden öğrendiğim bir şey varsa o da bana göre doğru olduğunu düşündüğüm şeyi yapmalıyım ve sonuçlarını kafama takmamalıyım. Open Subtitles إذا كان هناك شيء واحد تعلمته منكَ فهو أني يجب أن أقوم بالشئ الذي اراه صحيحا ولا أقلق بشأن العواقب
    Senden öğrendiğim bir şey varsa o da bana göre doğru olduğunu düşündüğüm şeyi yapmalıyım ve sonuçlarını kafama takmamalıyım. Open Subtitles إذا كان هناك شيء واحد تعلمته منكَ فهو أني يجب أن أقوم بالشئ الذي اراه صحيحا ولا أقلق بشأن العواقب
    Şu anki ekonomik durumla alakalı bir şey daha var. Open Subtitles نعم، هناك شيء واحد حول الوضع الاقتصادي الراهن
    Bu tip bir kızla yapabileceğin yalnızca bir şey vardır. Open Subtitles هناك شيء واحد فقط يمكنك القيام به مع فتاة من هذا القبيل.
    Onların birbirlerinden başka nefret ettikleri tek şey vardır. Polisler. Open Subtitles هناك شيء واحد يكرهونه أكثر مما يكرهون بعضهم البعض ، رجال الشرطة
    Ama ne kadar farklı olursak olalım, ikimizinde hoşlandığı bir şey vardı. Open Subtitles بغض النظر عن الاختلاف الذي بيننا هناك شيء واحد نحبه معاً
    Aslında, bir şey var. Open Subtitles حسنا، في الحقيقة، هناك شيء واحد.
    Ama saklayamayacağı birşey var: Bu. Serçe parmağının bir kısmı yok. Open Subtitles ولكن هناك شيء واحد لا يمكنه إخفاءه هذاالجزءمن إصبعهمبتور.
    Ama kesin olan bir şey var. Denize açılmayı seviyorum. TED كما تعلمون، هناك شيء واحد واضح وهو محبتي للإبحار دون شك.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد