"وأفضل" - ترجمة من عربي إلى تركي

• en iyi
• daha iyi
• ve en
• tercih ederim
• ve iyi
• iyi ve
• en güzel
• en iyisi
• ve daha
• yeğlerim
• iyi yaptılar
• bunun en

Ve en iyi haber ise cerrahların araştırma yapmamız gerektiğini bilmesidir.
وأفضل الاخبار على الاطلاق أن الجراحين يعلمون اننا نحتاج لعمل البحوث.

Bunun en iyi yolu, olan bitenler hakkındaki verileri açmak ve paylaşmaktır.
وأفضل طريقة للقيام بذلك هي أن نتفتح ونتشارك البيانات حول ما يحدث.

Sahip olduğum en iyi şey ise birbirimizin yardımına koşmak, bunu unutmamalıyız.
وأفضل ما نملك، وما علينا تذكره، هو أن نكون هناك لأجل الآخرين.

Antremanlarınızda olsun olmasın bu, hayata yaklaşımınızda düşünme şeklinizde, beslenmenmenizde beslenirken ne kadar özenli olduğunuzda hayatınızı her yönden daha iyi olmaya zorluyor.
سواء كان ذلك من خلال التدريبات أو من خلال نظرتك لعقليتك و في تغذيتك و كيف تكون دقيق مع تغذيتك لتصبح أفضل وأفضل

Aşık olmadığım biriyle evlenmektense burada kalıp babama bakmayı tercih ederim.
وأفضل أن أبقى وأعتني بوالدي على أن أتزوج شخص لا أحبه.

Ve en iyi tarafı, %100 geri dönüşüm yapılmış hayvanlardan elde ediliyor.
وأفضل ما بالأمر أنه مصنوع بنسبة 100 بالمائة من الحيوانات المعاد تصنيعها.

Oraya gidip, olabileceğin en iyi insan ve en iyi yazar olmalısın.
تحتاج أنت تخرج وتصبح أفضل شخص وأفضل كاتب من الممكن أنت تصبحه

Ve en iyi olanı da: Kimse daha annemi düzmeye kalkmadı.
وأفضل من هذا كله,00 أن احدا لم يحاول مضاجعة أمي بعد0

- Selam! Bu gelinlik harika. en iyi tarafı, kısaltılıp tekrar giyilebiliyor olması.
هذا الفتسان جميل وأفضل جزء هو أنه يمكن ان تقصريه و تلبسيه لاحقا

Tekrar nüksetme olasıIığı var ama yapabilecekleri en iyi tedaviyi uyguladılar zaten.
،هناك إحتمالية لتكرار الورم لكن انا أتبع أقوى وأفضل نظام علاج لديهم

İşler toparlandığındaki hayatın en iyi anları çok az ve kısacıktır.
وأفضل اللحظات في الحياة , عندما يترتب كل شيء قليلة وعابرة

Yapacağın en iyi şey teknene hemen binip buradan açılmak.
وأفضل رهان لك أن تعود إلى قاربك وترحل من هنا

en iyi kısmı da şu, sizden sadece %40 alacağım.
وأفضل جزء هو أنني سآخذ منكن نسبة أربعون بالمائة فحسب

en iyi tarafı da Fitzhugh gibilerine yalakalık yapmayı bırakmış olmam.
وأفضل ما في الأمر هو، إنّني ارتحت من تملّق أمثال فيتزوغ.

Ve bunu yapmasının en iyi yolu da amansızca arasına katılmak istediği...
وأفضل طريقة لفعل ذلك هو التودد للرفاق الذي يتطلع بيأس للإنضمام إليهم.

Kriyonik stabilizasyon konusunda yeni ve daha iyi yöntemlerim vardı.
كنت أعمل بطرق جديدة وأفضل من أجل تثبيت الحفظ بالبرودة.

Yani daha hızlı, daha iyi, daha ucuz olmalarını sağlayan bir molekülleri var.
يعني أن لديهم جزيء يجعلهم أسرع وأفضل وأرخص حسناً، لماذا لا يحصل الجميع

Hâlâ bu düşüncedeysen hemen yapıp kurtulmayı tercih ederim.
وأفضل الإنتهاء من هذا الأمر الآن إن كانت هذه الفكرة لا زالت بذهنك

Vermikülit toprak kondisyonlayıcı olarak, bitkilerin daha hızlı ve iyi büyümesi için kullanılıyordu.
الفيرميكيوليت كان يستخدم كمحسِّن للتربة، لجعل النباتات تنمو أسرع وأفضل.

Bu modeller gitgide daha iyi ve daha iyi, hatta daha da iyi hâle geldiler.
وتطورت هذه النماذج لتصبح أفضل وأفضل، وأفضل وأفضل.

en güzel kısmıysa diğer tarafta seni bekleyen bir Nick olmayacak.
وأفضل مافي الأمر هو.. نيك لن يكون بإنتظارك، فى العالم الأخر.

Kahkaha, aşk ve en iyisi kurallarla dolu bir hayata ilk adımını atıyor.
وتأخذ الخطوة الأولى نحو حياة مليئة بالضحك والحب، وأفضل شيء أنها مليئة بالقواعد

Her biri bir öncekinden daha taze ve daha zekice.
برنامج رائع بعد الآخر كل واحد أجدد وأفضل من السابق

Bana da balon üzerinde dans eden bir sirk maymunu ruhu yakıştırmadan önce evime gitmeyi yeğlerim.
وأفضل أن أنسحب قبل أن تبدأ شعوذتك أو ترقص على كرة

Bizi daha güçlü, daha hızlı, daha iyi yaptılar. Ama bir şeyler yanlış gitti.
"جعلونا أقوى، أسرع، وأفضل لكن حدث خطأ ما"