Vladimir, sana güvenmiştim. Sense ailene ve bana bunu yapıyorsun. | Open Subtitles | فلاديمير , لقد وثقت بك الان تفعل هذا بعائلتك وبي |
Başpiskoposla yaptığımız anlaşmaya ve kendisine güvenmiştim. | Open Subtitles | إئتمنت ترتيب العمل مع رئيس الأساقفة .. وثقت به |
Sen beni daha önce bırakıp gittin. Ben sana güvendim. | Open Subtitles | فعلت كل شيء وتركتيني من قبل و لقد وثقت بك |
Geçmişte ona önemli konularda güvendim ve güvenimi asla boşa çıkarmadı. | Open Subtitles | لقد وثقت به بقدر كبير في الماضي وهو لن يخذلني أبدًا |
Bana güvendin. Başkan'ın karşısında kötü duruma düşmeni istemedim. | Open Subtitles | لقد وثقت بى ، و لم أرد أن تبدو بمظهر سئ أمام الرئيس |
Sana güvenmiştim. Dolandırıcılığın bile kuralları, bir etiği vardır. | Open Subtitles | يا رجل لقد وثقت بك ، هناك شروط للاحتيال وهناك أخلاق |
Sana güvenmiştim. Dolandırıcılığın bile kuralları, bir etiği vardır. | Open Subtitles | يا رجل لقد وثقت بك ، هناك شروط للاحتيال وهناك أخلاق |
Sana güvenmiştim Michael, şimdi bütün arkadaşlarım bana gülüyor. | Open Subtitles | لقد وثقت بك يامايكل والان كل اصدقائي يضحكون علي انا لا استطيع ان اريهم وجهي في حمامات التي في الدور الثالث |
Sana güvenmiştim ve sen beni bu aşüfte ile aldattın. | Open Subtitles | لقد وثقت بك وأنت خُنتَني مع هذه الساقِطة |
Sana güvenmiştim. İnsanlara yardım etmeye çalıştığını söylemiştin. | Open Subtitles | لقد وثقت بك، أخبرتني أنكم تحاولون مساعدة الناس |
- Sana güvenmiştim! - Ben yapmış olsaydım geri döner miydim? | Open Subtitles | لقد وثقت بك هل أرجع لهنا إذا كنت أنا من فعل ذلك |
Ilija Bir kere hapse düştüm çünkü insanlara güvendim. Bir dada aynı hataya düşmem. | Open Subtitles | دخلت السجن مرة لأنني وثقت بالآخرين ولن يحدث هذا مرة أخرى |
Onu kollarında gördüm. Sana güvendim, sen ihanet ettin. | Open Subtitles | لقد رأيتها بين ذراعيك ، وثقت بك و أحببتك و أنت خنتنى |
Onu kollarında gördüm. Sana güvendim, sen ihanet ettin. | Open Subtitles | لقد رأيتها بين ذراعيك لقد وثقت بك و أنت خنتنى |
Söylemem gerekmiyordu ki Audrey. Sana güvendim. | Open Subtitles | لم يكن على أن أقول ذلك المفروض أنك صديقتى ، لقد وثقت بك |
Sen bana güvendin. Sana güvenmezsem çok yakışıksız bir davranış olur. | Open Subtitles | لقد وثقت بي و سيكون تصرفاً رهيباً مني أن لا أثق بكِ |
Bana sana iş bulmam için güvendi ve ben bu işi bitirdim. | Open Subtitles | وثقت بي كي أجد لكِ عمل وإنتهى بي الأمر أن أفسدت الأمر برمة |
güvendiğim, ve saygı duyduğum biri, beni yalnız bıraktı ve bıçaklayıp meydana attı. | Open Subtitles | شخص وثقت فيه شخص احترمته جعلنا منفرداً واستدار من حولي وطعنني من ظهري |
Neyse, içgüdülerime her zaman güveniyorum, ne demek istediğimi anlıyor musun? | Open Subtitles | على أية حال لطالما وثقت في غريزتي تعرف ما أعنيه ؟ |
Sana güvenmişti, sense en zayıf anında ondan faydalanmakta geç kalmadın. | Open Subtitles | لقد وثقت بكَ وقمتَ بإفتراسها في أضعف لحظاتها |
Sana güveniyordum ama sen bana ihanet ediyorsun, öyle mi? | Open Subtitles | ...لقد وثقت بك حتى النهاية و أنت تقوم بخيانتي هكذا؟ |
Benim yerime başka birine güvendiğin için. | Open Subtitles | لكن جزءاً مني لم يعجبه أنك وثقت بشخص آخر غيري. |
Ve beni dinlersen, bana güvenirsen, zamanı geldiğinde sana söylediğimi yaparsan seni oraya götüreceğim. | Open Subtitles | و إن سمعتني، إن وثقت بي إن نفذت كلامي سآخذك إلى هناك في الوقت المناسب |
Düşünüyorum da, eğer meselelere farklı yaklaşsaydım, eğer ona daha fazla güvenmiş olsaydım... | Open Subtitles | دائما ما افكر أني لو تعاملت مع الأمور بطريقة مختلفة، لو كنت وثقت به أكثر |
İkinizin bana doğruyu söyleceğine inanmıştım ama görünen o ki söylemiyorsunuz. | Open Subtitles | لقد وثقت فيكما لتخبراني الحقيقة لكن من الواضح, لا تستطيعون |
Kate'in sana güvenip ofisinin anahtarını vermesi ne kadar mükemmel. | Open Subtitles | كم مثاليا ان كايت وثقت بك كفاية لتعطيك مفتاح مكتبها؟ |
Ayrıca, yetkililerin elinden geleni yapacağına inandım. | Open Subtitles | بالإضافة لذلك, لقد وثقت بأن السلطات كانت سوف تقوم بما تسطيعه |
Bana güveniyordu ve ben mahvettim. | Open Subtitles | لقد وثقت بي لكنني لم أكن أهلاً لذلك |