| Beyaz sarayda staj yaptım, İspanya'da okudum, koltuk değneği ve parantez bacağımla kendi başıma sırt çantamla Avrupa'yı gezdim. | TED | وفي الجامعة، تدربت في البيت الأبيض، ودرست بالخارج في إسبانيا وتجولت في أنحاء أوروبا وحدي تماماً بدعامة ساقيّ وعكازيّ. |
| Şovu kendi başıma götürecek kadar güçlü olmadığımı mı ima ediyorsun? | Open Subtitles | هل تلمح أنني لست قوية للحد الكافي لإقامة العرض وحدي ؟ |
| Eğer burada ölürsem, bu sadece ben olurum. Geri dönemem! | Open Subtitles | لو مت هنا سأكون أنا وحدي فقط لا يمكنني العودة |
| Bu gece yalnızım. Yapacak başka bir işim yoktu. Eşyalarınızı geri vermek istiyoruz. | Open Subtitles | لا أنا أتسكع وحدي هذه الليلة لم يكن لدي شيء آخر أفعله أردنا أن نعيد لكما أغراضكما |
| yalnızca kendim için değil dünyanın zenginlikleri için de değil bütün insanlık için. | Open Subtitles | لَيسَ لي وحدي ليس من أجل كل الثروة في العالم بل لأجل البشرية |
| Aksi taktirde beni rahat bırakın. Yapacak işlerim var efendim. | Open Subtitles | عدا هذا أتركيني وحدي فلدي عمل أقوم به يا سيدتي |
| Bu koca eski evde tek başıma yuvarlanıyor olacağım ama git. | Open Subtitles | سأعودكالدميةفي صندوقخالي, أركض وحدي في هذا المنزل العتيق , لكن اذهب |
| İlk kez şafakta beni yatakta yalnız başıma bırakmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | لأول مرة لن تكون مضطراً لتركي وحدي في السرير عند الفجر |
| Normalde asistanım yardım eder. Ama istersem tek başıma da yaparım. | Open Subtitles | عادةً يعاونني أحد المساعدين ولكن أستطيع فعل ذلك وحدي إن اضطررت |
| beni orada tek başıma bırakmak, bir köylü için bile inanılmaz kabaydı. | Open Subtitles | حسناً ، هذا وقح للغاية حتى لسكان الجبال لأن تدعوني بالخارج وحدي |
| Hımm, sadece benim sırrım olsaydı, ama bence, bana gelen her erkeğin sırrınıda saklıyorum ve bunu tamamen heyecanverici buluyorum. | Open Subtitles | حسناً، إن كان سري وحدي لكن من وجهة نظري، أنا أخفي أسرار الرجال الذين يأتون إليَّ و أجد هذا منعشاً |
| Hayır, kumandayı sonik kafese aldım. sadece ben kontrol edebilirim. | Open Subtitles | لقد أقفلت أجهزة القيادة بالسونيك أنا وحدي أستطيع التحكم به |
| Bu küveti uçuran sadece ben miyim yoksa biz miyiz? | Open Subtitles | أنا وحدي أم كلانا نقضي عليه في هذا الحمّام ؟ |
| ben de burada yalnızım, artık yalnız olmak istemiyorum! | Open Subtitles | أن كان المكان موحش، فلا أريد أن أكون وحدي بعد الآن |
| Tüm birimler geri durun. Burada yalnızım ve infaz istemiyorum. | Open Subtitles | "لتتراجع كل الوحدات ، أنا هنا وحدي ولا أريد الإعدام" |
| kendim için çalışırım. Başkaları için yeterince çalıştım. | Open Subtitles | أنا أعمل وحدي إكتفيت من العمل لحساب الآخرين |
| Sanırım bunları kendim yemek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | اذن اظن انه سيجب عليّ أن أتناول الرفاق الصغار وحدي |
| Şimdi beni rahat bırakın. Baksana, böyle iyi mi? | Open Subtitles | الآن اتركوني وحدي وإلا ستقتلني أمك يجب أن أرتب الملائات |
| O yüzden dayan. Bu yaşadıklarımın hepsi beni bırakman için yaşanmadı. | Open Subtitles | لذا أبق مكانك، لأني لن أدعك تتّركني أمر بكل هذا وحدي |
| Chris Columbus- ünlü kâşif ve Evde tek başına'nın yönetmeni | Open Subtitles | كريستوفر كولومبس المكتشف العظيم .. والمخرج لفيلم *وحدي بالمنزل * |
| kendime ait bir şeyim olacaktı. | Open Subtitles | قال أنة سيعطينى منها شيئاً شيئاً لى وحدي |
| beni yalnız bırakın demiştim! Git başımdan! Daha işim bitmedi! | Open Subtitles | قلت لكم أتركوني وحدي,لم أنتهي بعد |
| Burada çok büyük yatırımlardan söz ediyoruz. Üstelik ben bu işte yalnız değilim. | Open Subtitles | نتكلم عن إستثمارات ضخمة جداً، أنا لست وحدي |