"وفاة" - ترجمة من عربي إلى تركي

• öldüğünden
• öldüğü
• ölümünü
• ölümüyle
• öldü
• ölmeden
• öldüğünü
• öldüğünde
• ölü
• ölmüş
• ölmesi
• vefat
• ölümünde
• ölünce
• vefatı

Bazen düşünüyorum da, Kennedy öldüğünden beri her şey yokuş aşağı gidiyor.
أحيانا أعتقد أن الأمور قد أخذت فى التدهور منذ وفاة كينيدي سيناتور

Ali öldüğünden beri söylediğimiz her yalanı anlatmayı göze alıyor musun?
هل انت على إستعداد لشرح كل كذبة قلناها منذ وفاة الي

Babam öldüğü güne kadar o askerleri vuramadığı için sinirliydi.
وحتى يوم وفاة والدي كان محبطاً بسبب عدم إصابته تلك الاهداف حينها

Kim'in ölümünü açıklayan bir şeyi yanlışlıkla arkamda bıraktım, böyle mi düşündün?
انت لاتعتقد اني تركتها خلفي متعمداً الشيء الوحيد الذي يثبت وفاة كيم

Baba ya da sevdigi bir karakterin ölümüyle bu yola girmeleri.
إنّهم مندفعين بسبب وفاة شخصيّة أب بارزة أو أحد أفراد أسرتهم.

10 dakikalık bir sağanak sonucu 30 kişi mi öldü?
30حالة وفاة بسبب الصاعقة في عشر دقائق من العواصف الرعدية؟

18. yaş günümdü, babam ölmeden önceydi, beni şu piyano barlarından birine götürmüştü.
في عيد ميلادي الـ 18 وقبل وفاة والدي أخذني إلى حانة البيانو تلك

Yetkililer, bir kişinin öldüğünü, diğer kişinin ise durumunun ciddi olduğunu söyledi...
أكد المسؤولين ان هنالك وفاة واحدة وهنالك أيضاً ضحية أخرى قدتكونفي حالةحرجةفي..

Doktorlardan hep nefret etmiştir, fakat babam öldüğünden beri iyice kontrolden çıktı
دائمًا ماكانت تكره الأطباء، لكن الأمر خرج عن السيطرة منذ وفاة أبي.

Kaptan Ross'u ergenlik günlerinden beri tanırım, annesi öldüğünden beri.
اعرف الكابتن روس منذ أن كان طفلاً منذ وفاة والدته.

Haklısın da. Abim öldüğünden beri hiç kimsem yok.
إنك على حق ، ليس لدى شئ فى هذا العالم منذ وفاة أخى ، لاشئ

Ancak efendim, mektup Bay Hammond'un öldüğü en son gün yazılmış.
ولكن الخطاب يا سيدى... قد تم كتابته يوم وفاة المرحوم هاموند

Paradine'in öldüğü zaman da onun uşağı ve güvenilir yardımcısı olarak görev yapıyordunuz, değil mi?
فى وقت وفاة الكولونيل بارادين, تم استخدامك ثانية كخادم, ورفيق مؤتمن له

- Neden? Bence önemli. Oğlunuzun öldüğü gün ne olduğunu öğrenmek istiyorum.
أعتقد أنها هامة ،اريد أن أعرف ما حدث يوم وفاة إبنك

Milyonların ölümünü, ulusumuzun ve medeniyetimizin sonunun gelmesini engelleyebilmiş olacağımı bilerek yaşayabileceğimi sanmıyorum.
أنّه كان بإمكاني منع وفاة الملايين، ومنع نهاية أمتنا، ونهاية حضارتنا كما نعرفها

Barbara'nın ölümünü en büyük teselli değilmiş gibi göstermenin yararı yok.
لا فائدة من التظاهر بأن وفاة بربارة لم تكن مريحة جدا

Baba ya da sevdiği bir karakterin ölümüyle bu yola girmeleri.
إنّهم مندفعين بسبب وفاة شخصيّة أب بارزة أو أحد أفراد أسرتهم.

- Adam aklını kaçırmış, Amiralim. - Sizi karısının ölümüyle suçluyor.
أنه جن تماماً يا أدميرال، إنه يلومك على وفاة زوجته

Şehir sakini bir çocuk 51 saat bilgisayar oyunu oynadıktan sonra öldü.
وفاة صبي المحلي بعد ان لعب العاب الفيديو 51 لمدة ساعة متواصلة

Kız kardeşim ölmeden birkaç hafta önce doğumgünü için Virginia Beach'e gitmiştik.
تعرف.قبل أسابيع من وفاة شقيقتي ذهبنا لقضاء عيد ميلادها على شاطئ فيرجينيا

Benim ailemden birinin öldüğünü söyleriz.
سأذهب معك، وسنخبرهم بأن هناك حالة وفاة في عائلتي

Kenya'da bir çocuk öldüğünde çocuğun ölüm sertifikasını dolduran ve istatistik bürosuna gönderenler doktor ve diğer uzmanlar mı?
هل في كينيا يقوم الاطباء والمختصون الذين يوقعون شهادات وفاة الاطفال برفع تقاريرهم الى مراكز الاحصاء

Saat şu an 7:00'yi geçiyor ve elimizde 12 ölü var.
الآن تجاوزت الساعة 7 صباحا في اليوم التالي لدينا 12 وفاة

Olay yerinde ölçülen karaciğer sıcaklığına göre gece 1:00 gibi ölmüş.
حرارا لكبد في المشهد تضع وقت وفاة الفتى بحوالي الواحدة صباحاً

Ama buraya ilk geldiğinde, annenin kaldırım kenarında ölmesi hakkındaki üzüntünü dile getirmiştin.
حين أتيتِ أوّل مرة إلى هنا، أبديتِ رعباً كبيراً بشأن وفاة والدتكِ بمزراب

Emmerson'ın kızıyla evlendi, çok geçmeden yaşlı James vefat etti.
لقد تزوج ابنة ايمرسون بعد وفاة والدها جيمس بفترة قليلة

Babamın ölümünde anormal bir durum var mıydı, onu öğrenecektim.
أريد أن أعرف إن كان هنالك أيّ أمر غريب بشأن وفاة والدي

Sonra kendisine bir okul açtı. Annesi ölünce de Norma'yı oraya gönderdik.
تعمل في مدرستها ، وبعد ذلك أرسلنا نورما هناك بعد وفاة والدتها

Kişisel güvenlik, bir yakının vefatı ve ailevi önemli olaylar.
هناك السلامة الشخصية ,و وفاة قريب له ,والرحلات العائلية