Sonra devam etti ve bana dönerek dedi ki, "Sen Amerikalısın, | TED | واستمر في الشجب .. ومن ثم استدار نحوي وقال أنت أمريكي |
Daha Sonra, bir araya gelmeden önce bazı kurallar belirleyin. | TED | ومن ثم اجتمعوا معاً اتفقوا على قواعد حوار اساسية .. |
Daha Sonra radyolog ve patolog, bazen de adli tıp uzmanı bir araya gelirler ve çıkan verilere bakarlar. | TED | ومن يقوم اخصائي الاشعة مع الطبيب الشرعي واحيانا عالم ادلة جنائية بالنظر الى المعلومات الظاهرة ومن ثم يجلسون سوية |
Anestezi uygulanır, cerrah işine yapar -- dikişleri atıldıkktan Sonra, kadın odasına yollanır. | TED | وتم تخديرها ومن ثم اجراء عملية لها واعيدت الى غرفتها من اجل النقاهة |
Ardından oturursunuz ve kısa bir süre beklersiniz, çünkü ordudasınızdır. | TED | ومن ثم تجلس .. وتنتظر قليلاً وهكذا دوما في الجيش |
Ve Sonra birkaç saniye başka bir şey düşünmek için uzaklaşıyor ve düşünüyor, 'Belki, farklı bir açıdan yaklaşırsam.' | TED | وها هو يبتعد قليلاً ومن ثم يقترب مرة اخرة ويقول في نفسه ربما علي ان اقترب من زاوية اخرى |
Temelde yatan fikir şu, önce çıkarımlar yapıyor ve Sonra harekete geçiyorsunuz. | TED | والفكرة الأساسية هي أنك تريد أن تأخذ الاستدلالات ومن ثم اتخاذ الإجراءات. |
Diyor ki, maddenin herhangi bir parçasını çok küçük boyutta incelerseniz, öncelikle moleküllere rastlar Sonra da atomları ve atom altı parçacıkları bulursunuz. | TED | تقول انك اذا اختبرت اي جزء من مادة بدقة متناهية في البداية سوف تجد جزيئات ومن ثم سوف تجد ذرات و جسيمات ذرية |
Sonra da bir psikopat tanıyıcısı olmanın beni bir psikopata dönüştürdüğünü gördüm. | TED | ومن ثم أدركت أنه بكوني راصد للسيكوباتيين قد حولني قليلا إلى سيكوباتي. |
Bir şekilde elinize bir bilgisayar tutuştururlar ve Sonra sizi yuvadan salıverirler. | TED | أنها مجرد تعطيك جهاز الكمبيوتر الخاص بك ومن ثم تطردك خارج العش. |
Bu, bir şeyi, bir düşünceyi bir organizmadan öğrenmek ve Sonra onu uygulamaktır. | TED | لكن هذا هو تعلم شيء، تعلم فكرة، من كائن حي ومن ثم تطبيقها. |
Ve daha Sonra, ona Moss Hart hakkında konuşurken, dedim ki,... ...tanıştığınız zaman onun kim olduğunu biliyor muydunuz, | TED | ومن ثم قلت أنا، آه، لقد كانت تتحدث عن موس هارت، تعلمين، عندما قابلتيه كنت قد عرفتي أنه هو، |
Sonra, nasıl ve niçin olduğunu bilmek istediğimden şiir eleştirmeni oldum. | TED | ومن ثم أصبحت ناقدا للشعر. لأنني أردت أن أعرف كيف ولماذا. |
Ve Sonra bu şeyleri bulursunuz ve sizi mutlu ya da mutsuz eder. | TED | ومن ثم تجد كل هذه النتائج التي قد تجعلك سعيدا أو غير سعيد. |
savaş açtı. Sonra Rusya, Sırplarla olan ittifak sebebiyle ordusunu | TED | ومن ثم قامت روسيا بحشد جيوشها؛ نظراً لتحالفها مع الصرب. |
Sonra zırhlı, profesyonel kişiliklerimizin, iş üstündeyken kalbimizin kırılmasına mani olmasını umut ederiz. | TED | ومن ثم نأملُ بأن شخصياتنا المدرّعة، والمهنية ستقينا من تحطم القلوب في العمل. |
Ve Sonra beni geri logonuza götürüyorsunuz. Ekranda sadece logonuz. | TED | ومن ثم ستأخذني مجددا لعلامة شركتك. فقط العلامة على الشاشة |
Sonra başka bir lastik de testis torbasına sıkıca tutturulur. | TED | ومن ثم يتم تطبيق آخر الشريط إلى كيس الصفن، بإحكام. |
Böylelikle, biz kumu kumtaşına çevirmenin bir yoluna sahip oluruz ve Sonra bu yaşanabilir boşluklari çöl tepelerinin içinde yapabiliriz. | TED | لذلك ، فنحن لدينا طريقة لتحويل الرمال إلى أحجار رملية ومن ثم إنشاء تلك الأماكن القابلة للسكن داخل تلك الكثبان |
Ve Ardından cebine uzandı ve bir çakıl taşı çıkardı. | TED | ومن ثم مدّ يده إلى جيبه ، وقدّمَ لي هذه. |
Rolümüzü keşfetmeliyiz ve Sonrasında o rolü elimizden geldiğince iyi oynamalıyız. | TED | ونحتاج وحسب لأكتشاف ماهية دورنا ومن ثم عمل الأفضل من قدرتنا. |
- Ama sen çello çalmıyorsun. - O zaman satranç oynarım. | Open Subtitles | لكن انتِ لا تعزفي الكمنجة ومن ثم سوف أذهب للعب الشطرنج |
Ona, daha Sonra diğer baba adaylarınada soracağım bir soru sordum ve sonunda bu hikayeyi bir kitaba yazma cesaretini buldum kendimde. | TED | ومن ثم سئلت السؤال الذي كنت انهي به طلبي دوما والذي شجعني لكي اكتب هذه القصة في كتاب |
Bir süre geçtikten Sonra bunu çıkarıp hafif bir bina bloğu (inşaat) olarak kullanabiliriz. | TED | وبعد فترة قليلة من الزمن .. يمكنك ان تستخرجه .. ومن ثم استخدامه في صنع طابوق بناء خفيف الوزن .. |
Sanırım bundan kaçınmanın tek yolu, korkunç görünen bir hastalığa sahip olmak ve böylece açıklama yapmak zorunda kalmazsınız. | TED | وأعتقد بأن الوسيلة الوحيدة لتجنبها هي أن يكون لدي مرض خطير مرئي، ومن ثم لا يجب عليكم شرح ذلك. |