Ve daha önce burya geldiğimden beri çok daha fazlalaşmıştır. | TED | وهناك لا محالة عوالم جديدة لم اتعرف عليها حتى الان |
Bir hastaneye gelirseniz size bakmak için kaç klinisyen gerektiğini Ve bunun zaman içinde nasıl değiştiğini araştıran bir çalışma yapıldı. | TED | وهناك دراسة حيث أنهم يتطلعون في العيادات كم استغرق العناية لك إذا وصلت إلى مستشفى، كما أنها تغيرت مع مرور الوقت. |
Duvarın arkasında bir vitrin mankeni gizli, Ve ışığı kapıdan sektireceğiz. | TED | وهناك تمثال مخفي وراء حائط وسنقوم بجعل الضوء يرتد عن الباب. |
Eğer iklim değişikliğiyle ilgi alıntılarla ilgileniyorsanız, onları da yine burada görebilirsiniz. | TED | وهناك أيضاً إقتباسات يمكنكم رؤيتها، اذا كنتم مهتمين بإقتباسات حول تغير المناخ. |
Orada burada birkaç heyecanlı an yaşadım, ama, bilirsin işte, hepsi geçti gitti. | Open Subtitles | حسنا لدي بعض اللحظات المثيرة هنا وهناك ولكن كما تعرفين مجرد لحظات عابرة |
Çaylar çekmecede... Ayrıca peynirli makarna Ve fırında da fırın köfte var. | Open Subtitles | يوجد هنا جارورة شاي وهناك أيضا معكرونة وجبن وخبز لحم في الفرن. |
Muhammed'e bakıp şunu deme eğilimi vardı "O yaralanmış, hasta." | Open Subtitles | 'وهناك ميل للنظر في ويقول محمد 'واصيب ، انه سوء. |
Ve her yıl eğitimi iyileştirmek için yüzlerce girişim gerçekleşiyor. | TED | وهناك مئات المبادرات في كل عام في محاولة لتحسين التعليم. |
Bu harika, eğer bir ormandaysanız Ve bir ayı varsa. | TED | وهذا شيء مذهل هذا إذا كنت في غابة وهناك دبّ |
Ve Malavi'ye, yalnızca Malavi'ye değil, diğer ülkelere de: Var olan yasalarla ilgili olarak, bir yasa uygulanana kadar yasa değildir. | TED | وهناك شيء آخر لمالاوي وليس فقط مالاوي بل الدول الأخرى أيضا فإن القوانين التي هناك لا تكون قوانين حتى يتم فرضها |
Ve söyleyeceğim diğer bir şey olarak, kızların Ve kadın sesini çıkarması güzel, varlıklarını gösteriyorlar, ama bunu tek başımıza yapamayız. | TED | وهناك شيء آخر أودّ أن أقوله هو أن أصوات الفتيات وأصوات النساء جميلة إنهن هناك ولكن لا يمكننا فعل هذا لوحدنا |
Şimdi, bu gerçek bir teklif Ve gerçekten bu yatırımı sunan şirketler var, ama beni ilgilendiren tarafı çok farklı. | TED | الآن، هذا اقتراح جدِّي، وهناك العديد من الشركات التي تقدم مثل هذا الإستثمار، ولكن ما يثير اهتمامي بالأمر مختلف تمامًا. |
Kısmen hayli ilerlemiş olduğu zaman, geç evrede fark edildiğinden Ve çok genetik değişimi olduğu için çok saldırgan bir kanserdir. | TED | إنه سرطان شديد العدوانية، في جزء لأنه أكتشف في مراحل متأخرة جداً، عندما يكون متقدم جداً وهناك عدد من الطفرات الجينية. |
Önümüzdeki sene Almanya'da, Fransa'da İran'da Ve daha birçok yerde başkanlık seçimleri var. | TED | العام المقبل لدينا ألمانيا، ولدينا فرنسا، وهناك انتخابات رئاسية في إيران وعشرات أخرى. |
Son zamanlarda benzer bir düzenin kendi bireysel hayatlarımızda da geçerli olduğu ortaya çıktı: kendimizdeki değişikliği tahmin edemiyoruz. | TED | وهناك بحث جديد رصد نمطًا مشابهًا لهذا في حياتنا الخاصة وهو أننا غير قادرين على التنبؤ بالتغير الذي سيصيبنا. |
Çoğu ilişkinin böyle başladığını doğrulayan başka araştırmalar da var. | TED | وهناك دراسات أخرى تؤكد بأنّ معظم العلاقات تبدأ بهذه الطريقة. |
İşte yakında evlenecek olanlar. Sevdiğim kız Ve suratını yemeye çalışan adam. | Open Subtitles | هناك منهم من سيتزوج قريباً وهناك فتاة أحبها ورجل يحاول أكل وجهها |
Ayrıca çölle ilgili de bir durum söz konusu, öyle değil mi? | Open Subtitles | لا يُمكن التغلّب على ذلك. وهناك شيء حول الصحراء، ألا تظنّين ذلك؟ |
Havan şarapnellerinin sesi her yerdeydi ama... yapmamız gereken bir film vardı. | Open Subtitles | وهناك هدو المدافع في كافة ارجاء المكان ولكن كان لدينا فيلماً لنصوره |
Bu milyon dolarlık bir gülümseme bebek, tam oraya bak. | Open Subtitles | وهذا هو الذي مليون دولار ابتسامة، وطفل رضيع، وهناك حق. |
Şimdi Afrika'da bu merkezlerden 3.000 tane var Ve bunlar 15.000 insan çalıştırıyorlar. | TED | وهناك الآن حوالي 3000 من هذه المراكز توظّف حوالي 15ألف شخص في أفريقيا. |
Sonunda onu çalışır hale getirdik, orasında Ve burasında biraz ayar yaptıktan sonra. | TED | و جعلناها تعمل في نهاية المطاف ، وبعد التغيير والتبديل قليلا هنا وهناك. |
İşin temelleriyle birlikte ortaya çıkan başka bir şey daha var. | TED | وهناك شيء آخر من الاعتراضات يأتي مع قصة الاساسيات تلك .. |
Kesinlikle daha fazlası vardır ama bunlar bana göre öne çıkanlar. | TED | وهناك بالتأكيد دروس كثيرةغيرها، ولكن هذه الأفكار هي الأهم بالنسبة لي. |
John Coltrane'in bir saksafon edinemediği dünyayı hayal edemeyen caz severler de var. | TED | وهناك محبون لموسيقى الجاز لا يمكنهم تخيل العالم بدون جون كولتراين ممسكًا بالساكسفون. |
CA: İklim değişikliğine sahiden inanmayan biri olduğunu söyledi Ve bunu yapmaman gerektiğini düşünen bir sürü insan var. | TED | قال أنّه لا يُؤمن بالتغير المناخي، وهناك الكثير من الناس الذين يعتقدون أنه كان ينبغي عليك ألا تفعل ذلك. |
Bir uzun bir de Brytag'dan haraçla gidilen kestirme yol var. | Open Subtitles | هناك طريق جميل طويل، وهناك طريق قصير عند برايتاج مع الخسائر |