Servetini buna yatırıyorsun Ve bunu birçok kez yapmış görünüyorsun. | TED | أنت تراهن على حظّك، ويبدو أنك نجحت بذلك مراتٍ عديدة. |
Ve Görünüşe göre bunun nedeni erkeklerin farklı çalmasıydı, galina daha iyiydiler. | TED | ويبدو أن السبب أن الرجال يعزفون بشكل مختلف، بصورة أفضل فرضياً، فرضياً |
Ve neredeyse aynı fikrin daha zengin bir sürümünden bahsediyorsun gibi. | TED | ويبدو الأمر وكأنك تتحدث عن نسخة أكثر ثراءً من الفكرة ذاتها |
Evet profesör Ipod'dan ziyade sekiz kanallı teyp kullanacak birine benziyor. | Open Subtitles | ويبدو البروفيسور أكثر إنجذاباً لـ الآي بود مني ألا تعتقدين ذلك؟ |
Sanki neredeyse hataları Belli şekilde yapmak üzere yapılmış gibiyiz. | TED | ويبدو الأمر كما لو أننا مصممين لنرتكب الأخطاء بطرق معينة. |
Ve yer kabuğunun derinliklerine gömülü bu yaşam günlük deneyimlerimizden o kadar uzak ki, bu biraz alakasız görünebilir. | TED | ويبدو الأمر وكأن حياةً مكنونة عميقًا تحت القشرة الأرضية بعيدة كل البُعْد عن خبراتنا اليومية وغير ذات اتصال بها. |
Ama gerçekten çok verimli bir araç bu, Ve bu görselleştirmeler, bilgi grafikleri Ve görseller, bu araçtan açan çiçekler gibi. | TED | لكنها بيئة خصبة حقا، ويبدو الامر وكأنه عروض، رسوم بيانية، عرض بيانات، انها تبدو مثل الزهور التي تتفتح من هذه البيئة. |
Monitörde ani düşüşler var Ve denge ayarları durumu pek kurtaramıyor. | Open Subtitles | أعاني من تشوش الشاشة ويبدو أن أزرار التوازن لا تستجيب لي |
Ruslar muhtemelen öncesinde Magazin'e ya da şeker fabrikasına uğramış olacaklar ki hepsinin eli şeker Ve çikolata doluydu. | Open Subtitles | ويبدو أن الروس كانوا قبل المعركة فى مخزن للطعام أو فى مصنع للحلويات لأن ملابسهم كانت ملئ بالحلويات والشوكولاته |
Sığır fiyatları düşmeye devam ediyor Ve kış hiç bitmeyecekmiş gibi sürüyor. | Open Subtitles | . سعر الماشية مستمر فى الهبوط . ويبدو أن الشتاء لن ينتهى |
Sığır fiyatları düşmeye devam ediyor Ve kış hiç bitmeyecekmiş gibi sürüyor. | Open Subtitles | . سعر الماشية مستمر فى الهبوط . ويبدو أن الشتاء لن ينتهى |
Biliyorsun, burası dünyanın en romantik şehri... Ve Görünüşe göre şu anda köprünün altında da romantik anlar yaşanıyor | Open Subtitles | يقولون أن سان فرانسيسكو ه المدينة الأكثر رومانسية في العالمِ ويبدو أن علاقة رومانسية صَغيرة تنشأ تحت جسرِ الخليجَ |
Karanlık enerji evreni yönetiyor Ve, Görünüşe göre günden güne güçleniyor. | Open Subtitles | الطاقة المظلمة تتحكم بالكون ويبدو أنها تزداد قوة يوما بعد يوم |
Judi, çok hoş bir adam Ve benden hoşlanmışa benziyor. | Open Subtitles | جودي , هذا الشاب جدآ لطيف . ويبدو أنه مثلي. |
Fazla egitimli degil ama hirsli. Ve Earl'e inanilmayacak kadar benziyor. | Open Subtitles | ليس متعلماً كثيراً، لكنه طموح ويبدو مدهشاً مثل إيرل |
Sanki onun, senin sadece öğretmenin olmasından fazlasını istiyor gibisin. | Open Subtitles | ويبدو أنّك تريدها أن تكون أكثر من معلمة بالنسبة لك |
Tanıdığım bir avukat birkaç gün önce vefat etti Ve Sanki hiç yaşamamıştı. | Open Subtitles | هناك محامي أعرفه, توفي قبل عدة أيام, ويبدو كأنه لم يكن هنا إطلاقاً. |
Herkesin özel bir şeyleri var gibi görünüyordu. | TED | ويبدو أن كل شخص كان لديه شيء مميز يقدمه |
Ayrıca gazeteciliğin, teknolojinin getirdiği olanaklardan korkmak yerine onları kullanmaya başlamakta bu kadar yavaş kalmış olması da çok şaşırtıcı. | TED | ويبدو الأمر صاعقاً أيضاً أن الصحافة كانت بطيئةً جداً في الإنتباه للإمكانيات التي توفرها التقنية، بدلاً من كونها خائفةً منها. |
Borudan geçmeye çalışıyor, Sanırım sıkıştı. Bacaklarını komik bir şekilde sallıyor. | Open Subtitles | ويتسلق في أنبوب ويبدو أنه علق به ساقاه تتدليان بشكل هزلي |
Görünüşe bakılırsa 5. sınıfta DARE kursundan alınan bir sertifika onları durduramıyor. | TED | ويبدو أن حصولهم على الحد الأدنى في امتحانات الصف الخامس لا يكفي لردعهم. |
Arkadaşların öldü Ve her şey imkansız gibi görünüyor Ve kaçmak istiyorsun. | Open Subtitles | أصدقاؤك موتى ، ويبدو أنّ كل شيء مستحيل لذلك تريد أن تهرب |
Sadece tek bir kişi yok gibi gözüküyor. Bu sorunların önemli olduğunu düşünen, | TED | ويبدو أنّ هناك أكثر من شخص واحد يؤمن بأهميّة المسائل التي سأطلعكم عليها |
Bu kutu açılmış Ve birkaç şişe alınmış gibi duruyor. | Open Subtitles | الصندوق هذا كانّ مفتوحاً ويبدو كأن أحدى الزُجاجات قد اُخِذت |