Görünüşe göre Debra'ya bir bahçe vaad etmiş ama sonra ona danışmadan beton dökerek kendisine bir basketbol sahası yapmış. | Open Subtitles | يبدو انه وعدها بجعل الأرضيةحشائش وبعد ذلك وبدون رأيها جغل طبقة خرسانية سمكها 4 بوصات تغطي ملعب كرة السلة لنفسه |
Görünüşe göre, düşmeden önce panoya çarpmış ve sonra da lambayı kırmış. | Open Subtitles | يبدو انه انتقد في لوحة وارتدت لاعبا اساسيا ضوء قبل وصوله أخيرا. |
Kendisi zatürre ve yoğun bakıma ihtiyacı varmış gibi görünüyor. | TED | لديه التهاب رئوي، و يبدو انه يحتاج إلى عناية مركزة. |
İçinde Sanki sosis varmış gibi görünüyor, ama sebze doldurmuşlar. | Open Subtitles | يبدو انه هناك في داخلها خبز, لكنه في الحقيقة خضروات |
Bay Spade! Dışarıda biri var. Evinizi gözetliyor Sanırım. | Open Subtitles | سيد سبايد, هناك رجلا بالخارج, يبدو انه يراقب المنزل |
Sarışına benziyor, gri değil. Sarışın kızla bir ilgin var mı? | Open Subtitles | يبدو انه من تأثير الشقراء كيف انت لك علاقة بالشقراء ؟ |
Sonsuza kadar yaşamayı bilen bir partnerin var gibi gözüküyor. | Open Subtitles | لديك شريك هنا يبدو انه يعرف كيف يعيش الى الابد |
Görünüşe göre her zaman tehdit alıyor ve pantolonuna işiyor gibi bir şey. | Open Subtitles | يبدو انه يتم تهديده طوال الوقت و شيئا ما حول التبول فى سرواله |
- Benim kocam yok ki. - Görünüşe göre hala var. | Open Subtitles | ليس لدي زوج حَسناً، على ما يبدو انه ما زال لديك |
Görünüşe göre son beş yıldır aynı emlak firmasında çalışıyor. | Open Subtitles | يبدو انه كان في نفس الشركة العقاريه للخمس اعوام الاخيره |
Frank, Görünüşe göre bu iş onu aşıyor gibi. | Open Subtitles | فرانك, يبدو انه, وراء هذا هذه المرة. علم. |
Öfkeyi bildiğimiz tüm ortadan kaldırma yöntemleri izlemiş gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو انه غضب تبعه كل وسيلة للتخلص من الجثة يعرفها |
Dünyayı dolaşıyorum ve fark ettiğim şey şu ki, romantizmin girdiği her yerde bir arzu krizi var gibi görünüyor. | TED | لذلك لقد جبت حول العالم، وما ألاحظه هو في كل مكان حيث قد دخلت الرومانسيه ، يبدو انه هنالك أزمة الرغبة. |
Teşhis oybirliğiyle ve kesin gibi görünüyor, Sayın Yargıç. | Open Subtitles | التحديد يبدو انه بالإجماع ونهائي، فضيلتك |
Özür dilerim efendim. Sanırım ortada bir yanlışlık var. | Open Subtitles | اعذرنى يا سيدى ,ولكن يبدو انه ثمة خطأ ما |
Bir kunduz uluyor olmalı. Sanırım bentlerini yıktım. | Open Subtitles | . يبدو انه صوت القنادس . اظن اني كسرت سدهم |
İyi birine benziyor.Bu bir kadın için memnuniyet verici olmalı. | Open Subtitles | بالفعل , يبدو انه يعتقد ان مظهره هذا يروق لبعض النساء |
Yeni general olarak seni seçmişler gibi gözüküyor. | Open Subtitles | كما يبدو انه تم انتخابك لمنصب الجنرال الجديد |
Çocuk yedi yaşından büyükmüş gibi görünmüyor. | Open Subtitles | حسنا الصبي لا يبدو انه اكبر من عمر 7 سنوات |
Ve biz de şöyle bir benzetmeyle çıkageldik ve işe yaradı galiba. | TED | و قد توصلنا الى هذا التشبيه و يبدو انه يعمل |
Anlıyorum, Sanki burada ne olduğunu o an biliyorumuş gibi. | Open Subtitles | افهم ما تقولين يبدو انه يعرف ما يحدث لحظة حصوله |
Duş çadırında Ağrısız Polonyalı Günü olmalı. | Open Subtitles | يبدو انه يوم البولندي اللامؤلم في خيمة الاستحمام |
Bir karısı var, ve Görünen o ki, kimse fotoğrafını çekememiş. | Open Subtitles | انه متزوج، ولكن يبدو انه لا احد يملك أي صورة لزوجته |
Görünüşe bakılırsa birileri senin el işinle ilgilenmeye başlıyor. | Open Subtitles | يبدو انه يوجد شخص ما بدأ يهتم بعملك اليدوى |
Anlaşılan o ki, MÖ 600 yılında Kudüs'te herkes kötü ve şeytani imiş. | TED | الآن ، على ما يبدو انه في القدس في عام 600 قبل الميلاد، كان الجميع سيئون واشرار تماما. |
Daha çok işi var gibi duruyor. Bayağı hem de. | Open Subtitles | يبدو انه يحتاج الى المزيد من العمل الكثير من العمل |
- Benimkilerden çoğunu öldürmelerine karşıIık. Öyle görünüyor ki, artık 199 denizciniz var, Baron. | Open Subtitles | يبدو انه اصبح عندك الآن 199 بحارا فقط ايها البارون |