ويكيبيديا

    "يبقَ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kalmadı
        
    • kaldı
        
    • kaldık
        
    • kalmamış
        
    • kalan
        
    • geriye
        
    • kalmadığını
        
    • kalıyor
        
    • Kalmasını
        
    20 yıldan fazla süredir terk edilmiş durumda. Pek bir şey kalmadı. Open Subtitles فهي مهجورة منذ ما يربو على 20 عامًا، لم يبقَ منها الكثير
    Düzeltecek bir şey kalmadı. Bu duruma geleceğimizi hiç sanmazdım. Open Subtitles لم يبقَ ما يُعالج، لم أحسب أنّ المطاف سيؤول لهذا.
    İstesek bile arama yapmak için yeterli benzinimiz kalmadı, tamam mı? Open Subtitles لم يبقَ لدينا وقود كافٍ لمتابعة البحث حتى لو شئنا، اتفقنا؟
    Bebop için hızlı bir yolculuk oldu, sadece iki bölüm kaldı. Open Subtitles لقد كانت رحلة سريعة على متن البيبوب، ولم يبقَ سوى حلقتين
    Eee, sadece sen ve ben kaldık, kovboy. Open Subtitles يبدو أنه لم يبقَ سوى أنا وأنت يا راعي البقـر
    Gideceğimizden çok daha uzak yerlere gittik. Dışarıda hiçbir şey kalmamış. Open Subtitles أنصتي، ذهبنا أبعد مما تعيَّن علينا، لم يبقَ شيء بالخارج هنا.
    Savaştan beri memleketimden elime kalan tek şey, bu. Harita... Open Subtitles لم يبقَ لديه من وطنه مُنذ ولَّت حربنا مع السلطان؛ سوى هذه اللوحة.
    Tebrikler. Yalnızca tek bir sorun var. Mavi kurdelem kalmadı. Open Subtitles المشكلة الوحيدة أنّه لم يبقَ لديّ أوسمة زرقاء
    Gerçek şu ki hayatta benim gerçeğimi kaldırabilecek kimse kalmadı. Open Subtitles "الحقيقة هي أنّه لم يبقَ أحد حيّ بوسعه تحمّل حقيقتي"
    Silahı aşağı indir. Seninki gibi bir yaşantım olsaydı bile içimde savaşacak güç kalmadı dostum. Open Subtitles حتّى لو كانت عندي حياة كحياتك فلم يبقَ بي قدرة للكفاح يا رجل
    İyi haber, çökecek organı kalmadı. Open Subtitles الأخبار الجيّدة هي أنّه لم يبقَ لديهِ أعضاءٌ لتفشل
    Fazla zamanı kalmadı. Open Subtitles لم يبقَ في عمرها الكثير، يجدر بك عيادتها
    Konu şu ki yaşayacak fazla ömrüm kalmadı. Open Subtitles كل ما في الامر أنه لم يبقَ في عمري أكثر مما مضى
    Korkarım havai fişeğimiz kalmadı. Sadece maytap var. Open Subtitles نفذت الألعاب الناريّة لدينا أخشى أنّه لم يبقَ سوى أعواد البريق
    Koruyacağınız bir şey kalmadı. Gidebilirsiniz. Open Subtitles وعليه، لم يبقَ ما تحمونه، يمكنكم الانصراف
    Harika. O halde sanırım yapman gereken tek bir şey kaldı. Open Subtitles هذا ممتاز، أعتقد إذاً أنه لم يبقَ غير أمر وحيد لتنجزه
    Oğluma yardım elini uzatabilecek, dünyada tek bir insan kaldı o da başkan. Open Subtitles لم يبقَ بهذا العالم سوى رجل واحد قادر على مد يد العون لابني وذلك هو الرئيس
    Lütfen, Lieutenant, cezamın bitmesine sadece dört ay kaldı. Open Subtitles أرجوك ، أيها الملازم أنا لم يبقَ لي سوى أربعة شهور أخرى فقط
    Neyse, o gitti. Sanırım artık sadece sen ve ben kaldık. Open Subtitles على أيّ حال، فقد رحل، لذا، أظن أنّ لم يبقَ سوى إلانا الآن.
    diyor. Sen de atlıyorsun -- yani, geride tüten buhardan başka bir şey kalmamış. TED وتقفزون، أقصدُ لم يبقَ شيء منكم عدا آثار الأبخرة.
    Şimdi tahtla aramda kalan tek engel sensin Open Subtitles والآن لمْ يبقَ ما يحول بيني وبين العرش سواكِ
    Bu da demektir ki geriye Alman bir çoban ve kurtlar kalıyor. Open Subtitles هذا يعني أنه لم يبقَ لديهم إلا كلب الراعي الألماني وتلك الديدان
    Nasıl yalnız olduğunu, hiç arkadaşın kalmadığını, seni tanıdığını sanan ama hiç tanımayan insanlarla çevrili olduğunu bilmek beni öldürdü. Open Subtitles ذبحتني كيف أنك وحيد ...ولم يبقَ لديك أصدقاء ومحاطٌ بأناس يعتقدون أنهم يعرفونك ولكنهم ليسوا كذلك حقاً هذا عمل عبقري
    Orada Kalmasını söyle. Open Subtitles أخبره أن يبقَ بمكانه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد