"يجب أن أكون" - ترجمة من عربي إلى تركي

• olmalıyım
• olmam gerek
• olmalıydım
• olmam gerekiyor
• olmam lazım
• olmak zorundayım
• olmam gereken
• olmam gerektiğini
• olmalı
• olacağım
• olmam gerekir
• olmak gerekirse
• olmam gerekirdi
• olmak istiyorum
• olmam gerekiyordu

Onu suçlayacak ya da kötü söz söyleyecek son kişi ben olmalıyım.
أنا يجب أن أكون الأخير إلى إصبع نقطة أو يقول كلمة قاسية.

Asıl önemli olanı kurtarmak için kalbimi yerinden sökecek kadar güçlü olmalıyım.
لانقاذ ما هو أهم . . يجب أن أكون قوياً بما يكفي

Daktilo yazmak için ne kadar sağlıklı olmam gerek, tanrı aşkına?
كيف يجب أن أكون مناسباً ككاتب لآلة كاتبة، لوجه الله ؟

- Hayır, rahatsız etmedin. - Zaten köprüde olmalıydım.
لا، على العكس، أنا يجب أن أكون بحجرة القيادة

Görevim seni korumak olduğu için, bazen acımasız olmam gerekiyor.
حسناً، أحياناً يجب أن أكون وضيعة لأن وظيفتي هي حمايتكِ

Kasabanın şişko kızlarından biriyle evlenmem için zilzurna sarhoş olmam lazım.
يجب أن أكون ثمل للغاية حتى ينتهي بي الأمر بأبقار المدينة

Düğünümü planlıyor olmalıyım, onun yerine burada gelmiş seni öpüyorum.
يجب أن أكون سعيدة يجب أن أخطط لزفافى ، بدلاً

Kalan ömrümü tamamlamak için en büyük kızımın yanında olmalıyım.
يجب أن أكون مع ابنتي البكر بينما أعيش آخر أيامي

Bilinci olan bir şeyi yememeliyim diye düşünürdüm, Bu nedenle vejeteryan olmalıyım.
كنت أعتقد أنني يجب ألا آكل أي شيء لديه وعي، ولذلك يجب أن أكون نباتيًا.

Daha iyi bir takım ve ürün yapabilirim ama bir şey kesin ki: Daha iyi bir lider olmalıyım.
يمكنني بناء فريق أفضل أو منتج أفضل. لكن شيء واحد كان أكيدا: يجب أن أكون قائدًا أفضل.

Maliyetler konusunda etkili ve kültürel açıdan hassas olmalıyım.
يجب أن أكون فعالًا من حيث التكلفة وأن أراعي الجانب الثقافي.

Hayır, geleceğim. Orada olacağım. Sizin iyi olduğunuzdan emin olmam gerek.
كلاّ، سآتي، يجب أن أكون هناك أودّ التيقّن أنكم ستكونوا بخير

Hayır, geleceğim. Orada olacağım. Sizin iyi olduğunuzdan emin olmam gerek.
كلاّ، سآتي، يجب أن أكون هناك، أودّ التيقّن أنكم ستكونوا بخير.

Şu anda aşağıda liseli çocuğu aşağılıyor olmalıydım.
يجب أن أكون الآن في الطابق السفلي لإذلال الولد الرقيق.

Üçüncü dilek hakkımı kullanmayı düşünüyordum. Ama dikkatli olmalıydım.
لذا فكّرت بإستعمال أمنيتي الثالثة لكنني كان يجب أن أكون حذرة

Hayır, hayır. Eve gelme ihtimaline karşın benim orada olmam gerekiyor.
لا، لا، يجب أن أكون هناك في حالة لو عادت للمنزل

Menülere şimdi bakamam. Masada olmam lazım.
لا أستطيع النظر إلى القائمة الآن، يجب أن أكون جالساً أمام المائدة

Bu öğleden sonra Paris'te olmak zorundayım. Yarın trenle döneceğim.
يجب أن أكون في باريس عصر اليوم سأعود بالقطار غدا

Biliyorsun, bir işim hayatım ve olmam gereken yerler var.
تعلم, لديّ عمل و حياة وأماكن يجب أن أكون فيها

...bu bana benim de dürüst olmam gerektiğini fark etmemi sağladı.
..وهذا جعلني أدرك أن أني يجب أن أكون صادقاً , أيضاً

Belki de dürüst olmalı ve sana ne istediğimi söylemeliyim.
ربما يجب أن أكون صادقا معك و أخبرك بما أريد

Oyuna yüzde yüz hazır olmam gerekir. İnanılmaz derecede zor bir iş.
يجب أن أكون في يقظاً طوال الوقت و هذا أمرٌ صعب جداً

Dürüst olmak gerekirse içimde bir parça, bu savaş hakkında söylediklerinizin doğru olmadığını umut ediyor.
يجب أن أكون صادقاً معكم جزء مني يأمل أن يكون ما تقولونه عن الحرب غير صحيح

Şimdiden evleneceğim adamla birlikte olmam gerekirdi.
بحسب خطتي يجب أن أكون قد تعرّفت إلى زوجي المستقبلي

Vaktim yok. Saat 10'da yatakta olmak istiyorum.
و ليس لدي الوقت للشراب ، يجب أن أكون في السرير بحلول الـ 10

Otobüs gecikti. İşte olmam gerekiyordu.
استغرق الباص وقتاً طويلاً ليصل كان يجب أن أكون في العمل الآن