ويكيبيديا

    "يدافع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • savunan
        
    • savunma
        
    • koruyordu
        
    • korumak
        
    • koruyor
        
    • koruyacak
        
    • savunurken
        
    • savunuyordu
        
    • savunuyor
        
    • savunacak
        
    • korur
        
    • korumaya
        
    • savunmaya
        
    • temsil
        
    • savunur
        
    Ama oğlunu düşünün: babasını sürgün eden ülkeyi savunan bir ABD vatandaşı. TED لكن فكّر في ابنه: مواطن أميركي يدافع عن البلد التي نفت أبيه.
    Sadık Amerikalı kullarının, yuvalarını, kadınlarını ve çocuklarını savunma isteklerine, hayırsever Majestelerinin bir itirazı olacağını sanmıyorum. Open Subtitles لا يمكنني أن أتصور أن جلالته بكل سماحته يعترض على أن يدافع رعاياه الأمريكيين المخلصين عن منازلهم وزوجاتهم وأطفالهم
    Evine biz girdik, o kendini koruyordu. Open Subtitles لقد إقتحمنا منزله هو من كان يدافع عن نفسه
    Minicik çalıkuşu bile yuvadaki yavruları korumak için baykuşla çarpışmaya hazırdır. Open Subtitles فأصغر الطيور وأضعفها يدافع عن صغاره في العش عند قدوم البومة
    Pekâlâ boyalı surat, farkındaysan ilk tebdil hepimizi koruyor çoğunlukla da seni, çünkü konuşma özgürlüğü de ona dahil. Open Subtitles حسنا ، ايتها الثرثارة، هل تدركين أن التعديل الأول يدافع عنا جميعا معظمهم أنتم ، لأنه يتناول حرية التعبير
    - Diğer çocuklar sana 'inek' dediğinde Bart seni koruyacak. Open Subtitles سوف يدافع عنك " بارد " عندما يصفك الجميع بالمجتهدة
    Bu hayali kadına karşı kendini savunurken. Open Subtitles يدافع عن نفسه ضدّ هذه الإمرأة العجوز الخيالية.
    O pislik, erkeklerin kadınlardan üstün olduğu fikrini savunuyordu. Open Subtitles الزحف كان يدافع عن فكرة أن المرأة أدنى من الرجل.
    Başkan, bu kararının gerekli bir önlem olduğunu savunuyor. Open Subtitles فإن الرئيس يدافع عن قراره بأنه غجراء احتياطي
    Bu evde seni savunacak tek kişiydim, anne şimdi beni de kaybettin. Open Subtitles كنت آخر شخص يدافع عنك داخل هذا المنزل، أمي والآن خسرتني أيضاً
    Dizinizdeki bir sıyrıktan sinir bozucu sinüzite kadar, bağışıklık sistemimiz bedenimizi tehlikelere karşı korur. TED من خدش بسيط على الركبة إلى التهاب الجيوب الأنفية المزعج، يدافع جهازنا المناعي عن أجسامنا من المخاطر.
    Evet, belki de kendisini ondan korumaya çalışıyordu. Open Subtitles أجل،ربما كان يدافع عن نفسه ضد ذلك المخلوق
    Tüm o şeyleri kendine karşı savunmaya çalıştı ve aniden savunduğu şeyin güçsüzlüğünü hissetti. Open Subtitles حــاول الدفــاع عن كــل هــذا بالدفــاع عن نفســه و فجــأة شعــر بضــعف مــاكان يدافع عنــه
    Ve her şeyden önce beklentimiz, ...kendini savunan bir üyedir. Open Subtitles وأول شيء نتوقعه هو أن يدافع رجل فيدرالي عن نفسه.
    Fakat Japonları savunan hiç kimse yoktu. Open Subtitles لكن ذوى الأصول اليابانيه لم يكن لديهم أحد يدافع عنهم
    Eski rejimden nefret etmemin en büyük nedeni .sanıklara asla kendilerini savunma fırsatı verilmemesiydi. Open Subtitles ما أثارني هو أنهم تجاهلوا الأدلة ولم يسمحوا للمتهم أن يدافع عن نفسه.
    Peter'ı rahat bırak. O sadece kızı koruyordu. Open Subtitles اترك بيتر لوحده لقد كان فقط يدافع عنها
    Sen kaçmaya çalıştın görevlide kendini korumak için seni dizinden vurdu. Open Subtitles فلقد حاولت الهرب كما ترى، وكان يدافع عن نفسه حين أصابك.
    Eğiklik, kazandıran deliği koruyor. Open Subtitles مما يمنع الكرات من الوصول إلى مؤخرة المستوى الثالث الميل يدافع عن الثقب الفائز
    Ve sen de seni koruyacak bir efendin olmadan ortada kalacaksın. Open Subtitles وعندها ستبقى دون سيد نبيل يدافع عنك.
    Erkek arkadaşımın seni savunurken neden yaralandığından beri. Open Subtitles ما يكفي ليجعلني أتساءل لما يدافع صديقي عنك
    Maskeli adam kesinlikle kendini savunuyordu. Open Subtitles الرجل الذي يرتدي القناع، كان يدافع عن نفسه بالتأكيد.
    Baban sağ kanat, Cumhuriyetçi Parti'yi savunuyor bense... ben de bunu savunmak için tam bir çatlak olunması gerektiğini düşünüyorum. Open Subtitles اباك يدافع عن حقوق الناس و أنا أعتقد بأن هذا جنون درامي
    Bu çılgınlığı savunacak son kişi benim çünkü beni delirtmişti. Open Subtitles حسنا انا اخر شخص يدافع عن جنونه لانه قادني الى الجنون
    İnsan fikirlerini korur, topraklarını değil. Open Subtitles على المرء أن يدافع عن الأفكار , لا المناطق.
    O oltayı bırak da kendini korumaya çalış. Open Subtitles يمتلك افضل صناره و يدافع بها عن نفسه
    Ben, ülkemizi mahveden ve değiştiren gerçek teröristlere karşı bu ülkeyi savunmaya çalışan bir vatanseverim. Open Subtitles أنا وطنى يحاول أن يدافع عن هذه البلاد من الإرهابيين الحقيقيين
    Nasıl oluyor da senin gibi bir avukat annesi saatte 11 dolar kazanan babasız bir çocuğu temsil ediyor. Open Subtitles كم يكلف العثور على رجل نشيط في عمله مثلك؟ يدافع عن طفل صغير تحصل أمه على 11 دولار في الساعة
    Evet, çok tehlikelidir. Saldırıya uğrayınca kendini savunur. Open Subtitles نعم, أنه شرير يدافع عن نفسه حين يهاجمونه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد