ويكيبيديا

    "يدل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gösterir
        
    • gösteren
        
    • dair
        
    • göstergesi
        
    • göre
        
    • demektir
        
    • kanıtı
        
    • belirtisi
        
    • gösteriyor
        
    • ifade
        
    • temsil
        
    • kanıtlıyor
        
    • göstergesidir
        
    • belirtiyor
        
    • işaret
        
    Seri numarası üreticiyi, bölüm numarasını ve yapıldığı yılı gösterir. Open Subtitles الرقم التسلسلي يدل على المصنع والسنة التي تم تصنيعه فيها
    Burada onun psikopat olduğunu veya kızı olduğunu gösteren bir şey yok. Open Subtitles ليس هناك أي شيئ هنا يدل على نفسٍ مريضة أو اختطاف إبنة.
    Odamda birinin ya da bir şeyin olduğuna dair hiçbir kanıt yok. Open Subtitles لا شيئ يدل على أن أي أحد أو أي شيئ كان بغرفتي
    Anonim bir tehdit mektubunun bir güç göstergesi olduğu söylenemez. Open Subtitles لا أعتقد أن تهديداً من شخص مجهول يدل على القوة
    Bilime göre, küçük bir kelebeğin kanat çırpışı, bir fırtınaya neden olur. Open Subtitles وفقـاً للعلم عندما ترفرف أجنحة الفراشة فأن هذا يدل على وجود عاصفة
    Brandi kafasının arkasından vurulmuş. Bu da demektir ki sadece söyleneni yapıyordu. Open Subtitles قتل براندي في الجزء الخلفي من الرأس مما يدل على أنها تراجعت.
    Sadece bizim adaya daha dünyaya daha var hepsi bu kanıtı. Open Subtitles إن ذلك يدل على أن هناك مزيد من العالم غير جزيرتنا
    Doktor bana ağrının aslında bir iyileşme belirtisi olduğunu söyledi. Open Subtitles أخبرني الطبيب أن ألمك يدل على تحسنكِ, اخرج يا ساتورنو
    Oldu işte ama bir kez daha başıma gelirse bu neyi gösterir? Open Subtitles انه فقط قد حصل ولكن ان حصل مجدداً على ماذا يدل هذا؟
    Bu tarz bir ağaç-tomurcuk yapısı iltihap olduğunu gösterir; bir enfeksiyon olması muhtemel. TED و شكل الشجرة هنا يدل على وجود إلتهاب انها مصابة بإلتهاب
    Bu kadının kişiliğinden çok etkilenmişti. Bu da onun güvenilir olduğunu gösterir. Open Subtitles لقد تأثر بنقاوة روحها وهذا الشيء يدل على أنه شخص طيب
    Nereye sürüklendiğini gösteren bir iz yoktu. Open Subtitles لم يكن هنالك أثراً ما يدل على إتجاه جرّه
    Onun öldüğünü gösteren bir işaret görmedim. Open Subtitles هل هو على قيد الحياة؟ لا أرى شيء يدل على موته
    Kocanızın donörden organ aldığına dair herhangi bir kayıt yok. Open Subtitles لا يوجد سِجل يدل على تسلم زوجك عضوا متبرعا به
    Babasının masum biri olduğuna dair bir kanıt bulduğumuzu söyledim. Open Subtitles أخبرتها أننا عثرنا على دليل جديد يدل أن والدها بريء
    İyi niyetimin göstergesi olarak küçük ama içten bu yadigârımı size sunuyorum Prenses. Open Subtitles لهذا أيتها الأميرة، أعرض عليك شيء يدل على حسن نيتي
    Buranın bugün ne kadar hayat dolu olduğunun ve her şeyin yolunda gitmesi için ne kadar uğraştığımızın bir göstergesi. Open Subtitles كلّا, اعني إنه فقط يدل على أن هذا المكان كان يعج بالناس و كم عملنا بجد لتدبر الأمور
    Suç mahallinin görünüşüne göre her şeyin normal olduğunu söylemem gerek. Open Subtitles حسبما أرى، لا يوجد ما يدل على أن المكان مسرحًا لجريمة
    Daha beterse, durmak üzere demektir. Open Subtitles إن كانت تزداد ، هذا يدل أنها ستتوقف قريبا
    vb." İnsanlar ne yaptığınızı satın almazlar; yapma nedenin için satın alırlar. Ve yaptıklarınız en basitinden inancınızın kanıtı olarak hizmet eder. TED لاتشتري ما تقوم به، بل تشتري لماذا تقوم بما تقوم به، لأن ماتقوم به يدل ببساطة عما تؤمن به.
    Herhangi bir iyileşme belirtisi yok, yani kırılmalar ölümüne yakın bir zamanda gerçekleşmiş. Open Subtitles لا يدل على الشفاء، و لذلك ربما حدث في وقت قريب من الموت.
    Ölüm sırasında anüsü genişlemiş anüsün biraz üzerindeki çatlak cinsi münaset yaşadığını gösteriyor. Open Subtitles لقد إتسع الشرج أثناء القتل تمزق طفيف أعلى الشرج يدل على ممارسة جنسية
    Gürültü ve öfke dolu, hiçbir şey ifade etmeyen. Open Subtitles مليئة بالصخبة والغضب مما يدل على .. لا شيء
    Eğer bir gün yük olursam volkanın içine atlayacağımı temsil ediyor. Open Subtitles إنه يدل إذا أصبحت في يوماً ما عبء اقفز في بركان
    Bu memurlarınızdan birinin bir mahkumu kasıtsız olarak öldürdüğünü kanıtlıyor. Open Subtitles فإنه يدل على القتل غير العمد لسجين واحد من الضباط.
    Bu sıkça kullanılan kimlik avı adında bir şeyin göstergesidir, başka bir internet sitesine yönlendirerek, başka birinin hesap bilgilerini çalmaya çalışan biri. TED هذا غالباً يدل على شيء يسمى التصيُّد، شخص يحاول سرقة معلومات حساب شخص آخر عن طريق توجيههم إلى موقع آخر
    Gözcü yerindeki siyah çizgi de köpekbalığı avı için geldiklerini belirtiyor, balina değil. TED والخط الاسود في عش الغراب يدل على ان هذه سفينة سمك القرش وليست سفينة صيد حيتان
    Kanıtlara bakılırsa bunu yapanlar ülkemizden ve her şey Beşinci Kol'a işaret ediyor. Open Subtitles تشير الأدلة إلى أنّه عملٌ محليّ و كلّ شيء يدل على الرتل الخامس

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد