Bay Gallagher, yaptığınız işten çok memnun olduğu bilmenizi istiyor. | Open Subtitles | سيد جالاغير يريدك ان تعرف كم نقدر ما قمت به |
Senden sorumlu kişi, bu salı üyeler ile konuşmanı istiyor. | Open Subtitles | رئيس الفرع يريدك ان تلقي خطبة على الاعضاء يوم الثلاثاء |
Şef bu bilgilerin kodlarını çözene kadar orda kalmanı istiyor. | Open Subtitles | المدير يريدك أن تبقى مكانك حتى نقوم بفك شفرة الرسائل |
Neden geldiğini bilmiyorum. Seni hiç kimse burada görmek istemiyor. | Open Subtitles | لا اعلم لما اتيت لا احد يريدك هنا بعد الان |
İpucunu takip etmeye gittiğini biliyorum, ama Lawler bunun incelenmesini istiyor. | Open Subtitles | اعرف انك ذاهب لمتابعة التقدم ولكن لوير يريدك ان تتفحص الامر |
Belki de Jack bu yüzden güvenli evde olmanı istiyor. | Open Subtitles | أنا لا أعرف. لربّما لهذا جاك يريدك في البيت الآمن. |
Baban New York'ta bir iş buldu ve onunla oraya taşınmanızı istiyor. | Open Subtitles | أبوك وجد عمل في نيويورك و الآن هو يريدك أن تنتقل معه |
Axel, seni benim o olduğuma inandırmak istiyor ama o ben değilim. | Open Subtitles | اكسيل يريدك ان تعتقدي انه انا من فعل ذلك,ولكن ذلك ليس صحيح |
Buluşmak istiyor, ama ben, neden seni istediğini... burada istediğini anlayamadım. | Open Subtitles | هو يريد الاجتماع ولا كن مالا افهمه لماذا يريدك هناك معي |
Verileri transfer etmek üzere, güvenilir bir hattan kendisini aramanı istiyor. | Open Subtitles | يريدك أن تتصلي به على خط آمن حتى يستطيع تحميل البيانات |
Size gelince, eşiniz bu konuda korkunç bir bedel ödedi ve kurul sonuna kadar arkanızda olduğumuzu bilmenizi istiyor. | Open Subtitles | وأنت, زوجتك دفعت ثمنًا فظيعا مقابل هذا، لكن مجلس الإدارة يريدك أن تعرف أن لديك دعمنا الكامل في هذا. |
- Seni istemiyor, beni istiyor. - Seninle orada buluşacağız. | Open Subtitles | ّ إنه لا يريدك ، بل يريدني ّ سنراكِ هناك |
- Ona bakmanı istiyor konuşmanı istiyor, ancak bunu yapmayacaksın. | Open Subtitles | يريدك أن تنظر إليه وتتحدث إليه ولكنك لن تفعل ذلك |
Ölümden dönüp yine de seni istiyor gitmene izin vereceğini nereden biliyorsun? | Open Subtitles | إن عاد من الموت ولازال يريدك فماذا يجعلك تظنين أنه سيدعك الآن؟ |
Neden geldiğini bilmiyorum. Seni hiç kimse burada görmek istemiyor. | Open Subtitles | لا اعلم لما اتيت لا احد يريدك هنا بعد الان |
Kont öğleden sonra ona katılmanızı istedi. | Open Subtitles | أه , الكونت يريدك أن تنضمى إليه بعد ظهر اليوم |
Hayır, onun istediği, onun peşine düşmen. Öl ya da öldür. | Open Subtitles | لا، بل هو يريدك أن تسعى خلفه إمّا تقتل أو تُقتل |
Kahvenin içine katılmışsa oraya, sizi uçuş sırasında bayıltmak isteyen biri tarafından konmuş olabilir. | Open Subtitles | لو كانت في القهوة ربما وضعت هناك من شخص يريدك أن تنام عن القيادة |
- Gitmeyin, onun size ihtiyacı var. | Open Subtitles | لا يمكنك فعل ذلك ل لا تستطيعي ، سيدتي السيد يريدك |
Albay, binbaşı sizi yukarı çağırıyor , Efendim. | Open Subtitles | أوه، سيادة العقيد الجنرال يريدك بالاعلى يا سيدى |
Davalarını onun için vermeni istemediğini, sadece işle yardım etmeni istediğini söyledi. | Open Subtitles | قال إنه لا يريدك أن تخوض معاركه لكن أن تساعده فى الأعمال |
Başkası da neden ister anlamıyorum. - Burada ne yapıyorsun? | Open Subtitles | ولا أستطيع ان ارى احد يريدك ايضاً ماذا تفعلين هنا؟ |
İşte buradasın. Bekleme odasında biri seni arıyor. | Open Subtitles | اخيراً وجدتكِ هنالك شخص في غرفة الإنتظار يريدك |
Ölürse, senin için çok geç olur. Ama o senin yaşamanı istiyor. | Open Subtitles | إذا مات، فسيكون الأوان فات يريدك أن تعيش |
Onun olmalı ama eminim almanızı isterdi. | Open Subtitles | لابد أنه له لكنى متأكد من أنه يريدك أن تأخذينه |
Dinle gezgin bir tiyatrocunun oğlu olduğunu bilmeni istemiyordu. | Open Subtitles | لم يكن يريدك أن تعرف أنك ابن ممثل رحّال لم يكن يريدك أن تشعر بالخجل |
İki grup da sizi kendi tarafına istiyordu. Ya onlarlaydınız ya da onlara karşı. | TED | يريدك الطرفان في جانبهما. أنت إما معهم أو أنك ضدهم. |
Hepsi bu. NasıI olduğu önemli değilmiş Sadece gitmeni istiyormuş. | Open Subtitles | لم يقل كيف لكنه قال يريدك فقط خارج المدينة |