"يطلب" - ترجمة من عربي إلى تركي

• istemedi
• istedi
• isteyen
• istemiyor
• ister
• teklif
• sipariş
• çağırıyor
• istemez
• talep ediyor
• sormadı
• soruyor
• istediği
• istediğinde
• teklifi

- Senin yardımını istemiyorum! - Kimse senden Baba'yı oynamanı istemedi!
لا أريد مساعدتكَ، لم يطلب منك أحد أن تلعب دور الوالد

Sadece haham ve meclis istedi diye bunu yapar mıydın?
لأن الحاخام و المجلس يطلب ذلك؟ ايمكنك أن تفعل ذلك؟

Benim gitmemi isteyen toplumun aynısı şimdi geri dönmemi ve onlara eşcinsellik hakkında konuşmamı istiyor, çünkü bu bir ikilem.
المجتمع ذاته الذى طلب منى أن أغادر يطلب منى الأن أن أعود و التحدث معهم عن المثلية الجنسية لأنها مُعضلة

Kimse bizden savaşmamızı istemiyor, biz kendimiz hayatlarımızı ortaya koyuyoruz.
لا أحد يطلب منا الخروج للقتال ووضع حياتنا علي المحك

Sigorta davaları geldiğinde, Bruiser genellikle benim göz geçirmemi ister.
بروزر عادةً يطلب مني مراجعة قضايا التأمين التي تجيء لنا

Bir de farkettiğim kadarıyla Bay Ashley size evlenme teklif etmedi!
وأنا أعرف أن السيد آشلي لن يطلب الزواج من نحيفة مثلك

Bir torun anneannesi için masayı hazırlayıp yemek sipariş edemez mi?
ألا يمكن للحفيد أن يطلب بعض الطعام لجدته وتجهيز الطاولة ؟

Bana birçok ünlü ve politikacı geldi ve hiçbiri de paralarını geri istemedi.
لقد استشرت من قبل المشاهير والسياسيين ولم يطلب أحدهم أن أعيده له ماله

Bir küsur yıldır bizi misafir ediyor ve hiçbir şey istemedi.
نحن ضيوفة منذ أكثر من سنة ولم يطلب منا أي شيء

Hiç kimse yola çıkma nedenim olan Tanrının varlığına dair delilleri veya hayatın anlamı gibi büyük varoluşsal sorulara cevap istemedi.
لم يطلب أحد إجابات لأسئلة وجودية عميقة أو دليلًا على وجود الإله أو معنى الحياة مثل الذي كنت أبحث عنه.

Daha sonra mektup yazdı ve yine para istedi ama reddettim.
ثم أرسل لي خطاباً يطلب فيه المزيد من الأموال لكنني رفضت

Belli belirsiz bir hezeyan, sanki yardım isteyen küçük bir insan.
صراخ صغير جداً و كأن شخصاً صغيراً ما كان يطلب النجدة

Bilirsin, kimse benden onları yatırmamı ya da onlara hikayeler okumamı istemiyor.
لا أحد يطلب مني ان أجعلهم ينامون او ان اقرأ لهم قصصاً

Bir otelde kaçak kalan evsiz biri nasıl oda servisi ister?
كيف يطلب رجل متشرد ينزل بفندق بشكل غير شرعي خدمة الغرف؟

Sen gerçekten, her katılmayı teklif edeni kabul ettiğimi mi düşünüyorsun?
هل تعتقد حقاً أني سأقبل الانظمام الى اي احد يطلب ذلك؟

İçeri girdik ve en başta sohbetimiz gerçekten iyi gitmiyordu ama o bir sürü yemek sipariş ediyordu.
و ذهبنا، و منذ البداية لم ننسجم محادثتنا لم تحلق بعيدا، لكنه كان يطلب الكثير من الطعام.

İddia makamı, Wilfred Keeley'i tanık kürsüsüne çağırıyor.
الإدعاء يطلب للشهادة ويلفريد كيلي إلي المنصة

Hiç bir Tanrı kutsanmışlığı ispat için masum bir adamın öldürülmesini istemez.
لا إله يجب أن يطلب منك أبدا قتل رجل بريء لتثبت طهارتك.

Komutanım, ateşkesi müzakere etmek için kaptanınızın burada bulunmasını talep ediyor.
مرحباً قائدي يطلب حضور قبطانكم للتفاوض من أجل وقف إطلاق النار

Şu okul arkadaşını bizde kal diye çağırdı ve bana sormadı bile.
لقد دعا صديقاً له من الجامعة ليقيم في منزلنا ولم يطلب رأيي

- Ramu'ya hizmetçi olduğunu soruyor. - İnsan mı yoksa bir canavar mı?
. يطلب من رامو أن ينام فى الخارج هل هو انسان ام حيوان؟

Ama bir gazeteci olarak benim işim siyasilere seçmenlerin cevaplanmasını istediği soruları sormak.
ولكن هذا عملي كمراسلة أن أسئل السياسيين الأسئلة التي يطلب الناخبيين أجابات لها

Patronun senden bir şey yapmanı istediğinde nedenini sorar mısın?
عندما رئيسك يطلب منك عمل شيء ما هل تسأل لماذا؟

Mesaj bu kez tek dizinin üstünde evlenme teklifi ederken fotoğrafıydı.
أرسل لي هذه المرة صورة له وهو راكع يطلب يد صديقته.