"يعامل" - ترجمة من عربي إلى تركي

• muamele
• davranıyor
• davranış
• davranır
• davrandığını
• davranılıyor
• tedavi
• davrandığı
• davranmadı
• davranamaz
• davranırlar
• davranıyordu
• davranıyorlar
• davranılmasını
• davrandı

Çavuş, son kez söylüyorum esirlere, gerçek esir gibi muamele edilmesini istiyorum.
لأخر مرة أيها السيرجنت أخبرك بأني أريد أن يعامل المساجين كمساجين

Bu kasabada dürüst kovboylar adil muamele görmüyor.
ألا يوجد من يعامل راعي بقر نزيه بإنصاف في هذه المدينة

Bu doğru değil. O bir çiçekçi kıza bir düşesmiş gibi davranıyor.
هذا ليس صحيحا ، هو يعامل بائعة الورود كأنها دوقة

Onun kadınlara davranış tarzından hoşlanmıyorum.
أنا لا أحب الطريقة التى يعامل بها السيدات

Kocanız, önemli müşterilerine hep böyle mi davranır?
بهذة الطريقة يعامل زوجكِ العملاء المهمين, أليس كذلك ؟

Erkeklerin kadınlara nasıl davrandığını görüyorum.
أنتِ تعرفين، فأنا أنظر فى الجامعة وأرى الطريقة التى يعامل بها الرجال النساء

Tabii, Dobby'ye hala böcek gibi davranılıyor.
وبالطبع دوبي لا يزال يعامل كحشرة لماذا تلبس هذا الشئ يا دوبي؟

Hayatım boyunca bir çocuğa öyle muamele edildiğini görmedim.
في حياتي كلها لم أشاهد ولدا يعامل كذلك أعني , لقد سمعت السيد ميلر

Ne tarz bir adam çocuk gibi muamele görmek ister ki?
ومن هو الرجل الذي يود أن يعامل مثل الطفل؟

Emrindeki diğer herkes gibi muamele görmeyi hak etmiyor mu?
ألا يستحق أن يعامل مثل أي شخص تحت قيادتك

Mr Darcy ona hiç yakınlık göstermiyor ve bir yabancıya davrandığı gibi ilgisiz davranıyor
السيد دارسى لم يبدى ميلا نحوها وعاملها بنفس الطريقة التى يعامل بها الجميع

Şüpheli kurbanlarına kadınlara davrandıkları gibi davranıyor.
الجاني يعامل ضحاياه كما يعاملون هم النساء

Tae Kyung her zaman kaba olmasına rağmen, Mi Nam'a çok iyi davranıyor.
حسنـا ، بالرغم أن تاي كيونــغ قاس قليلا ، لكنه يعامل مي نام جيدا

Çocuklarına davranış şeklini bir görecektin.
كان عليكِ أن تري كيف كان يعامل هؤلاء الأطفال

Partnerler birbirine nasıl davranır bana anlatamazsın.
لا تقل لي كيف يجب أن يعامل الشركاء بعضهم.

Eşine nasıl davrandığını görmelisin.
كان عليك رؤية الطريقة التي يعامل بها زوجته.

Ukiyo-e'ye hala çocukların satın aldığı posterler gibi davranılıyor.
اليوكيو لا زال يعامل كالصور التي يشتريها الأطفال.

Yöntemine bakınca zanlı kurbanlarını tedavi ediyor bu olaya farklı bir açıdan bakmamız gerekiyor.
بناء على الطريقة التي يعامل هذا الجاني ضحاياه فيجب ان ننظر لهذه القضية بشكل مختلف

Sporcuların partnerlerine kum torbası gibi davrandığı profesyonel sporları desteklemeyi bırakabiliriz.
يمكننا التوقف عن دعم الرياضة المهنية حيث يعامل الرياضيين شركائهم باللعب كما لو كانوا أكياس مخصصة للكم.

O etkinliği ben yürüttüm. Daha önce çıktığı hiçbir kadına böyle davranmadı.
فزتُ بذلك المزاد، لم يعامل أيّ نساء أخريات واعدهن هكذا.

- Benim huzurumda hiç kimse bir hanıma böyle davranamaz!
لا أحدا يعامل سيدة هكذا في وجودي

İngilizler, çılgın insanlara hep iyi davranırlar.
دائماً ما يعامل الإنجليز المجانين بلطف

Burada, bir Nazi fatihinin yaşaması gerektiğine inandığı şekilde yaşıyor ve mahkûmlara da kendi köleleriymiş gibi davranıyordu.
هنا عاش كما إعتقد انه فاتح نازي وجب أن يعامل السجناء كعبيد عنده

Andersonville Kampı'ndaki adamlarımıza iyi davranıyorlar mıdır peki?
وهل يعامل رجالنا بهذا الشكل في معسكر اندرسونفيلي؟

O zamanlarda bile ağabeyim herkese adil ve eşit davranılmasını isterdi.
حتى هذا الوقت ، أراد أخى ان يعامل الجميع بالعدل والمساواة

Ama bak, bana nasıl davrandı.
وأنظر كيف عاملني. لا يمكنني سوى تخيل كيف كان يعامل زوجته