ويكيبيديا

    "يعطيك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • vermez
        
    • size
        
    • veren
        
    • vermek
        
    • vermedi
        
    • verdi
        
    • vermesi
        
    • vermesini
        
    • versin
        
    • vermiyor
        
    • verebilir
        
    • vermeden
        
    • hissi
        
    • veriyor
        
    Cehennemden gelen ev sahibi olabilirsin ama bu sana kanepemize yayılma hakkı vermez. Open Subtitles ربما تكون المالك بحق الجحيم، ولكن هذا لا يعطيك الحق بالاستلقاء على أريكتنا.
    dedi. Ben "Neden?" diye sorunca "Çünkü altmetinden bahsedersen kimse sana film vermez. TED وسألته "لماذا؟" وقال: "لأن أحدا لن يعطيك فيلما إذا تحدثت عن النص الباطن.
    Kiliseye katılmak istediğiniz için aynı zamanda Bayan Steele ve sizi evlendirmek amacıyla Delaford'daki kiliseyi size vermek istiyor. Open Subtitles أن لديه السرور بأن يعطيك أبرشية التي على أرضه في ديلافورد التي قد تمكنك أنت والآنسه ستييل من الزواج
    Sana bir şey veren ölmüş insanı boş ver, geçmiş geride kaldı. Open Subtitles الشخص الميت الذي يعطيك شيء لا تهتمّي به . إنّ الماضي ذاهب.
    size ve annenize bedavaya güzel bir ev vermedi mi? Open Subtitles ألم يعطيك أنت وأمك منزل جيد، بدون إيجار؟
    Bay Lambert en büyük ortak olarak size işle ilgili talimatları verdi mi? Open Subtitles هل السيد لامبرت من كبار الشركاء يعطيك أي تعليمات فيما يتعلق بوظيفتى؟
    Küçük dürüşücü güven eksikliğimin sana zevk vermesi çok güzel. Open Subtitles أنا ممتنة ان شعوري بالمذلة وانعدام الثقة يعطيك شعور بالفرح
    Banjo çaldığın için birilerinin sana desteyle para vermesini mi? Open Subtitles تنتظر شخصاً يعطيك كومة من المال للعب على هذا البانجو؟
    Arada bana iş ayarlamanı takdir ediyorum... ama bu sana dersimi bölme hakkını vermez. Open Subtitles انا اقدر انك اعطيتنى لى ادوار تمثلية لكن هذا لا يعطيك الحق للتدخل فى عملى
    "Sırf aile ve hatta komşu olmamız sana... çocuklarımı yetiştirmemde kullandığım... yumuşatıcıya kadar hayatımın her yönüne sürekli olarak... burnunu sokma hakkını kesinlikle vermez." Open Subtitles فقط لأننا عائلة وتصادف أننا جيران فإن هذا لا يعطيك الحق بالتدخل باستمرار في كل جزء من حياتي
    Ama bu sana beni azarlama hakkını vermez. Open Subtitles ولكن هذا لا يعطيك الحق في انتقاد في وجهي.
    Andy ve sen, Pennycan'i Roger'a sattığınızda imzalandığınız kontratınızda tüm yurtdışı satışlardan size pay vereceğine dair madde varmış. Open Subtitles عندما انت واندي بعتم بيني كان إلى روجر كان هناك بند في عقدك الذي يعطيك جزء على جميع العائدات
    Yani ilerleme çubuğu en azından size bir başlangıç ve bitiş noktası sunuyor ve bir amaca doğru ilerliyorsunuz. TED لذا شريط التقدم يعطيك على الأقل رؤية عن البداية والنهاية، وأنك تعمل نحو هدف.
    Burada bir alman üretici firma size arabanızı kişiye özel tasarlama fırsatı sunuyor. TED هذا مصنع سيارات الماني يعطيك الفرصة لتخصيص سيارتك
    Sen daha az istedikçe, daha fazla veren tarzda bir adam. Open Subtitles إنه من نوع الرجال الذي كلما قَلّ طلبُك منه, يعطيك أكثر.
    size vermek istediği hediyeler varmış. Open Subtitles وقال ان معه بعض الهدايا وأراد أن يعطيك اياها
    Bunu sana ölüm döşeğinde vermedi mi... ve sonsuza kadar seveceğin kadına vermen için yemin ettirtmedi im? Open Subtitles ألم يعطيك أياه وهو على فراش الموت و جعلك تعده بأنك ستعطيه للمرأة التي ستتزوجها
    Sana asla fazladan yemek alamaz. Sana kendisinin yemeğini verdi. Open Subtitles لم يحصل لك علي حصص أضافية من الطعام انه كان يعطيك حصته
    Babamın sana vermesi mi gerekiyormuş neymiş. Open Subtitles او الاب كا ن المفروض يعطيك اياه او شي زي كذا
    Burada işim biter bitmez işi sana vermesini söyleyeceğim, tamam mı? Open Subtitles سوف ياتى الى هنا وسوف اخبره ان يعطيك عملِي القديمِ، حسناً؟
    Bu fakire bir dolar ver, Ve tanrı'da sana 1 milyon versin... Open Subtitles أنت تعطينا دولار واحد وهو سوف يعطيك مائة الف
    Koçunuz streoid falan vermiyor, değil mi? Open Subtitles هل يعطيك المدرب بعض المنشطات ، هل يفعل ؟
    Belki onu geri getirdikten sonra sana özel ders verebilir. Open Subtitles ربّما يعطيك درسًا خصوصيًّا بعد تأدية دورك كأم وإعادته لرشده.
    Haber vermeden gelmeniz, girmenizi sağlamaz ama, pekâlâ. Open Subtitles هذا لا يعطيك الإذن لتظهر عندي بدون إذن ولكن لا بأس
    Umarım bu size yeni öğretme yöntemleri hakkında biraz olabilirlik hissi verir. TED الآن ، أمل أن يعطيك هذا فكرة بسيطة و أن تدرك إمكانيات الطرق الجديدة في التعليم.
    Bu Nanopatch hakkında bir fikir veriyor ve hemen bazı anahtar avantajları görebilirsiniz. TED وبالتالي هذا يعطيك فكرة عن النانوباتش، ومباشرة يمكنك رؤيه بعض المميزات الأساسية لها.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد