"يفسر" - ترجمة من عربي إلى تركي

• açıklamıyor
• açıklayabilir
• yüzden
• açıklamaz
• neden
• belli
• şeyi açıklıyor
• anlaşıldı
• açıklardı
• açıklayabilecek
• sebebi
• açıklayacak
• açıklamak
• anlaşılıyor
• şimdi

Ancak bu durum aletle temas etmemiş kişilerin etkiye maruz kalmalarını açıklamıyor.
لكن هذا لا يفسر مشاهدات الناس الذين لم يتعاملوا مع الجهاز مباشرة

Yine de bu, neden Adalet Bakanlığı'na teslim olduğunu açıklamıyor.
هذا لا يفسر لمَ قمت بإحقام نفسك في وزارة العدل؟

Ayrıca konteynırda olmasını da açıklayabilir çünkü O yiyecekleri izledi.
ربما أيضاً يفسر لماذا وجدناه في قمامة كان يلحق الطعام

O yüzden sadece yatakta ve alttaki zeminde kan var.
مما يفسر سبب وجود الدم في حدود السرير والأرضية أسفله

Bu, Luthorlar'dan nefret edişini açıklar ama bu davayı almamasını açıklamaz.
هذا يفسر سبب كرهه لآل لوثر ولكنه لايفسر سبب رفضه القضية

Higgs alanı, neden çok zayıf olduğunu açıklamaya yardımcı oluyor.
بوجهٍ خاص فإن مجال هيغز يفسر لنا سبب كونه ضعيفاً.

Tarih kitabın, o iğrenç yumurtalı sandviçin yanında, kokunun nedeni de belli oldu.
و هذا ما يفسر الرائحة انتبهي أيتها الفتاة يوجد مأمور جديد في البلدة

Karaciğer giderken, böbrekleri de yanında götürür. Her şeyi açıklıyor.
و عندما ينهار الكبد، يأخذ معه الرئتين يفسر كل شئ

Yine de bu, beni neden bu olayda istemediğini açıklamıyor.
ذلك ما يزال لا يفسر عدم رغبتك في إشراكي بالقضية.

Kafayı yemesi, üstünde bir damla kan olmamasını açıklamıyor ama.
تصرفه بجنون لا يفسر عدم وجود بقع دم في ملابسه

Benim daha iyi hissetmemin sebebini açıklamıyor bu durum ama.
ولكن هذا مازال لا يفسر لماذا مازلت أشعر أني أفضل

Verdiğimiz Prozac, serotonin sendromunu tetiklemiş olabilir. Bu da yüksek ateşi açıklayabilir.
قد يكون البروزاك الذي أعطيناه لها أثار متلازمة سيروتونين مما يفسر الحمى

Arabalar hakkında çok şey biliyor. Bu da otopark işini açıklayabilir.
إذاً هو يعرف عن السيارات وهو ما يفسر وضعية حركة السيارة

Lütfen,acaba birisi neden burada ne işim olduğunu açıklayabilir mi?
هل يمكن لأحد أن يفسر لي ما الذي أفعلهُ هنا؟

O yüzden şık giyindim. Bana şans dileyin. Hoşça kalın.
وهذا يفسر ملابسي الانيقة تمنى لي الحظ الجيد, الى اللقاء

O yüzden moleküler fizik sana bu kadar kolay geliyor.
وهو ما يفسر لمَ الفيزياء الجزئية سهلة جداً بالنسبة لكَ.

Evet, peki bu diğer kızı neden kimsenin arayıp sormadığını da açıklamaz mı?
نعم، ألن يفسر هذا لماذا لم يأت اى شخص بخصوص الفتاة الاخرى ؟

Bu, hiçbir şey yapmadan tırnaklarımın içinin neden simsiyah olduğunu açıklıyor.
هذا يفسر لماذا أصابعي تتسخ حتي عندما لا أقوم بأيّ شيء

Niye telsizle yardım çağıramadığı belli oldu, değil mi?
إذاً هذا يفسر لماذا لم يقدر على إستعمال المذياع طلباً للمساعدة صحيح ؟

Haritayı ve balıkçılarımızın peşinde olduğu şeyi açıklıyor; batık hazine.
هذا يفسر الخريطة وما كان يبحث عنه الصيادون الكنز الغارق

- İnilti sesinin nereden geldiği anlaşıldı. - Yepyeni bir tane taktık.
ذلك يفسر سبب الضوضاء العالية لقد أستبدلناه بواحد جديد

Deli olsam, bunu kesinlikle açıklardı değil mi?
إذا كنت مجنونة , فهذا يفسر الأمر أليس كذلك ؟

Listedeki her şeyindeki güzelliği açıklayabilecek bir beyanda bulunmak pek kolay olmayacak.
تقرير يفسر وجود الجمال في جميع الأمور على هذه القائمة لن يكون بالأمر السهل

Evet, ehliyetimdeki resimden daha şişkin görünmemin sebebi de bu.
نعم, وهذا يفسر لماذا أبدو أكثر انتفاخا من صورة الرخصة.

Ben sadece neden orada olduğunu açıklayacak bir şey görmüşsündür diye umuyordum.
كُنت أمل أنهُ ربما قد تكون رأيت شيء، يفسر سبب وجوده هناك.

Aaron depolama beyannamesi hakkındaki her şeyi ve Abram Terger adlı... iki odanın nasıl olduğunu açıklamak zorunda kaldı.
وسيكون على آرون أن يفسر كل ما يتعلق بفاتورة التخزين وكيف أظهرت غرفتان تحت اسم أبرام تيرجر

Kurbanlarının cinsel organlarını keserek gücünü neden geri aldığın anlaşılıyor.
ذلك يفسر لم إستعدت السيطرة عندما شوهت أعضاء ضحاياك التناسلية

şimdi her şey anlaşılıyor. Ses ya da hayalet falan yoktu hiç.
هذا يفسر كل شي لم يكن هناك أي أشباح , وذاك الضجيج