ويكيبيديا

    "يفي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yeter
        
    • işimizi
        
    • görür
        
    • sözünü
        
    • yaramaz
        
    • eri
        
    • yerine
        
    • sözünün
        
    • yeterli olur
        
    Başımı sokabileceğim herhangi bir yer bana yeter. Open Subtitles حسنا اي مكان مع سقف يفي بالغرض
    Ağımızı genişletmeliyiz çünkü çalıntı XT'ler almak artık işimizi görmeyecek. Open Subtitles ونحتاج ان نوسع الشبكة لأن شراء الحواسيب المسروقة لن يفي بالحاجة بعد ذلك
    Bak iş görür işte. Ringa balığını seviyor değilim ama... Open Subtitles هذا قد يفي بالغرض، ليس لكوني أحب سمك الرنجة، لكن...
    Eğer Rosen sözünü tutmayacaksa ben de onun yerine yaparım. Open Subtitles حسنا ، اذا كان روسين لن يفي بوعده اذن سأفعلها له
    Her bir birim bağımsız çalışıyor, dolayısıyla evin ana şalterini indirmek, bir işe yaramaz. Open Subtitles كل وحدة مدعومة بالطاقة بشكل مستقل. لذلك قطع الطّاقة عن المنزل الرئيسي لن يفي بالغرض
    sözünün eri olmayan biri, bir hayvandan daha iyi olamaz. Open Subtitles رجل لا يفي بوعوده ما هو إلا وحش.
    Baban sonunda okulu desteklemek için verdiği sözü yerine getireceğine ne kadar sevindiğini söylüyordu. Open Subtitles يفي أخيراً بما قطعه من إلتزام لتدعيم المدرسة واحزري ماذا ؟
    sözünün arkasında duramayan adamın benimle işi olmaz. Open Subtitles الرجل الذي لا يفي بوعده لايساوي عندي شيئاً.
    Bu kadarı yeterli olur. Open Subtitles من المفترض أن يفي ذلك بالغرض من المفترض أن يكون كافٍ
    Tutmaması için eline bir bahane verme yeter. Open Subtitles فقط لا تعطه سبباً يجعله لا يفي بوعده
    - Artık yeter. - Bir dakika 9 ne? Open Subtitles ‫و هذا يكفي ‫انتظر 9 يفي ماذا ؟
    Sanırım bu kadarı yeter. Open Subtitles أعتقد أن هذا يفي بالغرض
    Evet, burası işimizi görür. Çekici gelen birisini görüyor musun? Open Subtitles نعم ، هذا سوف يفي بالغرض
    O düzgün bir adam ve işimizi görür. Open Subtitles إنه رجل لطيف و يفي بالغرض
    O düzgün bir adam ve işimizi görür. Open Subtitles إنه رجل لطيف و يفي بالغرض
    Komite isim istiyor. Senin gibi bir tanığın vereceği her isim iş görür. Open Subtitles أنهم يتغذون على الأسماء، مع شاهد مثلك،فإن أي إسم تنطقه يفي بالغرض
    Ben daha hafif birşeyler düşünmüştüm ama bu da iş görür tabi. Open Subtitles حسناً ، كنت أفكر في التكاسل في نوفمبر ولكن هذا قد يفي بالغرض بكل تأكيد
    sözünü yerine getirmezse onu tüm şehirden aforoz edeceğimi söyle. Open Subtitles إذا لم يفي بكلمته، سأمسحه من هذه المدينة برمتها
    sözünü tutacağını nereden biliyorsun? Open Subtitles حسنٌ، ما الذي يجعلك تظنّ أنّه سوف يفي بوعده؟
    İşe yaramaz bir eğitim için ödenen paralar. Open Subtitles لدفع أيّ شيء واثقة من كونه لن يفي بالغرض
    Bulduğun para işe yaramaz. Open Subtitles ذلك المال الذي وجدت لن يفي بالغرض
    - Sen de belli ki sözünün eri değilsin. Open Subtitles ويبدو أنّك لست رجلاً يفي بكلمته
    Yakında, Jai Ranjhore erkeği olmanın o üç şartını yerine getirecek. Open Subtitles يوما ما جاي سوف يفي بتلك الشروط الثلاثة لكي يكون رجلا من راجنهور
    Ama adam kanamayı durdurdu. Demek ki sözünün arkasında duruyor. Open Subtitles عليه أن يتوقف عن سفك الدماء وأن يفي بوعده
    Bu yeterli olur. Open Subtitles ثلاثة أقدام وتسع إنشات ينبغي أن يفي بالغرض

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد